Global dünyanın bölgesel ölçeğinde ve haritadaki ufacık ölçeğiyle Kıbrıs
adası bir yerlere doğru sürükleniyor. Sanki bir akıntı var ve üstünde
yaşadığımız topraklar sürekli kayıyor. İstikamet neresi, belli değil.
Fırtınada yolunu kaybetmiş bir gemi gibi sürekli savrulup duruyoruz.
Peki ama 'kaptan' nerede?
Öyle ya... Gemiyi kaptan yüzdürür. Rotayı o belirler. Bilgi, tecrübe ve
otoritesiyle bir limandan diğerine gemiyi sağ salim götürür.
En kötü havada bile ne yapacağını bilir. Kararları o verir.
İyi de bizim gemi kabaran dalgalar arasında sürekli savrulup duruyor ama
bir müdahale eden yok.
Gemi su almaya başladı, birazdan batmaya başlayacak gibi de kaptan nerede?
Tayfalar panik içinde koşuşuyor, her kafadan bir ses çıkıyor, lakin kaptan
köşkünde ne ses var ne ışık.
Sahi, Kıbrıs'ın kaptanı kimdir?
Bu ada üzerinde kapkara bulutlar dolanırken, kim buna müdahale edecek acaba?
Bu sorunun cevabını biliyor musunuz?
* * *
Kıbrıs adasının gerçek anlamda kaptanı kimdir, belli değil.
Ne 'ben tanınmış ve yasal kaptan'ım diyenin hükmü geçiyor...
Ne de 'benim de köşkte yerim ve hakkım var' diyeninki...
Belki onlar kaptan olduklarını sanıyorlar ama değiller.
Bir köşk var, evet.
Hatta iki...
Lakin dümen o köşklerde değil.
Nerede olduğunu bilen var mı?
Gizli bir oda mı var bu gemide?
Motorlara güç veren düğmelerin ve dümenin olduğu, saklı bir köşkte mi asıl
kaptan?
Hani, nerede?
* * *
Belli ki kaptanlardan biri vaziyeti anladı, diğerine de mesaj veriyor.
"Gözeklen de başına iş açacaksın!.."
İyi bir şey.
'Geç olsun da güç olmasın' derler.
Gerçi çok geç oldu ve o akşamın ufkundan dönüş mümkün müdür, bilinmez artık.
Yine de beterin evlası demek lazım. Beteri de var çünkü...
'Komite'den söz ediyor bir kaptan, diğerine "gel" diyor.
Gemide komite oluşacak herhalde, kaptanlar komitesi.
Gemi battı, batacak.
Kara göründü, kıç tarafı oturdu oturacak.
Makinalar su aldı, tekmilden mayna edecek.
Komitaya kaldı işimiz ki o da kati değil.
Asıl kaptanlar nerede oturur, hala bilen yok.
Bizim kaptanlar hala dumanla, güvercinle haberleşir.
"Komitaya gel" der biri, diğerinden seda yok.
Batar bu gemi üç vakte, bu kaptanlarla.
Asıl kaptanlar zaten batsın ister galiba...
Batarsa gidecekler çünkü onlar.
Denizde tuz çok. Onlarınki kuru.
Battı, batıyor Kıbrıs gemisi.
Bizimkiler hala kapışmada...