Bu eşik nasıl geçilecek?

Cenk Mutluyakalı

Yeni bir dünya olacak diyorlar, salgından önce, salgından sonra...
Biliyoruz, hayat normalleşmeye başladıkça “can” derdi bitecek, “mal” kavgası başlayacak yeniden...
Hani o “dayanışma” şarkıları söyleyenlerin çoğu, illaki ötekini işaret edecek.
Bir fedakarlık varsa, bir özveri, önce “başkasından başlaması” istenecek.
Bir diğerini işaret etme oyunu sürdükçe, kimsenin kendisine gelmeyecek sıra...

***

Yine “yoksullar” üzerinden konuşarak, yine “işsizleri” anlatarak, yine “güvencesizleri” girizgah yaparak kendini koruyacak, çok daha varlıklı çevreler...
“Kavgamız toplumsaldır” diyenlerin zümresel hırslarını görecek, kendi korunaklı alanlarına sımsıkı sarılanların bencilliğine boğulacağız yine...

***

Hakkı Zariç’in sözüyle, “Ya yalnızlıktır ya yoksulluk insanın susmasına sebep...”
Önce “bal tutan parmaklar” kenetlenecek, seslerini yükselterek...
En az salgın kadar -hatta daha çok- bundan korkuyorum işte...

***

Oysa manzara açık...
Tek tek adı var işçinin, sigorta listelerinde...
Tek tek sureti var, gözleri yangın yeri, bakışları yetim...
Şimdi “ama”sız, “fakat”sız varlıkları paylaşmak zamanıdır, tüm işçiler, emekçiler, çalışanlar, özel, kamu, ayrımsız...
Pay-laş-mak diyorum.


***

Bilmiyoruz, belki de hayat kolay kolay normalleşmeyecek...

***

Yeni bir “eşik”teyiz.
Buradan en az kayıpla çıkmanın ötesine de ulaşabiliriz.
Yeni bir siyaset kültürüyle...
Yeni bir sendikal zihniyetle...
Yeni bir bireysel farkındalıkla...


***

Hayat bize öğretiyor sanırım, seçimlerimizin çok daha özenli olması gerektiğini... İş “varlığı” paylaşmaya geldiği zaman ortaya çıkanların... En zor günlerde kayıplara karıştığını öğretiyor bize hayat...

Hepimizi sınıyor yeniden...

Toplumsal düşünmeyi, kamusal gelişmeyi, kolektif üretmeyi dayatıyor.

Şimdi bireyci konforların anlamsızlaştığı yerdeyiz, o çok pahalı metallerden ve betonlardan önce donanımlı sağlık merkezlerine ihtiyaç var, kriz yöneten insan kaynağına, güçlü bir altyapıya, illaki dayanışmaya...

Bir ufacık “test kiti” meydan okuyor en lüks otomobile, havuzlu villaya...

***

İnsanlığa bir fırsat penceresi açıldı aslında, onca bencilliği ve çürümüşlüğü geride bırakarak, yeniden başlamak üzere...
İnsan olmak önce...
İnsan olmak...
İnsan...