Bu aşk ne böyle?

Parti kuran ardından partinin kapılarını kapatıp, UBP’ye tekrarda dönen UBP Lefkoşa Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu, ADA TV’de Hasan Hastürer’in sorularını yanıtladı. Derviş Eroğlu-Ahmet Kaşif ilişkisini sorguladı, İrsen Küçük̵

 

Parti kuran ardından partinin kapılarını kapatıp, UBP’ye tekrarda dönen UBP Lefkoşa Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu, ADA TV’de Hasan Hastürer’in sorularını yanıtladı.

Derviş Eroğlu-Ahmet Kaşif ilişkisini sorguladı, İrsen Küçük’e neredeyse toz kondurmadı.

Eroğlu ve Kaşif arasındaki ilişkide bir tuhaflık olduğunu ailece de birbirlerini sevmeyen Kaşif’in neden aleni bir şekilde kendini kullandırdığını sorguladı ve “Bu aşk ne böyle?” yorumunda bulundu.

Ahmet Kaşif’in UBP Genel Başkanı olacağına inanmadığını da söyleyen Ertuğruloğlu, olması durumunda ise “UBP için büyük darbe olur” dedi.

Küçük’ün Eroğlu gibi hanedan kurma olasılığının olmadığını belirten Ertuğruloğlu, ülkenin bugünkü durumunu eleştirildiğinde partiye de ülkeye de 1’nci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’tan bin mislini bu ülkeye Eroğlu’nun yaptığı yorumunda bulundu.  


Engeli aşın o zaman!..

Maliye Bakanı Ersin Tatar, sosyal paylaşım sitesini en yaygın kullanan siyasilerden biri… Neredeyse an ve an fotoğraf ve düşünce paylaşımında…

Dün de, “Engelli Tevfik ile tanıştım ve azmine hayran kaldım. Hep birlikte tüm engelleri aşalım” tweetini paylaştı.

E hadi Ersin Bey, tüm engelleri aşalım o zaman.

İsterseniz ilk önce Engelliler Spor Federasyonu ve basketbol takımına asansörlü minibüs alalım. 

O kadar gereksiz bağışlar yapıyorsunuz ki adını dahi duymadığımız dernek, kurum ve kuruluşlara, bu kez gerçekten samimiyetinizle bu olaya da bir katkı yapın.  

 


“Para yok, nasıl aktaralım?”

Lefkoşa Belediyesi’nde ‘maaş ödeme’ krizi yeniden kapıyı çaldı. Aybaşı geldi, kasada personeli ödeyecek maaş birikmedi.

Lefkoşa Belediye Başkanlığı’na vekillik eden Celal Cin, “Kasadaki para maaş ödemesine yetmiyor” diyerek, özetliyor…

Daha geçenlerde 6 milyon TL avans verilen belediyeye yeniden avans alınmak ve maaşların ödenmesini sağlamak için Maliye Bakanlığı’nın kapısı çalınacak.

Halkın Sesi Gazetesi’nden Ayşe Güler’e açıklama yapan Cin, “Belediyenin kasasında şu anda bir milyon 700 bin TL bulunuyor. Ancak söz konusu para çalışanları ödemeye yetmiyor. Ödeme yapabilmek için hükümet kanadından yardım isteyeceğiz. Bu çağrıya olumlu yanıt vereceklerini düşünüyorum” dedi.

Ancak aynı haberde Maliye Bakanı Ersin Tatar, kara haberi verdi, “Belediyeye yeniden kaynak aktarımı söz konusu değil. Para yok, onlara nasıl aktaralım?”  açıklamasında bulundu.


 

Kıbrıs’ta neler oluyor?

Posta Gazetesi’nden Aret Vartanyan yazdı, “Kıbrıs’ta neler oluyor?” diye köşe yazısından alıntılar:

“…Bugün aileler endişeli.  Hem ailelerle, hem çocuklarıyla sohbet ediyorum. Gündüzden geceye, geceden sabaha... Buzukiler çalıyor, rakılar içiliyor. Ruhlar ne kadar yaralı... Neredeyse tamamı üniversite mezunu gençlik, adayı terk etmek zorunda kalıyor. İş yok, gelecek yok. Hatta bu yüzden genç aileler çocuk sahibi olmak istemiyor. Biz nasıl bilirdik, bana nasıl anlatılmıştı. Refah içinde yaşayan, havadan maaş alan, saat 3’te işi bitiren, cennet gibi bir yer. Hatta asalak denmedi mi, havadan bağışlanan paraları yiyorlar denmedi mi, Türkiye’nin üzerinde bir kambur denmedi mi? En çok bu laflar dokunmuş yüreklere. Şimdi ise işsizlik var ve daha önce hiç yaşanmamış sosyal sorunlar var.

Genç bir kız... Mücadeleci, idealist, yüreği sevgi dolu... Gözleri buğulu, zaman zaman dolu dolu konuşurken dedi ki . ‘Ben bu adadan vazgeçemem, ben bu adanın yok olmasına, stratjik oyunlara kurban edilmesine gözlerimi yumarak tanıklık edemem. Kadınlar fuhuşa zorlanırken, aileler parçalanırken, gençler adadan göçmek zorunda kalırken, soru işaretleriyle dolu dışarıdan bir göçle adanın çehresi değiştirilirken ben nasıl kendimi düşüneyim, nasıl güleyim?’ Bu soruya yanıt veremedim. Bugün burada yaşananları daha fazla anlatabilmek ne kadar önemli...

…Ben siyasetten anlamam, anlarım da anlamam, tiyatro sahnesine benzer. Uluslararası ilişkiler, politik stratejiler, entrikalar işim değil. Benim işim insan. Bugün burada insanlar kendilerini piyon gibi hissediyor. Bugün adadan ayrılırken, onlarca sahne, buruk ama bir o kadar da sıcak duygularla dönüyorum. Ben bir özür borçluyum. Kaynağa, sokağa bakmadan önüme gelenle bilmişim bugüne kadar... Yaşam böyle bir şey. Gerçek de... Taraf olmadan tanık olabilmek de... Görünen hiçbir zaman sadece göründüğü ya da gösterildiği gibi değil...

 


 

FOTO YORUM    

 

Fotoğraf sosyal paylaşım sitelerinde paylaşıldı dün gün boyu…

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri