Siyasi arenadaki çalkalanmaları değerlendiren YDP Milletvekili Bertan Zaroğlu, gerek nisap sorunu gerekse hükümetteki krizin merkezinde YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın olduğunu savundu. “Bu krizin adı Erhan Arıklı’dır” dedi.
Zaroğlu, hükümet krizinin nasıl ortadan kalkacağı öngörüsünü de “Başbakan, Erhan bey ile görüştükten sonra alınacak kararla kesinleşecek.” diyerek paylaştı. Şöyle devam etti:
“Bu sıkıntıların, Başbakan, Erhan bey ile görüştükten sonra alınacak kararla kesinleşecek. Kabinede sağa sola çatan bir bakan var, buna çözüm bulunursa sıkıntılar ortadan kalkabilir. Erhan Arıklı’yı karşısına alıp kalıyor musun gidiyor musun? Kalıyorsan sus, gideceksen de kararını ver demeleri lazım. Tahrik edici açıklamalar, sağa sola sataşması olur şey değil.”
Zaroğlu, siyasi gündemi BRT ekranlarında Levent Kutay’a değerlendirdi.
“Adım bakanlıkla anılınca bu açıklamalar geldi”
Parti içindeki krizi de değerlendiren Zaroğlu, “Bertan Zaroğlu’nun adı bakanlıkla anıldığı an hemen parti MYK’sından atılsın istemini ortaya koyuyorsunuz. Neden bu kararı en baştan almadılar mesela? Aylardır benimle uğraşıyorlar” dedi.
Artık bu parti meclisinde çalışmasının zaten mümkün olmadığını anlatan Zaroğlu, “Bir yol çizeceğim, bunun kararını verecek olan benim. Yanlış bir şey varsa disiplin kurulunu çalıştırsınlar. Adım bakanlık ile anıldığı için bunu yapıyorlar. Bu açıklamalar yapılıyor.” yorumunu yaptı.
“Bu nisap sorunu değil, hükümet sorunudur”
Azınlık hükümetinin henüz kuruluş aşamasında bile birtakım pazarlıkların yapıldığını ifade eden Zaroğlu, “Hükümetler zaten kurulurken bu pazarlıklar hep yapılır. Burada da yapıldı, yeni bir durummuş gibi lanse edilmesini alamıyorum. Bu hükümet kurulurken, vekillikler belliydi, dağılım üzerinden bakanlıklar verildi.” dedi.
Siyasi partilerde de ‘genel başkanım yaparım’ mantığının da kabul edilir olmadığını dile getiren Zaroğlu, kurultay öncesinde birtakım atamalarla ilgili verilen kararların kurultay sonrasında değiştirildiğini, bunun kurumlar içi tartışmalara neden olduğunu kaydetti.
Kurumların doğru yönetilemediğine değinen Zaroğlu, şahsına yapılan “Bu kurumlardan dolayı nisap sağlamıyor” eleştirilerini de değerlendirdi. “Bu nisap sorunu değil, hükümet sorunudur” dedi.
“Krizin adı Erhan Arıklı’dır”
Zaroğlu şöyle devam etti:
“Pazarlık neticesinde nisap sağlamadığım söyleniyor, bu açıklamaları onların anlına çarpıyorum. Erhan Bey zaten uzun süredir hükümetten çekilmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Bu krizin adı Erhan Arıklı’dır. Faiz Sucuoğlu ile ilgili konuştu, ben hükümetten gideceğim dedi, kendisi çekilmese de hükümet zaten düşer, bunu biliyor ama amacı başka. Hedefi UBP’lileri kışkırtıp kendi üzerine çekip başarısız bir bakanlık sürecinden sıyrılabilmektir. Birçok kişiye çeşitli sözler verdi, yerine getiremiyor ve kendisini dışarıya atma gayreti içinde. Bana karşı da tahrik edici açıklamalar yapıyor. Bunun da amacı aynı, başarısız bir bakanlık süreci geçiriyor. Zam yapmayacağız diyor, akabinde zam yapıyor. Kendisini dışarıya atıp, düzeni eleştirerek seçime gitme hedefinde. Başka hiçbir hedefi yok.”
“Hiçbir yere gitmedim, hiçbir pazarlığım yok”
“Serdar bey Maliye Bakanlığı’nı istedi, bir şeyler talep etti” söylemlerini de eleştiren Zaroğlu, “Tüm bunların hepsi yalan. Kulaklarımla Başbakan’a artık zaten aday olmayacağım, siyasi yaşamım bitti, ben hiçbir şey talep etmiyorum dediğini duydum. Ben Serdar Denktaş ile Başbakan’a gittim denildi, hiçbir yere gitmedim, hiçbir pazarlığım yok” şeklinde konuştu.
Özcafer’e eleştiri: “Kirli pazarlık potansiyeli taşıyorsanız bunları böyle görüyorsunuz” DP Genel Sekreteri Afet Özcafer’in ‘kirli pazarlıklar’ söylemlerini de eleştiren Zaroğlu, “Kirli pazarlık potansiyeli taşıyorsanız bunları böyle görüyorsunuz belki. Kirli pazarlıklar yok. Böyle ülke olmaz, böyle ülke yönetilmez” dedi.
“Serdar bey dıştan iki atama olması gerektiğini söyledi”
Çalışma Bakanlığı ile ilgili bir süreç oldu mu sorusunu da yanıtlayan Zaroğlu, “Sözlü olarak hükümetin kurulduğu dönemde anlaşmalar olmuştu ama isim isim bakanlık ayrımları olmamıştı. Bu, bugün de var, yarın da olacak. Bu kirli bir pazarlık değil, bu normal. Üç parti bir araya geldi, pazarlıklar yapıldı ve protokole döküldü. Serdar bey dıştan iki atama olması gerektiğini söyledi. Başbakan’a öneri yapıldı, o da aldı götürdü. Kirli pazarlık yok, kişisel hırs ile hareket edenler bunu böyle satmaya çalışıyor” dedi.