Şimdi ne olacak?
Çok uzatmadan hemen yazayım.
Önce Birleşmiş Milletler konuşacak!
- "Ne olmuş, ne bitmiş" herkese anlatacak.
İlk günden itibaren kim ne önermiş, kim nereden kaçmış söyleyecek.
Bunu bilmeye hakkımız var...
Seçkinler ve siyasi elitler kadar var.
Garantörlerden çok daha fazla var...
Birleşmiş Milletler konuşacak, anlatacak.
Bunu talep etmeliyiz!
Deşifre olmalı tüm süreç, öğrenmeliyiz.
* * *
Birleşmiş Milletler "müzakere" boyunca şemsiye mi gölgelik mi görmeliyiz...
Senelerdir bitmiyor bu karartma!
Üzeri örtülüyor, ince işlerin...
Böylece kandırılıyor, kışkırtılıyor, yönlendiriliyoruz.
Onca gün, onca saat, onca gece, onca masa onca zirve neler konuşuldu?
Röntgenini istiyoruz ne yaşanmışsa!
"Otopsi" talep ediyoruz, son süreç adına.
* * *
Kıbrıs'ın çocukları "başarısızlığın" sorumlularını görebilmeli...
Yapılan pazarlıkları bilmeli, okumalı, bu ‘al-ver’ yarınlara devredilmeli...
Kayıt altına alınmalı hepsi...
Şeffaf ve açık...
Kim görüşmüş!
Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye mi acaba?
Kıbrıslı liderler mi?
Kim ne istemiş?
Kim ne çalmış, ne oynamış sırtımızda...
* * *
Anastasiadis'le yaptığımız röportajda, "Bugüne kadarki tüm yakınlaşmaları, uzlaşmaları, anlaşmazlıkları açıklayalım önerdim, reddedildi" demişti.
Akıncı da bu "iddia"yı doğrulamış, "Böylesi bir rapor vakit kaybıdır, çözüme yoğunlaşmayı tercih ettik" yanıtını vermişti...
Vakit bitti...
O halde şimdi açıklamalısınız...
* * *
Şimdi ne olacak?
Önce öğrenmeliyiz...
Birleşmiş Milletler'in kapısına dayanmalıyız bunun için...
Liderlerden bu açıklamayı istemeliyiz...
Önce bilgi!
Bilmeliyiz...
Gizlisi, saklısı olmamalı artık bu işlerin...
“Hokusu pokusu” kalmamalı...