Dövizle çalışan sektör temsilcileri, ekonomideki son durumu YENİDÜZEN’e yorumladı, karamsar konuştu. Sektör temsilcileri: “Yaşananlar piyasayı durma noktasına getirdi, çok ciddi bir ekonomik bunalımın içerisindeyiz”
İnşaat-Emlak Sektörü
Yüzde 35-40 civarında daralma
Cahit Kaya (Kayas Constrection): “İnşaat sektörü olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Son bir yıl içerisinde sektörde yüzde 35-40 civarında daralma var. Bu yıkım böyle devam ederse ülkede inşaat sektörü denen bir şey kalmayacak”
Necmi Sıddık (Kumsal Emlak): “Geçtiğimiz gün sabah saatlerinde Tapu ve Kadastro Dairesi’ne gittim, orası bomboştu… Sektörde yüzde 30’luk bir düşüş var”
Eda Kızıl (5E Yapı Market): “3 hafta öncesinde 150 TL’ye sattığım ürün, 4 gün önce 230 TL oldu, şimdi yeni fiyat belirlenecek”
Otomotiv Sektörü
Satışlar durdu, yeni araç almak imkânsız
Hüseyin Dümenci (TDA Oto Galeri): “Dışardan aldığımız 8 bin Sterlin’lik bir arabanın bugünkü maliyeti bize 12 bin Sterlin. Aslında hesap da ortada… Araç satışımız yok denecek kadar az, sattığımız aracın yerine de yeni araç koyamıyoruz”
Sıtkı Erden Sine (Nippon Parts): Oto yedek parçada bir yıl önce de salgının yarattığı ciddi bir kriz vardı. Şimdi bir de bu döviz krizi oldu. İki kriz de birleşince sektörü olumsuz yönde etkiledi.”
Beyaz Eşya Sektörü
İnsanlar fiyat sorup kaçıyor, alan yok
Mehmet Yamanel (Sharaf Electronic Store): “Eskiden insanlar gelip alışveriş yapıyordu, şimdi insanlar geliyor, fiyat sorup gidiyor. Biz kendi kendimize önlem almaya çalışıyoruz ama bu bir yere kadar gidebiliyor. Bizim haricimizde devlet yetkililerinin ciddi bir çalışma yapması lazım”
Hürmüs Kuzel (Beyaz eşya): “İki yıl önce bu zamanlarda biz beyaz eşya satıcıları olarak yılbaşı kampanyasına girerdik. Bugün bırakın yılbaşı kampanyasını, bir firmanın yaptığı yüzde 20’lik indirim kampanyası bile geri çekildi”
Market Sektörü
Yeni ürün alamayacağız, durum kötü
Alp Yarıcı (Arda Market direktörü): “Gidişat öyle noktaya gidiyor ki, ya aldığımız ürünleri satmak için kimseyi bulamayacağız, ya da rafımıza koyup satmak için elimizde ürün olmayacak. Yani 40 yıl öncesine doğru dönme noktasına doğru ilerliyoruz”
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Türk Lirası’nın yabancı para birimleri karşısındaki rekor seviyelerde değer kaybı, ülkemizdeki sektörleri olumsuz yönde etkiledi. İnşaat sektöründen, otomotiv sektörüne kadar dövizle işini döndüren birçok dalda satışlar azaldı, satılan ürünlerin yerine yenisi koyulması neredeyse imkansız hale geldi. YENİDÜZEN’e konuşan sektör temsilcileri, hükümetin bu konuda önemli çalışmalar yapması gerektiğini söyledi.
İnşaat sektörü temsilcileri, son bir yılda sektörde yüzde 35-40 civarında bir düşüş olduğunu söylerken, “Bu yıkım böyle devam ederse ülkede inşaat sektörü denen bir şey kalmayacak” dedi.
Kazancını otomotiv sektöründen sağlayan otomotiv sektörü temsilcileri, hem araç satışında, hem de yedek parçalarda ciddi bir düşüş yaşandığını söylerken, beyaz eşya sektörü temsilcileri ise, “İşiniz tamamen dövize bağlı olarak dönüyorsa 2 saatin içerisinde bile zarar edebiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.
İnşaat-Emlak sektörü temsilcileri ne dedi?
Cahit Kaya (Kayas Construction):
“Bu yıkım böyle devam ederse ülkede inşaat sektörü denen bir şey kalmayacak”
“İnşaat sektörü olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Son bir yıl içerisinde sektörde yüzde 35-40 civarında daralma var. Bu yıkım böyle devam ederse ülkede inşaat sektörü denen bir şey kalmayacak. Bu sektörün yanında diğer sektörler de batacak. Son durumu değerlendirip, birliğimizle bir değerlendirme toplantısı yapacağız. Hepimiz, bu sıkıntıyı yaşıyoruz ve bir çıkış yolu arıyoruz. Şunu söylemeliyim ki, geleceğimiz hiç parlak değil. Halk olarak ayaklanmamız, sokağa çıkmamız gerekiyor bu böyle olmaz.”
Necmi Sıddık (Kumsal Emlak):
“Emlak sektöründe yüzde 30’luk bir düşüş var”
“Emlak sektörü şu anda oldukça durgun… Şu anda insanlarımızda bir tedirginlik var. Bu tedirginlik nedir? Acaba önümüzde bizi neyin beklediğidir. Geçtiğimiz gün sabah saatlerinde Tapu ve Kadastro Dairesi’ne gittim, orası bomboştu… Çünkü kimse bankadan kredi alıp oraya gidemiyor. Sektörde yüzde 30’luk bir düşüş var. Ne yazık ki, yapabileceğimiz bir şey de yok. Dövizdeki bu yükselişte bekleniyordu ancak bu kadarı beklenmiyordu. Artık buna alışmamız gerekiyor.”
Eda Kızıl (5E Yapı Market):
“3 hafta öncesinde 150 TL’ye sattığım ürün, 4 gün önce 230 TL oldu, şimdi yeni fiyat belirlenecek”
“Piyasa genelinde eskisi gibi bir indirim maalesef ki yapılamıyor. Kötüye doğru gidiyoruz, kötü günler de bizi bekliyor. Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybetmesi bizim işimizi inanılmaz derecede etkiledi. Birçok ürünün alımı döviz üzerindendir. Biz, ürünümüzü TL üzerinden alsak da, döviz üzerinden alsak da bizi bire bir etkiliyor. Bundan 3 hafta öncesine kadar 150 TL’ye sattığım bir ürün 4 gün önce 230 TL oldu, şu anda da yeni liste gelecek ve fiyatı daha da yükselecek. Geçen hafta yeni fiyat listesi aldığım firmadan, dün yeniden başka bir fiyat listesi aldım. İç piyasada çalıştığımız firmalar bize tüm kampanyalarımızı kaldırmamızı ve bir müddet indirim oranlarını yapmamız gerekeni söylüyor. İnşaat sektöründe durgunluk yaşanması da bizim yapı market olarak işlerimizi etkiliyor. Çünkü bu bir zincirdir. Özellikle son bir senede inşaat sektöründe inanılmaz bir düşüş var. Durumlar çok kötü… Yaşadıklarımız, gelecek için de bizleri karamsarlığa doğru itiyor. Çünkü artık geleceğimizi düşünmeyi bıraktık, günü kurtarmaya çalışıyoruz.”
Otomotiv sektörü temsilcileri ne dedi?
Hüseyin Dümenci (TDA Oto Galeri):
“Araç satışımız yok denecek kadar az, sattığımız aracın yerine de yeni araç koyamıyoruz”
“Dövizde yaşanan dalgalanma piyasayı maalesef olumsuz yönde etkiledi. Oto galeri sektöründe de ciddi bir düşüş söz konusu. Salgından dolayı zaten ciddi bir sıkıntı yaşıyorduk. Bunun getirisi olarak da navlun fiyatları da yükseldi. Geçmişte 10 bin dolar olan konteyner fiyatları şu anda 15 bin dolar oldu. Dolayısıyla bu da tabi satışlarımızı olumsuz yönde etkiledi. Son bir buçuk, iki yıl içerisinde satışlarımız büyük bir oranda düştü. Dışardan aldığımız 8 bin Sterlin’lik bir arabanın bugünkü maliyeti bize 12 bin Sterlin’e mal oluyor. Aslında hesap da ortada… Araç satışımız yok denecek kadar az, sattığımız aracın yerine de yeni araç koyamıyoruz. Yani kısacası, işletme olarak beklemek dışında yapabilecek bir şey yok. Hükümet yetkililerimiz ciddi bir çalışma yapmalı. İnsanlarımızı, bu durumdan kurtarmak için bir çıkış yolu aranmalı.”
Sıtkı Erden Sine (Nippon Parts):
“Ekonomik yönden halkımızın rahatlatılması lazım”
“Şu anda piyasalar daha ne olduğunu anlamadı açıkçası. İnsanlarımız Türk Lirası ödenmesi, bütün her şeyin fiyatının da döviz üzerine olması insanlar çok ciddi bir krizin içerisindedir. Borcu olanlar için ayrı bir sorun. Borçlar otomatik olarak uzuyor. Oto yedek parçada bir yıl önce de salgının yarattığı ciddi bir kriz vardı. Yedek parçanın çok ciddi bir miktarı Uzakdoğu menşei olduğu için Uzak doğudan gelen konteynerin nakliye fiyatı 2500 dolardan, 14 bin dolarlara kadar yükselmişti. Şimdi bir de bu döviz krizi oldu. İki kriz de birleşince sektörü olumsuz yönde etkiledi. Bu da haliyle işlerimizi oldukça düşürdü. Evet, döviz konusunda elimizden bir şey gelmiyor ama en azından ekonomik yönden halkımızın rahatlatılması lazım. Çok ciddi bir ekonomik bunalımın içerisindeyiz. Bu bunalımdan ancak vizyon sahibi olan kişilerle çıkabiliriz.”
Elektronik – Beyaz Eşya sektörü temsilcileri ne dedi?
Mehmet Yamanel (Sharaf Electronic Store):
“İşiniz tamamen dövize bağlı olarak dönüyorsa 2 saatin içerisinde bile zarar edebiliyorsunuz”
“Son yaşananlarla ilgili olarak ne yazık ki olumlu düşünemiyoruz. Çünkü özellikle bizim gibi ürününü yurt dışından getiren işletmeler, her gün daha kötüye doğru gidiyor. Bir ürünü satmak mesele değil, esas mesele bugün sattığımız ürünün yerine yarın yenisini koymaktır. Aslında burada tüm sıkıntı buradadır. Hem ülke için, hem de bizim gibi esnaflar için iyi bir gidişat yok maalesef. Yılsonuna kadar ne olacağı da bilinmiyor maalesef. Eskiden geleceğimizi düşünüyorduk ancak şu anda geleceğimizden çok günü kurtarmanın peşindeyiz. Hele de işiniz tamamen dövize bağlı olarak dönüyorsa 2 saatin içerisinde bile zarar edebiliyorsunuz. Eskiden insanlar gelip alışveriş yapıyordu, şimdi insanlar geliyor, fiyat sorup gidiyor. Biz kendi kendimize önlem almaya çalışıyoruz ama bu bir yere kadar gidebiliyor. Bizim haricimizde devlet yetkililerinin ciddi bir çalışma yapması lazım. Evet, baktığımızda bizim mağazamızdaki kulaklığın fiyatı da yükseliyor ama marketteki ekmeğin ve sütün de fiyatı da yükseliyor. Ülkede ciddi anlamda pahalılık söz konusu… Yetkililerin, bu pahalılığı önleme adına bir çalışma yapması lazım.”
Hürmüs Kuzel (Beyaz eşya):
“Hem dövizdeki dalgalanma, hem de salgının etkileri piyasayı durma noktasına getirdi”
“Şu anda piyasada çok ciddi bir düşüş var. Gerçekten ihtiyacı olan ve erteleyemeyen beyaz eşya alıyor. Bunun en büyük sebebi de Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybetmesidir. En basit örneği yaşanan bu dalgalanmayla her bir buzdolabında bile 1000 TL’lik bir yükseliş yaşandı. Pandemiden dolayı kapanıp açılmamız da işlerimizi etkiledi açıkçası. Hem dövizdeki dalgalanma, hem de salgının etkileri piyasayı durma noktasına getirdi. İki yıl önce bu zamanlarda biz beyaz eşya satıcıları olarak yılbaşı kampanyasına girerdik. Bugün bırakın yılbaşı kampanyasını, bir firmanın yaptığı yüzde 20’lik indirim kampanyası bile geri çekildi.
Market sektörü temsilcisi ne dedi?
Alp Yarıcı (Arda Market direktörü):
“40 yıl öncesine doğru dönme noktasına doğru ilerliyoruz”
“Bizim önümüze her gün fatura geliyor ve bize gelen ürün zamlı geldiği için biz de ister istemez zam yapmak durumunda kalıyoruz. Açık konuşmak gerekirse durum git gide kötüye doğru gidiyor. Şu anda çoğu firma ürün verimini de kesti. Toptancılar biraz da kendisini geri planda bıraktı. Market sektörü için gidişat öyle noktaya gidiyor ki, ya aldığımız ürünleri satmak için kimseyi bulamayacağız, ya da rafımıza koyup satmak için elimizde ürün olmayacak. Yani 40 yıl öncesine doğru dönme noktasına doğru ilerliyoruz. Eskiden insanlarımız ekmeğinin, sütünün yanında kendisi veya ailesi için biraz daha lükse kaçan ürünler alıyordu. Şu anda sadece gelip sadece gelip temel gıda maddelerini alıp gidiyor. Buraya gelip de alış veriş yapan ve öderken kredi kartında limit olmadığı için lüksüne kaçan ürünlerini de iptal ettiğine de şahit oluyoruz. Eledik sonra eliyor, dakikalarca kasadan bir şekilde çıkmanın yollarını arıyor. Sanırım bu durum her şeyin özeti…”