Güneydeki basın, Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un açıklamalarına atıfta bulunarak BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın Pile konusunda her iki tarafla ayrı anlaşmalar imzaladığı iddiasını yineledi.
Alithia gazetesi “Dışişleri Bakanı’ndan Pile’de Sağlandığı Bize Söylenen Anlaşma Konusunda Kabul-Ne Anlaştıklarını Bilmiyoruz-Stewart Taraflarla İki Ayrı Anlaşma İmzaladı” başlıklarıyla verdiği haberinde Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un, Pile’de varılan anlaşma konusundaki açıklamalarına yer verdi.
Daha önce de "iki ayrı anlaşma" iddiasına da yer vermiş olan gazete, Kombos’un, Meclis Dışişleri Komitesi toplantısında, Pile’deki son gelişmelere ilişkin açıklamasında, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ın Pile için iki tarafla, iki ayrı anlaşma imzaladığını kabul ettiğini yazdı.
Habere göre Kombos, “Kıbrıs Türk tarafıyla anlaşmanın nihai metnini resmi olarak bilmiyoruz. Ancak BM parametreleri çerçevesinde hareket ettiğini düşünüyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.
Güney Kıbrıs’ta "şölen ortamı varken" ve de bazı kişilerin, Pile konusunda güya anlaşma varıldığından bahsederken, yine kendi gazetelerinde yer alan 12 Ekim tarihli haberde, Barış Gücü’nün iki ayrı anlaşma imzaladığına dair haber yayımladığını anımsatan gazete, kendilerinin (gazete olarak) hükümet ve anlaşmayı selamlayan tüm siyasi partilere “Kıbrıs Türk tarafı ile ne anlaşıldığını bilip bilmedikleri” şeklindeki soruyu da yönelttiğini yazdı.
Gazete 12 Ekim tarihli haberinde Kıbrıs Türk tarafının “angajman kuralları” sağlamakta ısrarlı olduğunu da yazdığını anımsattı.
Bu sorulara yönelik yanıt alınamadığını yazan gazete, kuzeydeki Dışişleri Bakanlığı'nın, Kıbrıs Rum iş makinelerinin ara bölgeden derhal ayrılmasını talep ettiğini de belirtti.
Habere göre Kombos dünkü açıklamaları çerçevesinde BM’nin; anlaşmanın uygulanmasındaki rolünün önemli olduğunu, onlardan da bu rolü oynamalarını beklediklerini ifade etti.
Pile’deki çalışmaların, pazartesi günü durması konusunda Kombos, BM’nin yardımıyla sonuçlandırılan anlaşmanın hayata geçirilmesiyle ilgili sorunların ortaya çıktığını belirtti.
Mevcut bilgilere göre, bazı Kıbrıs Türk mülk sahiplerinin çıkarlarının etkilendiğini düşündüğünden bazı arazilerdeki sınırların çizilmesi ve bunun işlerlik kazanması yöntemiyle ilgili bir sorun olduğundan bahseden Kombos, arazinin kime ait olduğu noktasında şüphe yaşanılan bir araziye birkaç metrelik bir girişin olduğunu, kısa bir gerginliğin ardından sorunun çözüldüğünü ifade etti.
Ortaya çıkan bu tür küçük sorunların kolayca çözümlenmesinin mümkün olduğunu ifade eden Kombos, ΒΜ’nin orada olduğunu ve müdahaleleri neticesinde tüm taraflarca çalışmaların, sorun çözülene kadar durdurulduğunu belirtti.
Kombos açıklamaları çerçevesinde Rum İstihbarat Teşkilatı Başkanı (KİP) Tasos Conis’in, Stewart ile iletişim halinde olduğunu, pozisyonlarının ise uzlaşmaya varılanların harfi harfine mutlak şekilde uygulanması yönünde olması gerektiğini de ifade etti.
İmzaladıkları şeyin, bildikleri şey olduğunu belirten Kombos istedikleri unsurun da bunun uygulanması olduğunu, BM’den üstlendiği rolü oynamasını beklediklerini söyledi.
Kombos, Stewart’ın taraflarla iki ayrı anlaşma imzalamışsa ve uzlaşma şekli olarak sunmuşsa bunların; uyumlu olması gerektiğini makul bir şekilde varsayabileceklerinden de bahsetti.
Kombos açıklamasının devamında ihtilaf halinde imzayı atan kişinin, anlaşmanın uygulamasını normal bir şekilde sağlamak görevi ve sorumluluğuna da sahip olduğunu belirtti.
Kıbrıs Türk tarafının imzaladığı metni resmi olarak bilmediklerini kabul eden Kombos, bu tür sorunların, anlaşmanın uygulaması ilerledikçe ortaya çıkacağını ayrıca BM’nin çözmesi için çağrılacağı konuların olacağını da ifade etti.
Kombos, UNFICYP’e misyonunu yerine getirmesi yönünde çağrıda bulunduklarını ve bunu beklediklerini söyledi.
Kombos son olarak ise diğer taraf açısından olası “irade eksikliğinin” ortaya çıkması konusundaki endişesini dile getirerek üzerinde anlaşmaya varılanların harfi harfine uygulanmasını da beklediklerini ifade etti.