Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası (Bay-Sen), Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nun (BRTK) yönetim kurulu başkanlığına, “toplu iş sözleşmesini uygulamadığını” savunduğu "eski" yönetim kurulu başkanı Özer Kanlı’nın, "olası yeniden atanmasının" çalışanlar için “en büyük haksızlık” olacağını ve çalışanların buna “sessiz kalmayacaklarını” açıkladı.
Bay-Sen, bugün saat 9.00’da BRTK önünde pankart asma eylemiyle basın açıklaması yaparak, BRTK personelinin, 17 Haziran 2020 tarihinde imzalanan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) altındaki haklarının “yok sayıldığını ve gasp edildiğini” savundu.
Eylem sırasında Bay-Sen üyelerinin, sendika tarafından TİS’in uygulanmamasını protesto amacıyla geçen Ağustos’ta kurumun giriş kapısına asıldığı kaydedilen ancak kurum yönetimi tarafından 8 Ocak Cuma günü indirilen pankartlarını yeniden astığı da gözlemlendi.
Bay-Sen yönetim kurulu adına açıklama yapan sendika başkanı İbrahim Kanat, BRTK çalışanlarının, her koşulda görevini yerine getirdiğini ve Kıbrıs Türkü’nün sesi olmaya devam ettiğini belirterek, “27 yıldır kadrosu verilmeyen, kadroları gasp edilen, her koşulda iktidarın sesi yapılmaya çalışılan insan hakları bakımından pranga vurulan BRTK şimdi adaletsizlik ve haksızlık döneminde bir zirve yaşamaktadır” dedi.
Kanat, 17 Haziran 2020’de, dönemin başbakanı ile Toplu İş Sözleşmesi imzalandığını hatırlatarak, “Kendi imzalarını bile tanımayan bir zihniyet tarafından imzalanan Toplu İş Sözleşmesi yok sayılmış ve gasp edilmiştir, son zamanlarda yaşanılan birçok demokrasi gaspına bir ilk daha eklenmiştir” diye konuştu.
Başbakan Ersan Saner’in, eski yönetim kurulu başkanı Özer Kanlı’yı yönetim kurulu başkanlığına atayacağı yönünde duyumlar aldıklarını ifade eden İbrahim Kanat, Kanlı’nın eski görevinde “Toplu İş Sözleşmesini uygulamayan ve adaletsizlik” yaptığını ileri sürerek şöyle dedi:
“Söz konusu atama, BRT çalışanına adalet yönünde yapılabilecek en büyük darbedir. Yönetim kurulu kararlarını uygulatmayan müdür, Toplu İş Sözleşmesini uygulatmayan ‘ben benim’ diyen Özer Kanlı’nın atanmak istenmesi personele yapılacak en büyük haksızlıktır. Çünkü adalet olmayan hiçbir yapı dünya tarihinde başarı bulmamış ve sonu hüsran olmuştur.”
BRTK çalışanlarının sessiz kalmayacağını söyleyen Kanat, “BRT çalışanı gücünün adaletten, yüreğinde ve birliğinde almaktadır. BRT çalışanı kendi onur, gurur ve haysiyetinin asla yerlere vuramayacaktır. Bizler haksızlık ve adaletsizlik karşısında Kıbrıs Türkü’nün sesi olan BRT’yi bedeli ne olursa olsun kişinin sesi yapmayacağız. Bu sebeple önümüzdeki günlerde milletimize, devletimize, demokrasiyi yaşama ve yaşatma uğruna, tarihin hiç görmediği eylem ve grevlere hazır olduğumuzu tüm kamuoyuna bildiririz” dedi.
Özkurt'tan, Bay-Sen’e sorular: "Bay-Sen neyin kavgasını veriyor?..."
Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK) Müdürü Meryem Özkurt, bugün kurum önünde düzenlenen eylemde kurum yönetimini, “çalışanlarının haklarını yok saymak ve gasp etmekle” suçlayan Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası’na (Bay-Sen) yanıt vererek, “sendikanın neyin kavgasını” verdiğini sordu.
Özkurt, kurumdaki “görevini ve yetkilerini onca yükün altına girerek kullanırken hakarete varan mobbing ile karşı karşıya kaldığını” ifade ederek, sendikanın; kendi şahsına ve yönetim kurulu başkanına yönelik “rencide edici pankartlarla” yürütmekte olduğu hak arayışına tepki gösterdi ve kurumun hakkının ne olacağını sordu.
Kurumun, yeni bir yasaya, üretmeye ve çalışmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan BRTK Müdürü Özkurt, yazılı açıklamasında şöyle dedi:
“BRTK Çalışanları Sendikası (Bay-Sen) neyin kavgasını veriyor? BRT'nin yasal düzenlemeye, yeni bir yasaya, BRT'nin üretmeye, BRT'nin çalışmaya ihtiyacı var. Kendi kurumunu bu kadar hiçe sayarak bölümler arası değişikliklere dahi müdahil olmaya çalışan sendika neyin hakkını arıyor? Şahsıma ve Yönetim Kurulu Başkanı’na yönelik rencide edici pankartlarla mı hak arıyor? Bayrak Radyo Televizyon Kurumu'nun hakkı ne olacak peki? Özel Sektörün kan ağladığı bir dönemde bu neyin şımarıklığı? Görevimi ve yetkilerimi onca yükün altına girerek kullanırken hakarete varan mobbing uygulamasıyla karşı karşıyayız. Sendika ne istiyor? Sendika diyor ki ‘sözleşmeler ömür boyu sürer’, biz de diyoruz ki ‘sözleşme sürelidir’. Eski köye yeni adet getirmeyin. Kısaca kavgamız budur. Ve bundan sonra alınacak olan personelin süreli olması gerekiyor. Kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.”
BRTK Yönetim Kurulu Başkanı Özer Kanlı açıklama yaptı
Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK) Yönetim Kurulu Başkanı Özer Kanlı, Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası’nı (Bay-Sen), kurumda hizmet alımı yapılan personelin kaşiyeli olamamasının sorumlusunun “kurum yönetimi değil, Toplu İş Sözleşmesi’nin 11’inci maddesinin uygulanmasını engelleyen sendika olduğunu” söyledi.
Bu sabah Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası’nı (Bay-Sen) tarafından BRTK’nin girişinde düzenlenen eylem sonrasında yazılı bir açıklamada bulunan BRTK Yönetim Kurulu Başkanı Özer Kanlı, sendikanın, kurumu yasa ve toplu iş sözleşmesi dışında hareket etmesi yönündeki ısrarını sürdürdüğünü, ancak bunun söz konusu olmayacağını vurguladı.
Kanlı, açıklamasında, “Görüyorum ki, yanlış yoldaki bu arkadaşlar hala inatlarını sürdürüyor ve bizi baskılarla, saldırılarla, yasa ve toplu sözleşme dışında işler yapmaya itebileceklerini sanıyorlar. Bu mümkün değildir. Ben şahsen her durumda doğru ve hak edilen ne ise onu savunmaya devam edeceğim. Hizmet alımı yapılan arkadaşlar kaşiyeli olamıyorsa bunun sorumlusu biz değil, Toplu İş Sözleşmesinin 11’inci maddesine kendilerine mağduriyet yaratmayacağımız sözü vermemize rağmen uymayan sendika yöneticileridir” şeklinde konuştu.
BRT’yi sevdiğini ve kurum olarak daha ileriye gitmesini, Anayasal ve yasal görevlerini en iyi şekilde yerine getirmesini istediğini söyleyen Kanlı, “BRT Yasası’nın çalışanlar ve kurum lehine değişmesi için Sayın Müdürle birlikte çalışıyorum. Hedefimiz, Kurum’un dijital çağa uygun olarak teknik donanımın sağlanması, televizyon ve radyolarının tarihi görevlerini unutmadan haber ve programları ile daha çok izlenen dinlenen bir noktaya gelmeleridir. Hedefimiz, giderek bozulan disiplinin sağlanması, hiyerarşik yapının düzgün bir şekilde oluşmasıdır” dedi.
Bay-Sen’in bazı yöneticileri ile aralarında sorun olduğunu ifade Kanlı açıklamasına şöyle devam etti:
“Bu kişiler imzaladığımız Toplu İş Sözleşmesi’nin kurumda çalışan İş Sözleşmeli ve Kaşiyeli Hizmet Sözleşmeli personelin, görev yeri ve koşulları ile maaş ve saat başı ücretlerinin kurum ile aralarında akdedilecek ikili sözleşmelerle belirlenmesini düzenleyen 11’nci maddesine uyulmasını engellemekte, bizden ise hizmet alımı yapılan bir kısım kardeşimizin akitli hale getirmemizi talep etmektedirler. Kısacası, sendika söz verdiklerini yapmayacak, kurumdan ise söz verdiğini yapmasını bekleyecek. Böyle bir şey olabilir mi?”
Konunun yargıda olduğunu ve yargının karar vereceğini ifade eden Özer Kanlı, iyi niyet olması halinde sorunun çözüleceğine inandığını, ancak bazı sendika yöneticilerinin “denileni anlamadığı ya da anlamak istemediğini” söyledi.
Sendika başkanı ve genel sekreteriyle görüşmelerde bulunduğunu da ifade eden Kanlı, “Kendilerine 1999 öncesi Kurum’a girenlerin sözleşmelerinin oluşturacağımız bir basamak sistemine göre yenilenebileceğini, bu noktada doğru dürüst çalışan hiç kimsenin mağdur edilmeyeceğini, hizmet alımı yapılan ancak ilk kez kaşiyeli statüsüne geçeceklerin ise 7-8 yıl gibi bir süre her yıl akitlerini imzaladıktan sonra basamak sistemine geçebileceklerini, zaten yakında yasayı çıkararak bu konuları kökünden halletmek hedefinde olduğumuzu izah ettim. 2012 yılında kurumun yeni yasasını Meclis’ten geçme noktasına getiren dönemin müdürü olarak, o yasaya çalışanları mağdur etmeyecek pek çok madde koydurduğumu, dolayısı ile hakikaten hak edeni mağdur etme gayem asla olmadığını vurguladım. Ancak özellikle başkan kelime oyunları ile dönüp dolaşıp hep aynı şeyi söyledi ve ‘daha önce sözleşme imzalayanların asla yeni sözleşme imzalamayacaklarını’ söyledi. Ben de kendisine, mevcut yasanın da toplu iş sözleşmesinin de sözleşme imzalanmasını şart koştuğunu, yeni yasa çalışmasında da bunun yer alacağını vurguladım.”
Kanlı, ayrıca görüşme sırasında, sendika yetkililerine, kurumun girişine asılan pankartların eylem bittikten sonra kalmasının uygun olmadığını ve bu pankartların kaldırmasını müdürden talep edeceği bilgisini vermiş olduğunu da kaydetti.
BAY-SEN’e sansür
Bayrak Radyo Televizyon Kurumu Çalışanları Sendikası (Bay-Sen), Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nu (BRTK) sendikanın anayasal hakları çerçevesinde bugün yapmış olduğu basın açıklamasına “sansür uygulayarak, ifade özgürlüğüne saygısızlık yapmakla” suçladı.
Bay-Sen yönetim kurulu adına sendika başkanı İbrahim Kanat tarafından yapılan yazılı açıklamada, bugün saat 09.00’da sendika olarak, demokrasinin getirdiği anayasal hak olan basın açıklaması yaptıkları hatırlatılarak, “Ancak basın açıklamamızda da belirttiğimiz gibi son zamanlarda alışkanlık haline gelen demokrasi gaspı bir kez daha tekrarlanmıştır. Yapmış olduğumuz basın açıklaması kendi emeklerimizle yücelttiğimiz kurumda sansüre uğramış, bir kelimesi bile yayınlanmamıştır” denildi.
Demokrasilerin farklılık, çok renklilik ve herkesin hukuk nezrinde konuşabileceği, ifade özgürlüğünü içeren bir yapı olduğuna işaret edilen açıklamada, “İster doğru olsun ister yanlış olsun fikir ve görüşlere yer veren bir yapıdır. Ancak bugün, işleyenin sesi, demokrasiye ve saygıya uymayan bir şekilde kesilmiş ve tüm BRTK çalışanına haksızlık ve saygısızlık yapılmıştır” ifadesine yer verildi.
Açıklamada, ayrıca “Bunu, ne tarih ne de BRTK çalışanı affedecektir. Bizlerin birlikteliği ve bölünmez bütünlüğümüz mutlak güzel günleri getirecektir” de denildi.