Fikrin ve Hukukun Üstünlüğü Hareketi Başkanı Barış Mamalı, borçların yeniden yapılandırıldığı yasa tasarısının, halka lanse edildiği gibi bir faiz affı öngörmediği gibi faizleri düzenleyici, düzeltici ve adil denge kurucu hiçbir kural içermediğini savundu.
Anormal ve fahiş faiz işlemleriyle şişirilen borçların sadece bir kısmına yansıyacak yapay ve minik indirimler karşılığında borçluların bankalara teslim edileceğini iddia eden Mamalı, “Hükümet, derhal bir faiz yasasını yürürlüğe koyup sağlayacağı adaletli denge ile borçluların derin nefes almalarına imkan tanıması gerekirken, banka ve finans kuruluşlarının aşırı faizle şişirilmiş alacaklarını nasıl daha kolay tahsil edebilir bunun peşine düşmüştür” dedi.
Mamalı, iyi niyetli borçlular açısından telafisi imkansız zararlar ortaya çıkmadan, bileşik faizin yasaklandığı, azami faiz oranlarının belirlendiği ve tahsil edilecek faizlerin sınırlandırıldığı bir faiz yasasının yürürlüğe konması gerektiğini belirtti.
Barış Mamalı bugün yayınladığı yazılı açıklamada, hükümetin meclise ivedilik alarak sevk ettiği “Borç İlişkilerinden Kaynaklanıp Tahsili Geciken ve/veya Tahsil Edilemez Hale Gelen Borçların Ekonomik İyileştirme Kapsamında Yeniden Yapılandırılması Yasa Tasarısı”nın halka lanse edildiği şekilde borçlular açısından olumlu bir unsur içermediğini savundu.
“BANKALARI KORUMAK ÖNCELİK”
Barış Mamalı, alacaklı ile borçlu arasında adaletli bir dengenin kurulmasını sağlayacak esaslı yasalar hazırlamak yerine zaten avantajlı durumda olan bankaları korumanın öncelik edinildiği bir yasa tasarısı hazırlandığını iddia etti.
Mamalı, “Eğer hükümet ülkedeki tüm borçluların iyiliğini düşünmüş olsaydı bu tasarıyı sadece bankaların tahsil edemediği borçlar ile kısıtlamazdı. Borcunu ödeyemeyen insanlarımız gibi borcunu düzenli olarak kuzu kuzu ödeyen insanlarımız da aynı fahiş faiz uygulamalarına tabidirler, ancak onları hükümet kapsam dışı bırakmıştır” dedi.
Sadece yasal işleme tabi tutulmuş, tahsilinde sorunlar yaşanan borçlara yönelik olan tasarıda borçlular aleyhine açılan davalarda talep edilen rakamların esas alındığına işaret eden Mamalı’nın iddiasına göre, 2006’da 30.000 TL kredi alan bir kişi, 2009’a kadar düzensiz olsa da borcu için bankaya toplam 18.000 TL. ödese de bileşik faiz ve yüksek faiz işlemleri nedeniyle borcu 1.12.2009 itibariyle 128.000 TL. olur. Banka tarafından dava edilen sözkonusu şahıs, mahkemede 128.000TL.’yi kabul edip borcunun yeniden yapılandırılması için bankaya müracaat eder. Banka, bu müracaat üzerine 128.000TL.’yi yasadaki katsayı ile çarparak yeni borç rakamının 200.960TL. olduğu tespitinde bulunur. Banka 200.969TL’lik borcun aylık 4186 TL.’lik taksitlerle 4 yıl boyunca ödemesine karar verir. Borcunun yüzde 50’sini ( 100.484TL.) ödemedikçe bankadan başka kredi de alamayacak olan şahıs, 4 yıl içerisinde toplamda 20.930TL.’lik ödemesini geciktirirse bu plan ortadan kalkar ve mahkemesine son hızla devam eder.