Önümüzdeki Pazar günü çok kritik bir seçim var. Elbette bütün seçimler kritiktir. Çünkü her seçim yeni bir başlangıç için umuttur. Ama Lefkoşa’nın bu erken seçimi bir dizi seçimin öncesine denk düştü. Bu nedenle partiler bu seçimi ardı ardına gelecek Genel Seçim, Genel Yerel Seçim ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi için bir prova olarak görüyor.
Buna rağmen bu seçim öncelikle bir yerel seçimdir. Çöp yığınlarının, haşarelerin ve lağım sularının istila ettiği ülkenin başkentine sahip çıkma seçimidir. DP’den seçilen ve UBP’ye transfer olduktan sonra yeniden DP desteği ile kazanarak 1.5 dönemde, yani sadece 6 yılda Lefkoşa Belediyesi’ni batıran zihniyete karşı bir seçimdir.
O nedenle Pazar günü Lefkoşa seçmeninin vereceği oy Belediye’yi batıran UBP-DP zihniyetine değil, yeniden ayağa kaldıracak ve hizmet verecek duruma getirecek, bu konuda sınanmış, deneyimi ve birikimi olan birine gitmelidir.
Büyük belediyelerle ilk kez 1994 yılında tanışan CTP batmış belediyeleri ayağa kaldırma ve yeniden hizmet verecek noktaya taşımada da uzmanlaşmıştır. 1994’te aldığı Mağusa, Girne ve Güzelyurt belediyeleri de bugünkü Lefkoşa’dan çok farklı değildi.
O günlerde benim de görevli olarak sürece katılmam dolayısıyla yakından bildiğim bu süreç CTP’nin yerel yönetimlerde yaşadığı tam bir başarı öyküsüdür.
Örneğin Haziran 1994 öncesi Girne Belediyesi personeli maaşlarını alabilmek için her aybaşı “Maaş Bekleme Eylemi” yaparak kapı önüne oturuyorlardı. Grev kesintisi olmasın diye sendika eylemein adını grev koymamıştı. Bu sayede hükümet 10-15 gün sonra avans vererek sorunu o ay için çözüyordu. Ama aybaşı bu olay yine tekrarlanıyordu. O dönemde peşin ödeme olduğu için maaşlar aybaşı ödenidi. Personelin Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı paraları ise 5-6 yıldan beri yatırılmıyordu.
Bu sayede Girne Belediyesi’nin 1994 ve 1995 yıllarına ait tüm devlet katkıları avans olarak bizden önce bitirilmişti. Bırakılan banka ve piyasa borçları da cabası. Dahası darmadağın bir belediye yapısı ve gereğinden çok fazla bir personel vardı.
Mağusa ve Güzelyurt’un durumu da hemen hemen aynıydı. Öncelikle her belediye kendi özelinde disiplini, düzeni ve uyumu yakaladı. Bir yandan evin içi tertiplenirken, öte yandan güzel bir çalışma ile ortak sorunlar, belediye yasasındaki eksiklikler saptandı.
CTP’nin hükümet ortağı olması ve Belediyeler Yasası’nda yapılan değişikliklerle belediyelerin güçlenmesi 1.5-2 yılda belediyeleri yeniden hizmet verecek düzeye getirmemizi sağladı.
Sonraki yıllarda CTP’li başkanların devraldığı Gönyeli, Değirmenlik, Alayköy, Yeniboğaziçi ve Dikmen belediyeleri de aynı kaderi paylaşmıştı.
Bu CTP’nin deneyimidir, birikimidir. Bugün CTP’li belediyelerin fark yaratan hizmet kalitesi ve çeşitliliği, yararlanabilen öteki belediyelere de örnektir.
Lefkoşa seçmeni her alanda hizmet istiyorsa, Lefkoşa belediye çalışanları maaşlarının aksamadan ödenmesini ve yatırımlarının günü gününe yapılmasını istiyorsa bu birikime bakarak oyunu kullanacaktır.
Birtakım gerekçelerle bu deneyimi elinin tersiyle iter ve oyunu kullanmaz, ya da kazanmayacağını bile bile boşuna bir adaya verirse bu birikimden yararlanamayacaktır.
Kadri arkadaşım değerli bir adaydır. Partilerin adayları ve bağımsız adaylar elbette hepsi teker teker değerlidir. Ama Kadri Fellahoğlu yukarıdaki deneyim birikimi sayesinde “Yerel Yönetimlerde Marka” olan CTP-BG’nin adayıdır.
Bu çerçevede Lefkoşa’yı ayağa kaldıracak ve yeniden hizmet verececek duruma getirecek aday Kadri Fellahoğlu’dur.
***
Anketler de başından beri Kadri’nin yarışta avantajlı olduğunu ve her durumda iddialı olduğunu gösteriyor.
Benim anketimde de durum farklı değil.
Eğer son 48 saatte olağanüstü birşeyler olmazsa CTP-BG adayı Kadri Fellahoğlu 2-3 puan farkla seçimi kazanır.
İkinciliği de bir yıl önce siyasetten bıktığını, usandığını ve siyaseti bırakacağını açıklayan DP adayı Mustafa Arabacıoğlu alır.
UBP adayı Hasan Sertoğlu yarışa girmek için çırpınıyor. Bu nedenle son 48 saatte göstereceği performans çok önemli. UBP’nin geçmiş seçimlerdeki deneyimine bakarsak seçimin son 48 saatte kazanıldığını biliyorlar o nedenle asılacaklar. Aksi durumda UBP adayı yarışta olmayacak.
TDP adayı Suphi Hüdaoğlu ise bütün çabalarına rağmen partisinin oyları yeterli olmadığı için yarışta yoktur.
Bu tabloya baktığımızda CTP-BG adayı Kadri Fellahoğlu’nun ve partisinin de son 48 saatte seçime asılması ve herhangi bir sürprize meydan vermemesi çok önemlidir.