Serkan SOYALAN
Uzun yıllar Dipkarpaz’da forma giyen ve kaptanlık yapan tecrübeli futbolcu Fırat Borak, bundan böyle takımında antrenör olarak görev yapacak ve başarıyı kovalayacak. Biz de Fırat Borak ile spordan yaşama uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik. Devletin kırsaldaki gençlerin spor yapması için gerekli önemi göstermediğini söyleyen Borak, spor politikamızın olmamasının büyük bir de eksiklik olduğunu söyledi.
“Köyüme, bölgeme aşığım”
Yıllarca sporcu olarak hizmet verdiğiniz Dipkarpaz'a, şimdi teknik adam olarak hizmet vermek nasıl bir duygu?
Yaklaşık 20 senedir Dipkarpaz Spor Kulübü içersindeyim. Bu süreçte, genç takımlarda ve A takımda uzun süreler kaptanlık yaptım. Durum böyle olunca da gerçek anlamda evim oldu kulübüm. O yüzden şimdi başka bir görev olan teknik adamlık görevi, benim için ilk günkü gibi inanılmaz bir duygu. Her zaman söylüyorum ben köyüme, bölgeme aşığım. Buralarda alan ne olursa olsun görev almak, hizmet etmek beni dünyanın en mutlu insanı ediyor.
Dipkarpaz'da spor yapma olanakları nasıldır?
Dipkarpaz ne yazık ki, her alanda kırsal da kalmanın dezavantajlarını yaşıyor. Spor da bu anlamda bizi kırsalda olduğumuz için oldukça zor imkânlarda hizmet etmek zorunda bırakıyor. 2.500 nüfuslu, farklı kültürlerin iç içe yaşadığı bir yerde birleştirici tek çatı olmasına rağmen gereken önem devlet tarafından ne yazık ki verilmiyor. İnanılmaz bir gençlik ve spor aşkı ile büyüyen çocuklarımız var. Olanaklar sadece, futbol sahası ile sınırlı. Bu kadar gençliğin olduğu yerde mutlaka bir salon, tam teşekküllü futbol sahası, kız çocuklarımız için yeterli spor alanı ve halı saha olması elzem bir ihtiyaçtır.
“Spor politikalarında kırsal da olmalı”
Peki, ülkemizde bir spor politikası var mı?
Spor ile ilgili devlet politikası olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Ülkemizde bulunan kulüpler özellikle kırsalda devlet görevi yapmaktadır. Gençlere sahip çıkarak, eğitimlerinden, sosyal yaşantılarına kadar her şeyleri ile ilgilenen sadece kulüplerdir. Ne yazık ki devlet bu konuda kırsalda bulunan kulüpleri çok yalnız bırakmaktadır. Bir politika belirlenecekse, kırsal köyler göz ardı edilmemelidir.
Sporun dışa açılamaması sizi nasıl etkiliyor?
Ülkemizin her yerinde olduğu gibi bizi de motive olma ve daha profesyonelce işimizi yapma konusunda engelliyor. Bunun yanında çok yetenekli olan ve geleceğini şekillendirecek imkânlara sahip olmadığı için ümitsizce futbol oynamak zorunda kalan gençleri sahalara getirmenin zorlukları vardır. İsteğim erken zamanda kapsamlı biz çözüm ile adamızın dışa açılması ve gençlerimizin hak ettiği değeri bulmasıdır.
“Metropol ile kırsal aynı değildir”
Altyapılarımıza gerekli önemi gösteriyor muyuz?
Alt yapımıza kesinlikle gereken önem verilmemektedir. Bana sorarsanız her kulübe alt yapı şartı getirilmeli ve devlet eli ile bu şart desteklenmelidir. Sadece belirli liglerin oluşturulması alt yapıya önem verildiğinin göstergesi olamaz. Aileleri de işin içine katarak, küçük yaşlardan çocukların sağlıklı bir şekilde gelişimini sağlayacak imkanlar geliştirilmelidir. Daha önce de dediğim gibi tüm bunlar yapılırken, kırsal bölgeler ayrı tutulmalı ve bölgeye özgü imkanlar sunulmalıdır. Bugün Lefkoşa, Mağusa gibi metropol olmuş yerlerimiz ile her şeyden yoksun olan çocuklara sunulan imkanlar bir olmamalı. Herkesin yaşadığı yere göre ihtiyaçlar belirlenmeli ve buna göre daha önceden hazırlanacak olan stratejik plan uygulanmalıdır.
Gelecekteki hedefleriniz nelerdir?
Gelecekteki hedefim ilk olarak evim, kulübüm olan Dipkarpaz Spor Kulübü ile şampiyonluklar yaşamak ve hak ettiği yere kulübü taşımak olacaktır. Kulüp adına, daha kapsamlı ve tam donanımlı bir alt yapısı olan ahlaklı, disiplinli, çalışkan çocukların yetişeceği bir akademi kurmak.
Okuyucularımıza son olarak neler söylemek istersiniz?
Son olarak söylemek istediğim özellikle ailelerin çocuklarını spordan uzaklaştırmaması ve spor yapan çocuklarına destek çıkmalarıdır. Gerekirse her aile çocuğunu elinden tutup sahaya getirsin. Sağlıklı, bilinçli, özgüveni yüksek, sorgulayan gençler kesinlikle bu tür spor alanlarından çıkmaktadır.