Boş boş!..

Cenk Mutluyakalı

 

Bir düşünüyorum da, Kıbrıs’ın kuzeyinde acaba kaç farklı eve, kaç farklı insan ‘temizlik’ ve ‘ütü’ için gidiyor.
Haftada bir…
On beşte bir…
Ayda bir…
Bir kaydı var mı?
Bu insanlardan kaçı ‘kayıtlı’, kaçının ‘gelecek güvencesi’ var, kaçı ‘vergi’ ödüyor.
Ve kaç kişi, bunu merak ediyor.
Böyle bir istatistik olduğunu sanmıyorum!..
Bu ülkede ‘kaç ev’ var, bilmiyoruz ki!..

***

Bir düşünüyorum da, bugün, kamuda çalışan insanlar için bir ‘yüzleşme ve itiraf’ anketi yapılsa, kaç kişi, istihdam yolunda kimleri ‘aracı’ koyduğunu paylaşır acaba?.
Hiç kimseyi aramadan, rica etmeden, en azından bunu ‘denemeden’ devlete başını sokan var mı?
Kaç kişidir sayısı?
Böyle bir ‘istatistik’ imkanı yok oluşamaz elbette…

***

Kaç ‘meyhane’ var örneğin, ‘vergi’ mühürlü fatura’ ile çalışan ya da kaç müşteri, bunu soran?
Kaç hekim, öğretmen, teknisyen “özel ofisine” davet etmiştir yurttaşı, kliniğine, dershanesine, şirketine…
Kim ‘itiraf’ eder bunu…
Öylece merak ederim sadece.

***

Kaç kişi ‘taş taş üzerine koymadan’ ve ‘kılını oynatmadan’ maaş alır bu ülkede…
Yani hiç değer yaratmadan…
Yani ‘hak’ etmeden…
Biliyorum, ‘say’ deseniz, herkes, en az on kişi sayar da, kaç kişi “çok uzakta arama, tam da karşında duruyor, işte ben” der !..

***

Kaç erkek ‘iş yemeği’, kaç kadın ‘kuaför’ diyerek ‘gizli’ sevgilisine koşar mesela, ilk işi de ‘eşine sarılmak’ olur sonrasında...

***

Kaç kişi halen bir Kıbrıslı Rum’dan kalmış ganimet masada kurar sofrasını, torununu ganimet bir salıncakta sallar, kaç ağaç kalmıştır yetmiş dörtten bugüne evlerin bahçesinde,  insanlığa halen meyvelerini sunan?…
Kaç kişi o meyveleri yerken anımsar bunu, “sahi, bu ağacı kim ekmişse, acaba nerede, ne yapıyor şimdi?”

***

Düşünürüm, meraklanırım, gülümserim arada…
Boş boş!.. Öylece!..