Serap ŞAHİN
Girne-Güzelyurt ana yolunda 1 Eylül’de hayatını kaybeden motosiklet sürücüsü Hikmet Korkmaz’ın acılı ailesi YENİDÜZEN’e konuştu.
Hikmet Korkmaz 48 yaşında, 3 çocuk babasıydı. 1 Eylül’de “Bir dolanıp geliyorum” dediği eve bir daha geri dönemedi.
Ölümle sonuçlanan trafik kazasıyla ilgili yargı süreci devam ediyor.
YENİDÜZEN’e olay günü yaşanılanları anlatan Derya Korkmaz, babasının kalbinin durduğunu ve oradan tesadüfen geçen iki İngiliz doktorun ilk müdahaleyi yaptığını gözleri dolarak ve sesi düğümlenerek anlatıyor. “Ambulans geliyor, yolda tekrar kalbi duruyor ve geri döndüremiyorlar” diyor.
“Keşke babam yüzde 100 hatalı olsaydı ama hayatta olsaydı. Babamı öldüren, hızlı ve dikkatsiz bir sürücü. Babam bir hastalıktan ölmedi ortada bir zanlı var” diyerek yaşanılan acı olayı ifade nediyor.
Eşinin evden çıktıktan 10 dakika sonra ambulans sesini duyduğunu dile getiren Songül Korkmaz da “Evden nasıl çıktım bilmiyorum. Yol ana baba günü gibiydi. Yolun içinde terliğini gördüm, kanı vardı. Biraz daha ilerlediğimde motoru gördüm. Ben onu orada bulacağımı tahmin etmedim” diyor. Olayla ilgili görgü tanıdığına ihtiyaç olduğunu söyleyen Songül Korkmaz, “Olayı gören varsa lütfen detay paylaşsın” diye halktan yardım bekliyor.
Öte yandan iddialara karşı YENİDÜZEN’e açıklama yapan zanlının avukatı Mustafa Atakara, öncelikle başsağlığında bulunarak “Polisin süratle ilgili bir tespiti bulunmuyor. Ana yolda 60 km hızla giderken; önüne ehliyetsiz, helmetsiz, sigortasız, sol gözünde ve sol kulağında görme kaybı olan bir motor sürücüsü atılıyor” şeklinde konuştu.
“Babam evden ‘bir dolanıp geleceğim’ diyerek çıkıyor”
“Olay 1 Eylül günü gerçekleşti. Babam evden ‘Bir dolanıp geleceğim’ diyerek çıkıyor. Kaza bizim mahalleden ana yola çıkarken oluyor. İlk bulgulara göre babam kendi şeridine geçmek üzereyken, aşırı süratli gelen araç babamın motoruna çarpıyor. Kadın o kadar bir hızlı ki duramıyor ve babama çarpıyor. Babam olduğu yere düşüyor ve 20 metre kadar motor sürükleniyor. Araç sürücüsü de duramıyor ve karşı taraftaki ağaçların içine giriyor. Ancak o şekilde durabiliyor. Önünde başkası olsa demek ki komple herkesi önüne katıp gidecekti. O derece bir sürat var. Bu kadar işlek bir caddede görgü tanığı ve kamera kaydı da yok. Tek görgü tanığı kadının kendisi. O da şoktan konuşamıyormuş sanırım.”
“Babamın olay yerinde kalbi durmuş”
“Çevredeki insanlar sadece bomba sesi gibi bir ses duyduklarını söylüyorlar. Babamın olay yerinde kalbi durmuş ve o an oradan şans eseri geçen iki tane İngiliz doktor ilk müdahaleyi yapmışlar. Keşke onlara ulaşabilsek ama kimse bilmiyor nereden gelip nereye gittiklerini. İlk müdahale yapılırken babam nefes alıyormuş. Ambulans geliyor ve yolda tekrar kalbi duruyor ve geri döndüremiyorlar...”
“Babamın 6 senede tek bir trafik suçu dahi yoktur”
“Biz küçük bir köyde yaşıyoruz ve babam köy içerisinde kendi sadece kahveye ve markete gidip gelmek için motor kullanıyordu. Biz 6 senedir Karşıyaka’da ikamet ediyoruz. Ve 6 senedir babam motor kullanıyor. 6 senede tek bir trafik suçu dahi yoktur, hiçbir yerde kaydını dahi bulamazsınız. Çünkü çok dikkatli bir sürücüydü. Önceden Türkiye’de yaşıyorduk ve babam 40 yıldır motor kullanan bir insan. Motor sürmeyi yeni öğrenmedi. Köy içerisinde olduğu için ehliyet almadı ama alacaktı. Kardeşimi ehliyete yazdırmıştı önceliği çocuklarına verdi.”
“Keşke babam yüzde 100 hatalı olsaydı ama hayatta olsaydı”
“Keşke babam yüzde 100 hatalı olsaydı ama hayatta olsaydı. Babamı öldüren, hızlı ve dikkatsiz bir sürücü. Babam bir hastalıktan ölmedi ortada bir zanlı var. Ana davaya kadar zanlı tutuksuz yargılanacak. Ağır ceza davası olduğu için her halükarda bir ceza alacak. Ama bu 1 yıl,6 ay hiç belli değil. Biz ne kadar bir parayla tutuksuz yargılandığını da merak ettik. Sora sora zorla öğrendik. 50 bin TL nakdi tazminat ve 1 milyon TL taşınmaz mal koçanıyla ana davaya kadar tutuksuz yargılanacağını öğrendik.
Yolların hiçbiri yol değil. Yollar karanlık, hiçbir yerde hiçbir önlem yok. Bir önlem almak bu kadar zor olmamalı. Annemin dediği gibi her yerde bir radar olması bir önlem değil. İnsanlar radardan sıkıldığı için hız yapıyorlar zaten. Karşıyaka Lapta arasındaki mesafede şu an 8 tane radar var. Her kaza yapıldığında radar konuluyor. Bu bir çözüm değil, farklı bir şey geliştirilmesi gerekiyor. Bunu düşünecek olan devlet yetkilileri”
Acılı Eş Songül Korkmaz
“Hikmet evden çıktıktan 10 dakika sonra ambulans sesini duydum”
“Hikmet evden çıktıktan 10 dakika sonra ben ambulans sesini duydum. Çok yakın bir mesafe ama ihtimal vermedim. Eşimin kaza yapma haberini telefonla bildirdiler. Evden nasıl çıktım bilmiyorum. Yol ana baba günü gibiydi. Yolun içinde terliğini gördüm, kanı vardı. Biraz daha ilerlediğimde motoru gördüm. Ben onu orada bulacağımı tahmin etmedim. Çünkü evden çıkalı 10 dakika olmuştu”
“Eşim o yolda o sokakta ölen ilk olabilir ama sonuncu olmayacak”
“Motoru kredi çekerek 3 ay önce almıştı. Önceliği her zaman çocuklarıydı. Küçük kızım ehliyet istiyordu önce ona başvuru yaptık. Her zaman kendini son planda tutan bir adamdı. Şu da bir gerçek ki, eşimin ehliyeti yoktu, kadının ehliyeti vardı ve bizim canımızı yakan ehliyeti olan bir insan.
Eşimin vefat ettiği yer o kadar kötü bir nokta ki, oradan geçen herkes tehlike altında.
Mahalleden çıkıyorsunuz, Girne istikametine ana yola giriş yapacaksınız, sol şeride geçmek zorundasınız. O yoldan çıkarken sağa bakıyorsunuz araba yok, sola bakıyorsunuz araba yok. Şeridine girmeden, yukardan öyle süratli bir şekilde araba çıkıyor ki şaşırıyorsun. O yol çok tehlikeli. Radardan çıktıktan sonraki yol oluyor orası. Adım başı radar koyuyorlar sanki bir çözümmüş gibi. Aksine tamamen sürate teşvik bir durum. Sürücüler radarda yavaşlıyor, radarı geçince hızı basıyorlar. Eşim o yolda o sokakta ölen ilk olabilir ama sonuncu olmayacak. Şu an hepimiz aynı tehlikenin altında yaşıyoruz.
“Acının tarifi yok”
“Acının tarifi yok. Öyle bir durum ki karşı tarafın hiçbir şekilde konuşmadığını avukatın her şeyi dile getirdiğini söylüyorlar. Eşimin ehliyetsiz olması ile onu kusurlu göstermeye çalışıyorlar. Sonuçta kazaya sebebiyet veren şahsın 2 yıllık bir ehliyeti var. Trafiğe çıkalı da 2 ay olmuş. Eskiden insanlar Kıbrıs’ta trafik dediği zaman herkesin aklına saygı gelirdi. Şu an saygı diye bir şey yok. İnsanlarda bir telaş ve ben bu telaşı radarlara bağlıyorum. İki radar arası yavaşlıyorlar, acısını radarın olmadığı yerde çıkarıyorlar”
“Ölüm raporu iç kanama”
“Eşimin ölüm raporu beyin kanaması, kafa travması değil. Tamamen çoklu organ yetmezliği, iç kanamadan hayatını kaybetti. Yok kaskı yokmuş yok o, yok bu. Geçenlerde bir çocuk öldü 18 yaşında. Hemen hızı tespit edildi. Bize herhangi bir bilgi verilmiyor. Bizim mahallede birkaç kameralı ev vardı ne tesadüfse hiçbiri çalışmıyormuş. Kazada motorun parçaları yolun dört bir tarafına, insanların bahçesine kadar dağıldı. Benim çocuklarım parça parça topladılar motorun parçalarını”
“Eşimde bir hata varsa zaten canıyla ödedi”
“Eşim malulen emekli. Askerdeyken geçirdiği bir kazadan dolayı sol gözü tamamen görmüyor, sol kulağında da duyma kaybı var. Şu an tabii ki herkes kendini savunacak. Karşı tarafı yaralar mıyız, yaralamaz mıyız diye düşünmeden bunu bile dile getiriyorlar. İşte gözü görmüyordu niye trafiğe çıktı diye. Bir şeyler bastırılmaya çalışılıyorsa, ben bunun peşini bırakmayacağım. Zanlı cezası neyse çekecek. Eşimde bir hata varsa zaten canıyla ödedi.”
“O gün o saat oradan geçen varsa lütfen yardımcı olsun”
“En büyük eksiğimiz yollar. Bir kaç sene önce mobese tartışmaları yaşandı. Birçok belediye başkanı bunu istemedi. Bunun kimseye bir zararı yok. Aksine faydası var. Bilmem kaç kilometrede tek bir güvenlik kamerası var şu an. Şu an hiçbir kamera kaydı, görgü tanığı yok. Varsa onu da bilmiyoruz. Bu kadar işlek bir yolda, mesai bitiminde kimsenin olayı görmemesi de bize ayrı bir ilginç geliyor. Gören duyan, bilen, o gün o saat oradan geçen varsa lütfen yardımcı olsun. Olayı gören varsa lütfen detay paylaşsın.”
Zanlının Avukatı Mustafa Atakara
“Polisin süratle ilgili bir tespiti bulunmuyor”
İddialara karşı YENİDÜZEN’e açıklama yapan zanlının avukatı Mustafa Atakara, acılı aileye başsağlığında bulunarak “Polisin süratle ilgili bir tespiti bulunmuyor. Ana yolda 60 km hızla giderken; önüne ehliyetsiz, helmetsiz, sigortasız, sol gözünde ve sol kulağında görme kaybı olan bir motor sürücüsü atılıyor” ifadelerine yer verdi.
Kazanın oluşumundaki esas katkının karşı tarafta olduğunu savunan Atakara, “Dikkatsiz sürücü” iddialarına da “Dikkatsiz, çok geniş bir kavram” şeklinde konuştu.