Serap ŞAHİN
Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görüşülen İsias Otel Davası’nın dördüncü gününde, tutuksuz yargılanan sanıkların ardından bu kez de tutuklu sanıklar beyanlarda bulundu.
İlk olarak otel sahibi Sanık Ahmet Bozkurt beyan verdi.
“Ben suçsuzum, tek suçlu deprem” diyen Bozkurt, 7 farklı ameliyat olması gerektiğini gerekçe göstererek, tahliye edilme talebinde bulundu.
Bozkurt’un ifadesinde dikkat çeken bir diğer nokta ise, ilk günkü ifadesine karşın “otelinde hayatını kaybeden 72 kişi ile ilgili acı çektiğini söylemesi” oldu…
Ahmet Bozkurt neler söyledi?
Müşteki avukatlarının, kendisi ve iki oğlu ile ilgili ayrı cezaevlerinde tutulmaları konusunda ifadeleri olduğunu anımsatan Bozkurt, Kırşehir’deki cezaevinde tutuklu olarak yargılandıklarını, söz konusu cezaevinde can güvenliklerinin üst seviyede korunmakta olduğunu söyledi.
Bozkurt, “Benim yaşımdan dolayı zaman zaman Kırşehir Devlet Hastanesi’ne kurul doktoru tarafından sevkim yapılıyor. Hastaneye gittiğimde benden başka çok tutuklu mahkûm oluyor ve beni tanımıyorlar. Daha önce çocuklarım korkuya kapılmasın diye açıklamamıştım. İlk defa buradan açıklıyorum. “Bu İsias Otel sahiplerini bize verseler onlara bilmem ne yaparız” dediler. Kendi kulaklarımla duydum, gözlerimle şahit oldum. Yani can güvenliğimiz yok. Benim ve iki oğlumun ayrı ayrı cezaevlerinde tutulmasının bu konuşmaların ne olduğunu avukatlarıma açıklayacağım” şeklinde konuştu.
Yetkili kurumların otel ile ilgili kendisine verdiği tüm belgelerin doğru olduğunu iddia eden Bozkurt, “Devlette ahbap-çavuş ilişkisi olmaz. Bana verilen ruhsatların aynısını birebir projelerimde uyguladım. Her iki projemde de uygulandı, hatta fazlamız bile var. Hep konuttan bahsediliyor ama konutta radyal temel yoktur. Mühendislerim hesapladılar, o dönemde radyal temel yoktu, ben binanın daha fazla yük taşıyabilmesi için en güzel, en dayanıklı projeyi hazırlattırarak uygulattım” iddialarını ortaya attı.
Müşteki avukatları ve tanıkların, otelin yapısıyla ilgili “demirler en ince şekilde kullanıldı” şeklinde beyanları olduğunu söyleyen Bozkurt, “Hayır. “Tek tip demir kullanıldı” denilmesini kabul etmiyorum. 18’lik, 22’lik, 12’lik ve 8’lik demirlerim var. En ince demirlerim de 8’lik demir” dedi.
Bozkurt, “Hep kum üzerinde duruldu… Bütün yapılarda, imar kanunlarına göre tavan tabyalarında aspolen kullanılıyor. Bu malzeme çok hafif, dolayısıyla herhangi bir darbede de o aşağı düştüğü zaman yaralanmaya sebebiyet vermemesi için hafif bir malzemedir. Tavanlarda da kullanılır” dedi.
“Bizim kolonlarımız ortada” diyen Bozkurt, “Benim kolon ve kirişlerimden örnekler, numuneler alınmış. Bugünün değerlerini bile karşılayacak düzeyde… Ben belgelerle konuşuyorum. Dolayısıyla bana evlatlarıma atılan suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Ben işimi düzgün yaptım. Eğer 7,7 şiddetinde deprem olmasaydı binam yıkılmayacaktı. Binam şu anki yönetmeliklerde 7,2 şiddetine dayanacak düzeyde. Eğer deprem 7,7 yerine 7,2 şiddetinde olsaydı binam yıkılmayacaktı. Daha önce bölgede olan 7,2 şiddetinde bir depremde benim binamda sıva bile çatlamamıştı” iddialarını ortaya attı.
Bozkurt, “Eğer bir tek İsias yıkılmış olsaydı, enkazın başına gider, hayatımı sonlandırırdım. Benim hiç kusurum yok… Depremde 850 bin bina yıkıldı, 52 binden fazla ölü var. Benim binamda da 72 kişi öldü… Ben de kahroldum. Yaşayamıyorum... Acıyı yaşıyorum… Yaşayan bir ölüyüm” dedi.
“Depremin acısının ben de yaşadım. Ailemden 300 kişi hayatını kaybetti” diyen Bozkurt, “Ben de deprem sırasında yaralandım. 73 yaşındayım… Deprem günü su yok, kalacak yer yok… Ben ilk başta buradan ayrılmam dedim ama daha sonra ailemin isteğiyle Aksaray’a gittim. Ben kaçmadım… Kaçan insan teslim olur mu? Ben ve evlatlarım kendimiz teslim olduk… Depremin şiddeti bütün dünyayı yasa boğdu. Eğer bu şiddette bir deprem 10 sene olsaydı, 10 sene önce bu felaketi yaşayacaktık. Bu kaç yılın biriken enerjisiydi. Bu depremin geçtiği fay, bir tek İsias’ın altında oluşmamıştır. Tüm Adıyaman’dan geçen fayda yıkım olmuştur” ifadelerini kullandı.
“Biz suçlu değiliz, bize atılan iftiraların hepsini reddediyorum” diyen Bozkurt, “Otelimde hayatını kaybeden yavruların hepsinin acısını ben de yaşıyorum. Benim ailelere hiç sözüm yok, ne deseler haklılar ama yüce adaletimize de güveniyorum. Bizim iftiralara değil, adalete ihtiyacımız var” dedi.
“Bu arada ben suçlu olmadığım için pişman değilim… Ama acım çok büyük. Eğer acımı pişmanlık olarak kabul edeceklerse eyvallah… Ben suçsuzum. Tek suçlu deprem” iddiasında bulunan Bozkurt, “Benim 7 tane ameliyat olmam gerekiyor. Rahatsızlıklarımdan dolayı tahliyemi talep ediyorum” dedi.