Bu İnat Niye

Ünal Fındık

Belediyeleri kapatmak kime ne kazandıracak bilen var mı?

Kimse bu soruya yanıt aramıyor. KKTC’de toplam 28 belediye var. “Bu sayı çoktur düşürülecek” deniliyor.

Kim diyor?

Ankara diyor. Ankara ile imzalanan ekonomik protokol söylüyor. Yeni kurulan UBP-DP-YDP koalisyon hükümeti söylüyor.

Başka?

Başka 2-3 Belediye başkanı dışında kimse bu görüşe katılmıyor.

Buna rağmen hükümet Anayasayı ihlal edeceğini ve belediye seçimlerini Kasım ayı sonuna erteleyerek bu belediyeleri kapatacağını söylüyor.

Peki bu inat niye?

Türkiye artık “ekonomik protokolü imzalayın parayı vereyim” demiyor. Bunun yerine “imzayı attınız bari birini olsun yapın size 500 milyon TL ödül vereyim” diyor.

500 milyon TL ödülü duyan hükümet de “inadım inat bu belediyeler kapatılacak” diyor.

Başbakan Faiz Sucuoğlu önce “6 ilçe, 6 bucak toplam 12 belediye olacak” demişti. Gönyeli Belediyesi’nin kapatılacak olmasına tepkiler kendi partisi içinden de artınca bu kez “Gönyeli kalsın, belediye sayısı 13 olsun” dedi.

6 ilçe nereden çıktı?

1974’de Kıbrıs’ın kuzeyinde toplam 3 ilçe vardı. Lefkoşa, Mağusa ve Girne. Güzelyurt, İskele ve Lefke sonradan UBP iktidarları döneminde ilçe yapıldı. İskele ve Lefke resmen ilçe ilan edildi, ama ilçe olmalarının gerekleri hala tamamlanamadı.

Siz popülizm uğruna mevcut ilçeleri bölerek yeni ilçeler yaratacaksınız, bunun için idari yapılanmada büyük sıkıntılara neden olacaksınız, sonra da belediyeleri kapatarak ya da büyüklere bağlayarak var olan sınırlı beledi hizmetleri de ortadan kaldıracaksınız. Bunun adına da reform diyeceksiniz.

***

Anayasa’nın 119 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası “Yerel yönetim organlarının seçimleri 68. maddedeki ilkelere uygun olarak dört yılda bir yapılır” demektedir.

Bir önceki yerel seçimler Haziran 2018’de yapılmıştı. Bu durumda yerel seçimlerin Haziran 2022’de yapılması yürürlükteki KKTC Anayasa’sının emridir. Erteleme Anayasa’ya aykırıdır.

Buna rağmen Sucuoğlu geçtiğimiz Pazartesi mecliste yaptığı konuşmada “Anayasa’yı oy birliğiyle ihlal edecektik, şimdi oy çokluğuyla ihlal edeceğiz” dedi.

Bunu söyleyen bu ülkenin başbakanıdır. “KKTC’yi biz kurduk, biz yaşatacağız” diyen UBP’nin de başkanıdır.

Anayasa’yı ihlal edeceklerini açık açık ifade eden bir başbakana yarın birisi “siz Anayasa’yı istediğiniz zaman ihlal ederseniz bu sizin devletinizin  gerçek bir devlet olmadığını gösterir” derse ne cevap verecek?

UBP ısrarla “biz kararlıyız, zamanı da şimdidir bu reformu mutlaka yapacağız” diyor. Başka da bir şey söylemiyor.

Halbuki kapatılacağı açıklanan 15 belediyede yaşayan binlerce yurttaşın beklentisi “benim için yapılacağı iddia edilen bu reform bana ne kazandıracak” sorusuna verilecek yanıtlardır.

Ben hem yerel yönetimi yakından bilen, hem de medyayı çok yakından takip eden biri olarak iktidarın böyle bir açıklamasını görmedim. Dahası oturduğum beldenin belediyesi de kapatılacak belediyelerden biri olduğu halde bugüne kadar kimse bana bu konuda ne düşündüğümü sormadı.

Yerel yönetimler doğrudan demokrasinin beşiğidir. Buna rağmen siz benim belediyemi kapatma kararı alacaksınız ama bana ne düşündüğümü bile sormayacaksınız.

İşte sizin demokrasi anlayışınız budur. Ankara’dan aldığınız talimatı yerine getirecek ve böylece yeniden Ankara’nın “gözüne gireceksiniz”.

Hepsi bu. Bunun için de kendi yurttaşınızı yok sayacaksınız.

Yerel yönetim reformu yapılmasın mı?

Yapılsın. Ama bunun reform olabilmesi için önce buralarda yaşayan yurttaşlarla görüşülsün, düşünceleri alınsın, ne getireceği, ne götüreceği anlatılsın ve gerçek bir reform yapılsın.

Talimat aldığınız için apar topar yapacağınız içi boş sözde reform bu ülkeye ve insanına hiçbir şey kazandırmayacağı gibi demokrasimize yeni bir darbe olacaktır.