BU GİDİŞLE DAHA ÇOK KAPANIRIZ

Sami Özuslu

Kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın.

‘Açılma’ işi öyle kolay kolay olmayacak.

Çünkü ‘gereği’ yapılmadı, ısrarla yapılmıyor da.

‘Tam kapanma’ kararı var, üstelik tarihte ilk kez bankalar da kapalı ama sokaklarda ‘kapanmış’ gibi bir hava var mı?

Yok!..

Evinde kalmayı ‘görev’ bilen ve pandeminin başından bu yana her türlü sıkıntıya katlanan insan sayısı az değil.

Ama birçok insan sanki ‘dünya yansa umrumda değil’ modunda…

Pazar günkü tablo iç açıcı, umut vericiydi.

Ama dün, marketler açıldı ve olan oldu.

Bir hücumdur da gidiyor.

Gerçekten savaş koşulları olsa, kıtlık baş gösterse, muhtemelen insanlar birbirini ezecek!

Oysa ihtiyacı kadar alışveriş yeterli…

Fazlası hem cebe zararlı, hem de başkalarının o ürünü bulabilmesini zorlaştırıyor.

Uzmanlar ‘mutasyona uğrayan virüsün çok daha hızlı bulaştığını’ söylüyor. Çifte maske öneriliyor. Özellikle kapalı mekanlarda… Tek maske yetmiyor artık virüsü engellemeye. Ve kısa kalınmalı. İçeride sohbet muhabbet olmamalı. En fazla 3 dakika. Fazlası tehlikeli.

İlla en kalabalı, en büyük süpermarkete gitmek de gerekmez. Tenha, daha az müşterisi olan mahalle bakkallarına gidilebilir. İlla her şeyi bulmak da şart değil. Zor dönemlerdeyiz. Bir şeylerimiz de eksik olabilir. Olacak.

Ne için?

Sağlık için…

Böyle hücum ettikçe, kapalı mekanlara yığıldıkça vaka sayıları azalmayacak. Temaslıların sayısı düşmeyecek.

Bir bir daha iki eder gibi, açık ve net…

Duyarsız, umursuz, sorumsuz olanların verdiği resim böyle…

***

Bir de ülke idaresindekilerin verdiği resim var ki o çok daha evlere şenlik!

Farkında mısınız, Başbakan ve yardımcısı başta olmak üzere Covid’i ciddiye almayan bir yönetici grubu var başımızda…

Sanki hastalık yokmuş, normal zamanlarda yaşıyormuşuz gibi davranıyorlar. Aldıkları ve almadıkları kararlar da bunu söylüyor.

Mesela neden sınavı geçen hemşirelerin bir an önce göreve başlaması için gereğini yapmıyorlar, anlamak mümkün değil.

Ana muhalefet destek vereceğini söylüyor, sendikalar bas bas bağırıyor. Her işimiz ite kaka, zorla mı olmalı?

Diğer yandan sözüm ona ‘ekonomik paket’ açıklandı. Bir hafta geçti üzerinden, acaba ‘hangi sektör, ne kadar, ne zaman katkı alacak’ sorusunun cevabını bilen var mıdır?

Güney’de çalışanlar dahil işsiz, gelirsiz, müşterisiz kalanlar ne yer, ne içer bu dönemde, umurunda mıdır hükümettekilerin?

Daha neyi sayayım?

Aşılamayla ilgili plan, program yok ortada…

Bir karmaşa, bir keşmekeş de ‘aşı getirme’ meselesinde yaşanıyor. İş insanları bağış kampanyası başlatıyor ama Sağlık Bakanı ‘boşa gayret’ demeye getiriyor. Oysa iş insanlarına bu dahiyane(!) fikri veren bir ‘bakan’ değil mi?

Neler oluyor gerçekten, anlamak mümkün değil.

Belli olan tek şey şu: Biz bu kafayla daha çok kapalı kalırız!

Söylemedi demeyin…