Hap tedavisiyle uyuşturucu krizlerini aşmaya çalışırken, gün geçtikçe uyuşturucudan kurtularak bu hapların bağımlısı olduğunu anlatan Eser Taşan, kendisine sağlanacak ev ve iş imkanı ile bu bataktan kurtulmak istediğini anlattı. Annesi Aysel Arkan ise oğlunun bir an önce özel bir hastanede tedavi edilmesi için yardım talebinde bulunuyor…
Fehime ALASYA
Uyuşturucu bağımlılığından kurtulmaya çalışan 32 yaşındaki genç Eser Taşan, bu kez de devletin verdiği haplara bağımlı olduğunu ve kurtulmak istediğini anlattı.
Kurtuluşu için iki seçeneğinin bulunduğunu ifade eden Eser Taşan, ikisini de reddediyor… Taşan, kurtuluş yollarından birinin Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yatıp tedavi görmek, diğerinin ise yeniden uyuşturucu batağına geri dönmek olduğunu ifade ediyor
Taşan, ne uyuşturucu batağına ne de Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne girmek istemiyor.
Oğlunun yaşadıklarına tanıklık eden annenin tek istediği ise oğlunun özel bir hastanede tedavi olup bağımlılığından kurtulması…
Olanaklar iyileştirilmeli…
Bağımlı bireylerin akıl hastaları ile aynı yerde tedavi görmemesi gerektiğini belirten Taşan, devletin bu gençleri topluma kazanmak için daha insani şartlarda olanaklar sağlaması gerektiğine değindi.
Reçete ile hastaneden aldığı ve bağımlısı olduğu tedavi haplarının sayısında devlet tarafından düşüş yapıldığını belirten Taşan, bunun yanlış olduğunu savundu.
Daha düzgün şartlarda yatılı tedavi ile tüm bağımlılıklarından tamamen kurtulmak istediğini anlatan Taşan, küçük bir vakıf evi ve yapabileceği uygun bir iş ile hayata atılabileceğini ifade ederek, bu imkânların kendisine devlet tarafından sağlanması gerektiğini anlattı.
“Polis gelip evimi bastı, bir şey bulamadan, gitti ama görenler de düşündü”
Köyde dağıtılan kırsal kesim arsalarına talip olan Taşan, kendisine arsa verilmediğini, arsa dağıtımında büyük haksızlıklar yaşandığını belirtti.
Narkotik ekiplerin geçtiğimiz gün evine baskın düzenlediğini iddia eden Taşan, yaşananlara sitem etti.
Taşan, “Polis gelip evimi bastı, bir şey bulamadan, gitti ama görenler de düşündü, ben aklanmaya çalıştıkça polisler üzerime geliyorlar. Köy, halkı bugün yine beni konuşuyor...” dedi.
“Lütfen ne olur, özelde bir yerde olsun yatırın ve bu çocuğu da beni de kurtarın...”
“Hayattan bezdim” diyen acılı anne Aysel Arkan ise oğlunun bir an önce bağımlılığından kurtulmasını istiyor. Oğlunun Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne gitmek istememesini haklı bulan anne, “Oğlumu görmeye gittiğimde karşılaştığım manzara karşısında çok üzülüyordum, sürekli ağlıyordum. Orada bağımlılar ile akıl hastaları aynı yerde, bu olur şey değil…” diyor.
Acılı anne, oğlunun bir an önce özel bir hastanede tedavi edilmesi için yardım talebinde bulunarak, “Borçlanıp çocuğuma hap alıyorum, sigara alıyorum, gidip hırsızlık yapmasını mı bekleyim... Ne yapayım...” diyerek, oğlunun ve kendisinin kurtarılması için çağrıda bulundu.
Arkan, yaşananların herkese ibret olması gerektiğini ifade etti.
Bağımlılıktan kurtulmak isteyen Eser Taşan:
“Yeniden Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne dönmek istemiyorum”
Önceki gün eve narkotik kapıya çıkan anneme numara yaparak eve sormadan girdiler, beni aradılar, annem çok korktu, polis olduklarını söylemediler bile, sonradan anladı…
Birisi beni ihbar etmiş, belli ki baskına geldiler. Ben artık uyuşturucu kullanmıyorum, kullanan birisini de yanımda barındırmıyorum. Ben bu işe yeniden girmek istemiyorum, polisler beni ikide birde rahatsız etmesinler. Eve girmeden ev sahibine polis belgesini gösterip öyle girecekler...
Polis gelip evimi bastı, bir şey bulamadan, gitti ama görenler de düşündü, ben aklanmaya çalıştıkça polisler üzerime geliyorlar. Köy, halkı bugün yine beni konuşuyor... Bir kız sevsem, ailesi hayatıma girmesine izin vermiyor. Annemin yanında tek göz odada yaşamaya başladım, polis buraya baskın yapmadan önce benim mahalledeki itibarımı düşünüyor mu? Herkes görürse kim bilir hakkında ne düşünürler diyor mu…
“Bana bir vakıf evi versinler, biriyle tanışıp kendime hayat bulayım”
Lisede ne sigara içerdim ne de bir şey, 2010'lu yıllarında bu işlere düştüm, ot içerek başladım, eroin kullanıcısı oldum. Arkadaş çevrem ile bunlar başıma sarıldı.
Burada annemlerle yaşıyorum, köyde kırsal kesim arsası dağıttılar, ben nasıl hayat kuracağım, nereye evleneceğim...
Ne mandıra yeri verdiler, ne de arsa... Gidip ovaya bir yer yapar mandıra bölgesinde de yaşardım. Bana bir vakıf evi versinler, biriyle tanışıp kendime hayat bulayım, hırsızları bile işe alırlar, ben işe giremiyorum… Beni bir işe koysalar, hareket etsem, yorulsam, kafam dağılsa bu haplardan yavaş yavaş uzaklaşırım, bana bu imkân neden verilmiyor...
“Ayda 128 hap verirdiler, şimdi 60'a düştü”
Bana haplarımı kestiler, ayda 128 hap verirdiler, şimdi 60'a düştü, herkesin öyle düşürdüler... Bazı torpillilerine düşürmediler. Bu kadar az hap ile yaşam sürmem mümkün değil, hapları keserlerse tedavi olmam şart, tedavi için de yeniden Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne dönmek istemiyorum.
“İlaçlarımı almaya giderken bile kendimden utanırım”
Tedavi görmek ve bağımlılıktan kurtulmak için akıl hastaları ile aynı mekanı paylaşmak istemiyorum. Devletten bin TL civarında maaş alıyorum... Bu haplardan kurtulmak isterim, ama sinir ruha (Barış ve Ruh Hastalıkları Hastanesi'ne) veya eroin hayatına geri dönmek istemem... Uyku sorunu yaşayan eser, uyku hapı, sakinleştirici ve reçete ile devlet hastanesinden aldığı uyuşturucu hap kullanıyor. Tüm bu haplara bağımlı oldum, kurtulmak istiyorum ama sinir ruhta akıl hastalarıyla değil... İlaçlarımı almaya giderken bile kendimden utanırım, ben bu hallere mi düşecektim, utanıyorum... Devlet, gençlere bunu reva görmemeli... Haplarımı almaya sinir ruha gidip, o hastaları görünce sinirlerim bozuluyor, onlara acıyorum, orada kalmaya dayanamıyorum, boğuluyorum… Bunun başka bir yolu olmalı…”
“Ben sinir ruha gidip hastanede yatmam”
Hapı içmeseydim size konuşamazdım, bu haplar çok yaygınlaşmış diye piyasadan kaldıracaklarmış. İlk yattığımda hastalandım, ikinci kez yattım, yedi gün yattım, sonra çıktım. Bana hap yazdı ve onlarla düzeldim ama şimdi de bu iki hapların bağımlısı oldum. Bunlardan kurtulmak istiyorum ama Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi olarak değil... Ben sinir ruha gidip hastanede yatmam, beni kelepçe ile alacaklarsa bile gitmem, katil olurum ama gene gitmedim.
“Ben içmiyorum, yanım da içenlere de müsaade etmiyorum, uzaktan yakından, hayatımda artık uyuşturucu olamaz”
Dışarıya çıkmıyorum, gece gündüz evde oturuyorum, eskiden çok kumar oynadım, bir sürü şey kaybettim, annemi borca soktum... Uyuşturucudan kurtulayım diye kumara sarmıştım… Şimdi ise günlerim evde, odada sokulu geçiyor, gece gündüz bu odadayım… Elimde eskisi gibi akıllı telefon da yok, internetten de uzak duruyorum, oradaki dünyanın da çok tehlikeleri olduğunu deneyimledim...
Hayatıma giren bazı kızlar da benim halen daha kullandığımı düşündüğü için benimle oluyor, içmediğimi inandıramıyorum, yanımda içmek isteyen kız olursa hemen terk ediyorum... Ben içmiyorum, yanım da içenlere de müsaade etmiyorum, uzaktan yakından, hayatımda artık uyuşturucu olamaz.
Anne Aysel Arkan:
“Lütfen ne olur, bu çocuğu da beni de kurtarın...”
Hal ve hareketlerinden şüphelenirdim, sorardım fakat, yalandır anne derdi, zaman geçtikçe anlamaya başlamıştım. Evde içerdi, kokudan anlardım…
Tedavi süresince Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde de yattı, orası çok kötü, orada bağımlı gençler akıl
“Hayattan bezdim...”
Köyde arsa dağıttılar, bu çocuğa hiçbir şey vermediler, bir arsa veya küçük bir vakıf evi versinler bu çocuk bir ev kursun, yardım etsinler.
Ne saçıma bakar oldum ne başıma, ne üstüme... Hayattan bezdim...
“Bir yandan kötü adamlar oğluma bir şey yapacak korkusu yaşıyorum, bir yandan da polisten korkuyorum…”
Lütfen ne olur, özelde bir yerde olsun yatırın ve bu çocuğu da beni de kurtarın...
Borçlanıp çocuğuma hap alıyorum, sigara alıyorum, gidip hırsızlık yapmasını mı bekleyim... Ne yapayım...
Çok çektim, çekerim de… Bir yandan kötü adamlar oğluma bir şey yapacak korkusu yaşıyorum, bir yandan da polisten korkuyorum…
“Ben düştüm biliyorum, siz düşmeyin...”
Ben çalışan bir anneydim, eser dışarı çıktığı zaman onu uyarırdım, çalışırdım, çok ilgilenemezdim. Bir gün işten geldim, krize girdi, para isterdi, bana saldırdı… Şimdi de bu hapları içmezse kötü oluyor.
Ben düştüm biliyorum, siz düşmeyin...