Güney Kıbrıs’ın eski Sağlık Bakanlarından Dr. Stavros Malas, Güney Kıbrıs’ta sağlık alanında özel sektörün çok büyüdüğüne dikkat çekerek, bunun ekonomik bakış açısıyla yanlış bir yol olduğunu söyledi ve ekledi: “Bizim yaptığımızı yapmayın”
“Sizin henüz sağlık alanında o kadar büyük bir özel sektörünüz yok ama o yöne doğru gidiyorsunuz. Kıbrıslı Türkler’in buradaki durumu görüp aynı şeyi yapmamalarını umuyorum.
“Sağlıkta özel sektörün büyük olması ekonomik bakış açısından yanlış bir yoldur. Çözüm durumunda, Kıbrıs Türk kurucu devletinin kaynaklarını iyi kullanması gerekecek”
“Kriz olduğu zaman, paranızı iyi değerlendirmek durumundasınız. Sağlık sektöründe kamu daha ucuz hizmet verirken, neden onu desteklemeyesiniz ve dağılmasına izin veresiniz?”
“Neden hastaları daha pahalı olan özel sektöre yönlendiresiniz? Gerçekten Kıbrıslı Türkler’in buradaki durumu görüp aynılarını yapmamalarını umuyorum”
“Sağlık sistemlerinde sosyalist yaklaşım olmalıdır. İngiltere, İsveç, Danimarka’da böyledir, tüm batılı ülkelerde sosyalist yani herkesin eşit şekilde ulaşabileceği sağlık sistemi vardır. Kıbrıs’ta neden olmasın?”
“Çözümden sonra sağlık sistemleri ve ulusal sigorta sistemleri yerel devletin yetkisinde olacak, yani sağlık hizmetleri için para bulmaları gerekecek. Ayrıca hastaneler birbirleriyle rekabet edecek”
“Devlet hastanelerindeki doktorlar özel kliniklerde çalışmıyor, çünkü bu yasalara aykırıdır. Ancak maalesef doktorların hastanede kalıp, özel hasta bakma ve ek gelir elde etmelerine izin verilmiyor.”
Ödül AŞIK ÜLKER
Güney Kıbrıs’ın eski Sağlık Bakanlarından Dr. Stavros Malas, Güney Kıbrıs’ta sağlık alanında özel sektörün çok büyüdüğüne dikkat çekerek, sağlıkta kamunun küçük olmasının kötü birşey olduğunun altını çizdi.
Sağlık alanında kamunun güçlenmesinin gerekli olduğunu belirten Dr. Malas,
“Sağlık sistemlerinde sosyalist yaklaşım olmalıdır. İngiltere, İsveç, Danimarka’da böyledir, tüm batılı ülkelerde sosyalist yani herkesin eşit şekilde ulaşabileceği sağlık sistemi vardır. Kıbrıs’ta neden olmasın?” dedi.
Kuzey Kıbrıs’ta da sağlık alanında özel sektörün büyümekte olduğuna vurgu yapan Dr. Malas, “Sizin henüz sağlık alanında o kadar büyük bir özel sektörünüz yok ama o yöne doğru gidiyorsunuz. Kıbrıslı Türkler’in buradaki durumu görüp aynı şeyi yapmamalarını umuyorum. Sağlıkta özel sektörün büyük olması ekonomik bakış açısından yanlış bir yoldur. Çözüm durumunda, Kıbrıs Türk kurucu devletinin kaynaklarını iyi kullanması gerekecek. Sıkı bir sağlık sisteminiz olması gerekecek çünkü ekonominizi yeniden inşa etmeniz gerekecek. Dolayısıyla bunu şimdiden, yani çok geç olmadan düşünmekte fayda var” diye konuştu.
Dr. Malas, olası bir çözümden sonra sağlığın kurucu devletlerin yetki alanında olacağını da söyleyerek, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk kurucu devletindeki hastanelerin iyi olmak ve tüm ülkenin vatandaşları tarafından tercih edilen olmak için çalışacaklarını vurguladı.
“Kamunun küçük olması en kötü şeydir”
Soru: Güney Kıbrıs’ta sağlıkta birbirine paralel iki sektör var, kamu ve özel. Kamu sektörünün 1/3 oranında özelden küçük olduğu biliniyor. Kamu neden küçük ve sağlık sisteminde kamunun küçük olması doğru birşey midir?
Dr. Malas: Sağlıkta kamunun küçük olması en kötü şeydir. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra Kıbrıs’taki sağlık alanında kamu sektörü çok büyüktü. Dönüm noktası ve özel sektörün daha fazla güçlenmesi 90’lı yıllarda oldu. Bunun nedeni gelişen ekonomiydi, çünkü insanlar özel sağlık hizmetlerini karşılayabiliyordu. Sağlıkta özel sektör ilk olarak jinekoloji, tüp bebek alanında başladı. Tüp bebek konusunda uzmanlaşmış doktorlar özel klinikler açtılar. Klinikler zaman içinde multidisipliner oldu ve ikinci, üçüncü derece hastaneye dönüştü. Son 20 yılda (Güney) Kıbrıs’taki büyük miktardaki fonlar sağlıkta özel sektörün hızlıca büyümesine olanak sağladı. Başka bir sebep daha vardı tabi, o da, maalesef sağlıktaki özel sektör, siyasilere 90lı yılların ortalarında kamuyu çok genişletmemeleri yönünde baskı uyguladı. Sağlıkta kamu güçlendirilmek istendiğinde bu baskı ile karşılaşıldı, zaten parlamento da finansmanı artırma konusunda isteksizdi, özellikle sağlıkta kamuyu büyütmenin karşısında olan sağ ve merkez sağ partiler. Sonuç olarak bugünkü noktaya gelindi.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kontrolündeki bölgedeki herkesin devlet hastanelerinde bakınma hakkı vardır. Çoğunluk bu hizmet karşılığında ödeme yapmaz, bazıları ödeme yapmak durumundadır, bu gelirlerine bağlıdır. (Güney) Kıbrıs sağlık sisteminde bugün pek çok eşitsizlikler var, paranız yoksa devlet hastanesine gider beklersiniz, paranız varsa özele gidersiniz ve beklemezsiniz. Bununla birlikte iki sektörde harcanan paraya baktığımızda, hala daha AB ortalamasının altındayız. Bu eşitsizliğe rağmen, sağlık göstergeleri vatandaşların sağlık durumlarının çok çok iyi olduğunu gösteriyor. Ancak eğer daha büyük kamu ve daha küçük özel sektörümüz olsaydı, sağlıklı olma durumunun maliyeti daha da düşük olacaktı. Yani daha az parayla, daha iyi sonuçlar elde edebilirdik. Bu eşitsizlik yerine, daha çok eşitlik, sağlık sisteminde daha iyi bir ekonomi ve en az bu kadar iyi bir sonuç elde edebilirdik.
Bir önceki (Rum) hükümet bunu yapmaya karar vermişti ancak şimdiki hükümet bunu bozdu. Çünkü özel doktorların çok fazla siyasi gücü var.
***
“Sağlık sistemlerinde sosyalist yaklaşım olmalıdır”
Soru: Sizin sağlık bakanlığınız döneminde ne gibi çalışmalar yapmıştınız?
Dr. Malas: Ben 2012 yılında Sağlık Bakanı’yken, ekonomik kriz ortamında, aşağıdan yukarı, neye sahip olduğumuza göre değil, bir başka deyişle neye ihtiyacımız olduğuna göre bir sağlık sistemi oluşturmamız gerektiğini söylemiştim. 2001’de uygulamayı kararlaştırdığımız Ulusal Sağlık Sistemi’nde kamu ana sağlayıcı, özel de ek olacaktı, ikisi için de her zaman yer vardır. Öncelikle kamuda çalışan doktorlara teşvik verilecekti ki kamuda kalsınlar ve özele gitmesinler. O dönemde özeldeki doktorlar bir sendika kurdular ve o dönemde aday olan Sayın Anastasiades’e gitmişlerdi, o da seçilince bunu durdurmuştu. Yani olay siyasidir. Kıbrıs’ta ulusal bir sağlık sistemi uygulamanın zor olduğunu düşünmeyin. Sağlık sistemlerinde sosyalist yaklaşım olmalıdır. İngiltere, İsveç, Danimarka’da böyledir, tüm batılı ülkelerde sosyalist yani herkesin eşit şekilde ulaşabileceği sağlık sistemi vardır. Kıbrıs’ta neden olmasın?
“Yönetenlerin gücü var ama siyasi iradesi yok”
Soru: Sağlıklı bir ulusal sağlık sistemi olmadığını düşünüyorsunuz...
Dr. Malas: Evet, bir sağlık sistemi var ama dediğiniz gibi sağlıklı değil. Çünkü eşitsizlikler var. Yönetenlerin gücü var ama siyasi iradesi yok. Kimin hükümette olduğuna bağlı olarak durum değişiyor. Benim tahminim, eğer bir hükümet değişikliği olursa bir ulusal sağlık sistemimiz olacak çünkü ekonominin durumundan dolayı kamuyu güçlendirmek zorundayız. Kriz olduğu zaman, paranızı iyi değerlendirmek durumundasınız. Sağlık sektöründe kamu daha ucuz hizmet verirken, neden onu desteklemeyesiniz ve dağılmasına izin veresiniz? Neden hastaları daha pahalı olan özel sektöre yönlendiresiniz? Gerçekten Kıbrıslı Türkler’in buradaki durumu görüp aynılarını yapmamalarını umuyorum. Aynı yöne gider gibisiniz. Genetiğin bize söylediğine göre, tanrı bize aynı genleri verdi. Bu genler de aynı şekilde düşünmemize neden oluyor gibi.
Soru: Sağlıklı bir sağlık sistemi için ne gibi reformlar yapılmalı? Genel Sağlık Sigortası için ne düşünüyorsunuz?
Dr. Malas: 2001’de sigorta temelli bir sisteme karar verilmişti. İnsanların maaşlarının %2-3’ü kadar katkı payı kesilecekti, buna ek olarak tabi ki işverenlerin ve devletin de katkılarıyla bir fon oluşturulacak ve bu fondan devlet veya özel hastanelerden alınan hizmetler ödenecekti. Bu adil bir sistemdi. Ancak bir sorun çıktı çünkü hizmet sağlayıcılar, özellikle özel sektör bunda hemfikir olmadı. Fonun belli bir ölçüde olması öngörülmüştü, her yıl o miktardan tüm hizmetler sağlanacaktı. Özel sektör bunun daha elastik olmasını, diğer bir deyişle insanların ceplerinden de ödeme yapmalarını istedi. Özel sektör sisteme kısa yollardan ulaşım da istedi yani onlara göre bir kişi başı ağrıdığında nöroloğa gitmesi gerektiğini düşünürse, direkt gidebilmeliydi. Şu anda durum böyle ama yeni sistemde önce pratisyene gidilecek ve gerek varsa hasta nöroloğa yönlendirilecekti, özel sektör buna da karşı çıktı. İnsanlar da direkt uzmana gitmeyi tercih ediyor ama iyi bir birincil basamak sağlık sisteminiz, iyi pratisyenleriniz olursa buna gerek yoktur.
Doktor istifaları...
Soru: Kuzey’de devlet hastanelerinden istifalar var. Güney’de de bunu görüyoruz? Doktorlar neden istifa ediyor, doktorları neden kamuda tutamıyorlar?
Dr. Malas: Devlet hastanelerine giden hasta sayısı, özele gidenlerden daha fazladır. Tüm zor vakalar devlet hastanelerine gider. Devlet hastanelerindeki iyi doktorlar çok işe karşılık, az para alıyorlar. Hükümetin kendilerini desteklemediğini, devlet hastanelerini destekleyecek uzun vadeli vizyonu olmadığını görünce doktorlar kamudan ayrılıyorlar. Bir önceki hükümet döneminde bir tek doktor bile kamudan ayrılmadı, o zaman da özeldeki meslektaşlarıyla kıyaslandığında maaşlarda eşitsizlik vardı. Kamudan ayrılmadılar çünkü vizyon olduğunu ve desteklendiklerini gördüler. Sorunlar yine vardı, aşırı iş yoğunluğu yine vardı ama o hükümet onları desteklemek için çalışıyordu. 2012’de ulusal sağlık sisteminde kamunun ana sağlayıcı olacağı yönünde karar aldığını gördüler ancak şimdiki hükümet kontrolü yitiriyor, hastanelerin parçalanmasına izin veriyorlar, parası olanlar özel sigorta yaptırıyor, sigorta şirketlerinin payı artıyor.
oru: Devlet hastanelerinde çalışma saatleri nasıldır?
Dr. Malas: 07.30-15.00. Ek mesai da çalışabiliyorlar, özellikle ameliyatlar için.
Soru: Doktorların mesai saatleri sonrasında devlet hastanelerinde hasta bakma ve ek ödenek alma hakkı var mı?
Dr. Malas: Maalesef doktorların hastanede kalıp, özel hasta bakma ve ek gelir elde etmelerine izin verilmiyor. Buna izin verilmiyor çünkü böyle bir uygulamaya özel hastanelerdeki doktorlar karşı çıkar, tepki verir.
Soru: Devlet hastanelerindeki doktorlar özel kliniklerde çalışabilir mi?
Dr. Malas: Hayır. Bu yasalara aykırıdır. Bunu yapan çok az sayıda doktor var, bazen bunları duyuyoruz. Ama bu oran %3-4’ü geçmez diye düşünüyorum.
***
Çözümden sonra sağlık
sektörü ne olacak?
Soru: İki taraftaki sağlık sisteminin birbirine benzerliği çok fazla gibi görünüyor. En büyük farklılık kamu doktorlarının Güney’de dışarıda çalışmaması herhalde. Çözümden sonra iki sağlık sistemi nasıl işbirliği yapabilir?
Dr. Malas: Çözümden sonra sağlık sistemleri ve ulusal sigorta sistemleri yerel devletin yetkisinde olacak, yani sağlık hizmetleri için para bulmaları gerekecek. Ayrıca hastaneler birbirleriyle rekabet edecek. Kıbrıs Rum veya Kıbrıs Türk kurucu devletindeki hastaneler iyi olmak ve tüm ülkenin vatandaşları tarafından tercih edilen olmak için çalışacak. Bir başka deyişle, eğer bir Kıbrıslı Türk, Rum kurucu devletinde bir hastaneye gidip, tedavi olursa, fatura Kıbrıs Türk kurucu devletine gidecek veya tam tersi. Bugün bir vatandaş tedavi için yurtdışına gideceğinde, bunun için Sağlık Bakanlığı’ndan izin alması gerekir. Ancak çözümden sonra bir kurucu devlette yaşayan kişi, diğer kurucu devletteki bir hastaneye herhangi bir izine ihtiyaç duymadan gidecek. Çözümden sonra paranızı kendi sisteminiz içinde tutmak için, bütçe anlamında çok iyi kontrol edilen ve iyi kalitede sağlık kuruluşlarınız olması gerekecek.
“Kamuyu güçlendirmelisiniz”
Bence Kıbrıslı Türkler şimdiden öncelikle sağlıkta kamuyu güçlendirmelidirler. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kontrolündeki bölgedeki özel sağlık sektörü, Avrupa’nın en büyüğüdür. Özel sektörde hasta başına maliyet de Avrupa’ya göre nispeten yüksektir. Sizin henüz sağlık alanında o kadar büyük bir özel sektörünüz yok ama o yöne doğru gidiyorsunuz. Kıbrıslı Türkler’in buradaki durumu görüp aynı şeyi yapmamalarını umuyorum. Sağlıkta özel sektörün büyük olması ekonomik bakış açısından yanlış bir yoldur. Çözüm durumunda, Kıbrıs Türk kurucu devletinin kaynaklarını iyi kullanması gerekecek. Sıkı bir sağlık sisteminiz olması gerekecek çünkü ekonominizi yeniden inşa etmeniz gerekecek. Dolayısıyla bunu şimdiden, yani çok geç olmadan düşünmekte fayda var.
Bu arada iki taraftaki doktorların bir araya gelip bu konuları tartışmasında yarar var. Çünkü bunlar çözüm sonrasındaki Kıbrıs’ta yüzleşeceğimiz gerçek konular olacak. Her alanda uzmanlar bir araya gelip, kendi alanlarındaki konuları tartışmalı, görüş alışverişinde bulunmalıdır.