Bölük Karargahı

Bölük Karargahı

ÇOCUK GÖZÜMDE KIBRIS VE ANILAR -24-

 

Erdinç Gündüz

1963-64 Lise mezunlarının hafiften bir ayaklandıkları söyleniyor. Gazetelerde bu konuda hiçbir şey yok ama dedikodular tüm Lefkoşa’ya yayılmış vaziyette. İsyan etmişler. Yüksek tahsile gitmek için terhis edilmelerini istiyorlarmış.  Hatta Zafer sinemasında bir de toplantı yapmışlar.
Bizim takımdaki 63-64 mezunlarına soruyorum neler olduğunu. “Doğrudur” diyorlar. “Hepinizi içeri sokacaklar” diyorum. “Sokarlarsa soksunlar” cevabını alıyorum. Bir gün sonra da bizim bölükteki tüm 63-64 mezunlar hapse atılıyor.

***

Bölük Komutanlığından bir emir:
“Nöbettekiler dışındaki herkes Bölük Karargahı önünde toplanacak. Mazeretler kabul edilmez”.
Apar topar, tüm takımlar Bölük Karargahı önünde yerlerini almış durumda. Herkes merak içinde, bu toplantının nedenini anlamaya çalışıyor.  Türkiyeli Bölük Komutanı Niran Bey başlıyor konuşmaya.
- Dün Lefkoşa’daki Zafer Sineması’nda kanunsuz bir toplantı yapılmıştır. İzinsiz olarak gerçekleştirilen bu toplantıya katılanların tümünün bir adım öne çıkmasını istiyorum.
Sessizlik....  Kimse yerinden kıpırdamıyor.
- Bu toplantıya katılacak kadar cesur ama ortaya çıkacak kadar erkek değilsiniz demek ki... Size söz veriyorum, erkek sözü, asker sözü... Ortaya çıkın hiçbir şey yapacak değilim.. Emir gereği, isimlerinizi saptamak ve Tabur Karargahına bildirmek zorundayım. Ama söz veriyorum size hiçbir şey yapılmayacaktır...
Kısa bir sessizlikten sonra teker teker bir adım öne çıkmaya başlıyorlar. Toplamda 13-14  kadar arkadaşımız. .. Bölük Komutanı, Nöbetçi Subaya dönüyor “İsimlerini kaydedin”  emrini veriyor. Nöbetçi Subayı telaşla ve çabucak hepsinin ismini elindeki kağıda yazıyor ve komutana teslim ediyor... Ve  bir emir daha...
- Derhal tümünü hapse atın...
Herkes şaşkın. Daha iki dakika önce onlara hiçbir şey yapılmayacağına söz vermişti. Tüm Bölük gibi Nöbetçi Subayı da şaşkın. Şaşkınlığını farkediyor Bölük Komutanı ve avazının çıktığı kadar bağırmaya başlıyor.
- Hepsini içeri sokun.  Kaç gün hapiste kalacakları da belli değil. Bunu da böyle bilin.... Bu yaptığınız vatan hainliğidir. Başka adı yoktur. Gavur bizi vurmak için karşıda eli tetikte beklerken siz Mücahitlikten kaçmak için baş kaldırıyorsunuz. Sizin gibi köpeklerin aramızda yeri yoktur.... Hemen sokun içeriye...

Ve dönüp karargaha giriyor. Hepimiz şaşkınız. Takımlarımıza dönüyoruz. Ve çok geçmeden  beni doğrudan ilgilendiren özel bir emir daha...”Derhal Bölük Karargahına git”. Hemen gidiyorum. Bölük Yazıcısı Faik de 63-64 mezunlarından ve o da hapiste. İngilizce bilmem, seçilmeme neden oluyor. “Yazıcı” olarak Bölük Karargahına naklediliyorum. Bu, benim için çok önemli. Çünkü bundan sonraki Mücahitlik yaşamımın daha rahat geçebileceği anlamına geliyor bu nakil. Hem seviniyorum hem de hapse giren eski “Yazıcı” için üzülüyorum.

***

Bölük Karargahı’nda herşey bambaşka. En önemlisi, komutanlarla sürekli beraber hatta samimi olmak. Nöbetler daha uzun süreli. 12 saat. Ama bu önemli değil. Çünkü mevzide, soğukta veya ayakta değilim. Masa başında, Karargah Nöbeti işte. Uzun bitmeyen nöbet geceleri ama çok daha rahat.
Uzun sohbetler oluyor bu nöbet gecelerinde. Herşey konuşuluyor. Rumlarla olan silahlı çatışmalar, BM askerleriyle olan tartışmalar, günlük vukuatlar üzerine yorumlar, TMT anıları,  kimin kiminle ilişkisi olduğu, hangi komutanın hangi evli kadınla ilişkisi olduğu... Akla gelebilecek herşey. Hepsi çok ilginç.
Komutanların bazıları , özellikle eski TMT’ciler, zaman zaman 63 öncesi anılarını anlatmaktan büyük haz duyuyorlar. Biz gençler de bunları dinlemekten büyük zevk alıyoruz aslında. Türkiye’de eğitime gidenler... Bir yerleşim bölgesinden bir başkasına silah, cephane taşıyanlar... Yolda Rumlara yakalanmamak için yapılanlar... Bildiri dağıtırlarken yaşananlar... Gelen emirlerle vatan hainlerine neler yaptıkları, hatta bazılarını nasıl vurup öldürdükleri...Komutanların paylaşamadıkları evli kadınlar.  Tecavüze uğrayan kadınlar...  Kocası nöbetteyken evine ve yatağına komutanı alan kadınlar...
Daha neler neler...

Dergiler Haberleri