Boyanın kokusu, toprağın birleşimi…

Boyanın kokusu, toprağın birleşimi…

Bedia Kale önce resim yaptı, sonra sanatın dallarının birleştiği şekilde tarif ettiği seramikte ustalaştı…

 

Didem MENTEŞ

“Seramik, bir kişinin gördüğü, yaşadığı duygu ve düşüncelerini üç boyutlu bir obje olarak kendi hayal gücüyle birleştirerek var olmasıdır” diyor seramik sanatçısı Bedia Kale… Lise çağlarında algıladığı  “yağlı boya kokusuyla” resimle tanışan daha sonraları seramik sanatına yönelen Bedia Kale, uzun yıllardır yarattığı çeşitli eserleriyle göz dolduruyor. İnsanın kendisini özgürce ifade edebilmesinin farklı bir yöntemi olarak görülen seramik sanatının, ülkemizde memnun edici bir ilgi gördüğünü belirtiyor. Başarılı bir eğitim ve kariyere sahip olan Bedia Kale, birçok sanat dalında olduğu gibi seramik sanatçılarının da kendi mesleklerini maddi ve zaman sorunu nedeniyle yapamadığından yakınıyor. Kendi atölyelerinde eserlerini üreterek seramiğin iş sektörü haline getirilememesinin üzücü olduğuna değinen Bedia Kale, sanatçıların farklı işler yanında kendi mesleklerini de yürütmeye çalıştığını aktardı.

Yağlı boya kokusu…
Lefkoşa’da doğan ama uzun yıllardır Girne’de ikamet eden Bedia Kale, ADRES Kıbrıs’a seramik sanatını anlattı. Lise dönemlerinde sanatçı Nilgün Güney’den resim dersi almaya başlayan Bedia Kale, öğretmeninin yeteneğini keşfetmesiyle resme yönelir. “CSE resim sınavlarını geçtikten sonra tamamen sanatla uğraşmam gerektiğine karar verdim. Nilgün Hanım’ın evinde ders almak için gittiğim ilk gün kapıda girer girmez bir koku algıladım. İçeri girdiğimde koku gelmeye devam ediyordu. Nasıl ders vereceğini anlatırken, kokunun ne olduğunu sordum. ‘Yağlı boyanın kokusudur’ dedi. İlerde ben de evimde bu kokuyu duymak istediğimi söyledim”

Seramik ile tanışma…
Ardından Mustafa Hastürk ve Salih Oral’dan dersler alan Bedia Kale, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nü kazanır. “Özellikle seramik bölümünde okumak istedim çünkü resmi bir noktaya kadar yapabileceğimi gördüm, bu nedenle farklı bir dal öğrenmek istedim. Seramiği okuduktan sonra çok sevdim çünkü içerisinde resim, grafik ve heykel gibi tüm sanat dallarından parçalar var. Hepsi bir birleşim gibi geldi… Türkiye’nin dünyaca ünlü seramik sanatçıları Jale Yılmabaşar ve Tankut Öktem Atölyesi’nden mezun oldum” Marmara Üniversitesi’nde yoğun bir şekilde teorik eğitim verildiğini belirten Kale, bu eğitimin ardından pratik bir şeyler yapmaya karar verir. Beymen Home Mağazalarına, seramik objeler üreten Hobi Sanat Seramik Fabrikası’nda desinatör olarak bir yıla yakın çalışır, bu arada Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Pedagojik Formasyon eğitimini tamamlar… Uzun süre İstanbul’da hayatını sürdüren seramik sanatçısı Bedia Kale, bir ana okulda resim- seramik dersi vererek öğretmenlik yapar. Ailesinin isteği üzerine Adana’ya taşınarak, 2000 yılında kendi atölyesini açar. Aynı zamanda Tarsus Amerikan Koleji’nde resim öğretmenliği yapan Bedia Kale, ardından Adana’da Sevinç Abla Özel Eğitim Kurumu’nda engelli çocuklara resim- seramik dersi verir. Bu arada Çukurova Üniversitesi’nde engelli çocuklara yönelik resim dersi vermeyle ilgili kursu tamamlar Bedia Kale…

İyi bir kariyer…
Kıbrıs’ın dönem noktalarından bir olan 2004 yılında bir umutla yeniden adaya döner Bedia Kale… Girne Amerikan Koleji’nde resim öğretmeni olarak çalışır. 2006 yılında ise şu anda görev yaptığı Kültür Dairesi Güzel Sanatlar Görevlisi olarak göreve başlar. “Kültür Dairesi’nin kültür sanat etkinliklerini arkadaşlarımla birlikte sürdürüyorum. Ayrıca 1999 yılında kurulan Kuzey Kıbrıs Seramikçiler Derneği üyesiyim. Yılda bir iki kez etkinlikler düzenleyerek seramik sanatını sevdirmeyi ve yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda JCI Kuzey Kıbrıs Genç Girişimciler Derneği üyesiyim. JCI tamamıyla sanat dalında girişimciliğimi geliştirmek için üye olduğum bir dernektir. JCI atölyemi kurarken izlemem gereken yolu öğretti. İnsanlarla diyalogu nasıl kurmam gerektiğini, iş hayatında nasıl davranmam gerektiğini öğretti. Sanatçılar genelde içine kapanık yaşayan kişilerdir”


Çalışmalar
Bedia Kale ilk kişisel sergisini 2000 yılında Adana’da açar… Ayrıca sayısız sanat eğitimlerine ve birçok karma workshoplara katılır. Karma sergilerin sanatçıya daha çok şey kazandırdığına inanan Bedia Kale, “grup olarak çalışmak sanatçılar için daha çok sosyalleşip daha üretken olmalarını sağlıyor. Ayrıca daha paylaşımcı olduklarına inanıyorum” diyor. Bedia Kale, dünyanın her yerinde sanatçıların kendi atölyelerinde çalışıp bu işi yaptığını ancak gelişmekte olan ülkelerde sanatçıların maddi şartlardan dolayı farklı mesleklerde çalışarak geriye kalan zamanlarında seramikle uğraştığını söylüyor. Kendisi de bu sıkıntıyı yaşayan sanatçılardan olan Bedia Kale, haftada sadece 10 saat seramik işiyle uğraşabildiğini belirtiyor. Sanat olarak yürüttüğü seramikte bazı projelerle uğraşan Bedia Kale, son yıllarda iç mimarla birlikte projeler ürettiğini dile getirdi. Mekanlara özel yapım parçalar ürettiğini aktaran Kale, “bir eşi yoktur, bu benim tarzımdır iç mekan ve duvar panosu… Ayrıca dekoratif objeler üretiyorum, ilgilenen kişilere ve çocuklara eğitim vererek yön gösteriyorum.

Üç boyutlu bir sanat…
Kendi atölyesinde çalışmalarını sürdüren Bedia Kale, seramik sanatının üç boyutlu bir sanat olduğunu söylüyor. “Tamamıyla vasıfsız kil parçasını bir objeye çevirip, estetikleştiriyorsunuz. İster profesyonel olun isterse amatör, gördüğünüz, yaşadığınız, duygu ve düşüncelerinizin üç boyutlu bir obje olarak kendi hayal gücünüzle birleştirerek var olmasıdır seramik sanatı. Seramik yüzyıllardır birçok psikolojik tedavilerde de kullanılan bir malzemedir. Herkes seramik yapabilir fakat bu işte profesyonelleşmek uzun zaman alan, zorlu bir süreçtir ve eğitim gerektirir. Ben 20 yıldır yapıyorum ve kendimi hala daha öğrenci gibi hissediyorum” 

Köklü bir tarih
Adamızda kökü çok eskiye dayanan ve insanların geçim kaynağı olan seramik sanatının zaman içerisinde unutulduğunu belirten Kale, ülkedeki savaşlar, ekonomik nedenler ve olaylardan dolayı seramik sanatının yok olmaya doğru gittiğini meslek olarak zanaatkarlığa dönüştüğünü söyledi. Ancak bu işe gönülden inanıp yürüten insanlar sayesinde ayakta durabildiğini aktaran Bedia Kale, 1960’lı yıllardan sonra gelen neslin eğitim almasıyla ve iş sektörü haline getirmeye çalışmasıyla seramik sanatının biraz hareketlendiğini anlattı. 1990’lı yıllardan sonra istekli olan kişilerin eğitim almasıyla adaya dönen sanatçılar sayesinde seramik sanatının ayağa kalktığını aktaran Kale, Atatürk Meslek Lisesi’nin katkılarıyla seramiğin popüler bir hobi haline geldiğine dikkat çekti.

Seramik sektörüne yatırım şart
Bedia Kale, seramik tarihine sahip olan ülkemizde ciddi anlamda bu sektöre yatırım yapılması gerektiğine vurgu yapıyor ve bu konuda daha ileriye gidilmesi gerektiğini söylüyor.
Seramik sanatçısı Bedia Kale, seramik sanatına ülke insanımızın memnun edici şekilde ilgi gösterdiğini belirterek, kadınların katılım oranın yüksek olduğunu belirtiyor. Bedia Kale, seramik sanatıyla ilgilenmek isteyen kişilerin k_bedia@hotmail.com adresinden kendisine ulaşabileceklerini dile getirdi.

Dergiler Haberleri