İngiltere'de Yüksek Mahkeme, ülkenin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasına yönelik müzakerelerin (Brexit) Parlamento onayı olmadan başlayıp başlayamayacağına dair kararını açıkladı. Mahkeme, Brexit kararının Parlamento tarafından onaylanması gerektiğine karar verdi. İngiliz hükümeti ise aksi görüşü savunuyordu
Yüksek Mahkeme Başkanı kararını 3'e karşı 8 oyla aldı.
Mahkeme kararı ile Brexit referandumu sonucunu yok saymasa da, İngiltere'nin AB'den nasıl ayrılması gerektiğini belirlemiş oldu.
İngiliz hükümeti, Lizbon Antlaşması'nın AB'den çıkmayı düzenleyen 50'nci maddesini tek başına yürürlüğe sokup, Parlamento onayı olmaksızın müzakerelere başlamak istemişti.
İlk karar Kasım ayında açıklandı
Yüksek Mahkeme Kasım ayında İngiltere'nin Brexit müzakerelerine Parlamento onayı olmadan başlanamayacağına hükmetmiş, hükümet bu karara itiraz etmişti.
İngiliz hükümeti; dış ilişkiler, savunma ve milli güvenlik alanlarında kendisine yetki veren 19. yüzyıldan kalma bir uygulamayı gerekçe göstererek, aksi görüşü savunuyordu.
Konuyu Yüksek Mahkeme'ye taşıyanlar ise hükümetin Parlamento onayı olmadan yetkilerini kullanmasının uygun olmadığını vurgulamışlardı.
İskoçya Özerk Yönetimi Brexit'e karşı
İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn, referandumun sonucundan dolayı tasarı Parlamento'ya geldiğinde onaylayacaklarını söylese de partisinden çok sayıda milletvekilinin tasarıya karşı çıkması bekleniyordu.
İskoçya Özerk Yönetimi'nın Brexit Bakanı Mike Russell ise İskoç Ulusal Partisi SNP'nin, 50'nci maddenin yürürlüğüe sokulmasını hiçbir şekilde desteklemeyeceğini açıkladı.
May, Brexit stratejisini açıklamıştı
İngiltere Başbakanı Theresa May ise uzun süredir merakla beklenen ülkesinin Brexit stratejisini geçen hafta açıklamıştı.
Strateji, AB ile müzakerelerde ulaşılması amaçlanan 12 hedeften oluşuyor.
May, Brexit'in nihai hedefinin AB ile İngiltere arasında yeni, pozitif ve yapıcı bir ortaklık kurulması olduğunu söylemiş, bu kapsamda AB'den ayrılmanın ortak pazardan çıkmak anlamına geldiğini belirtmişti. .
May, aynı zamanda Avrupa Adalet Divanı'nın İngiltere üzerindeki hükmünün biteceğini ifade etmişti.