Memleket yine yangın yeri…
Gazetelerin başlıklarından gidelim.
KIBRIS Gazetesi'nin sürmanşetinde bir haber var, çiçeği burnunda Maliye Bakanı Atun'un açıklaması, diyor ki “Kamu maliyesinin 1.5 Milyar TL ödemesi var”
Yani piyasaya borcu, yani vereceği…
Desenize devlet battı.
Temmuz ayındaki hayat pahalılığını nasıl yansıtacak maaşlara çok merak ediyorum, bu ayki maaş bile sallantıdayken…
Esas kıyamet yazda koyacak.
Resmen ilan ederler mi dersiniz: “Evet arkadaşlar, battık, maaşlardan kesinti yapılacak”
Göreceğiz.
***
HALKINSESİ'nin manşetinde belediyeler eylemi var.
"Belediyeler ayakta"…
Meclisin önünde yapılan eylemler…
Yeni yasaya isyan eden belediyeler ve çalışanları.
Tam bir karmaşa var adına "reform" dedikleri meselede.
28 belediyenin 26'sının içerikten haberi yokmuş!
Komite üyesi Devrim Barçın söyledi.
Düşünün, yerel yönetimlerle ilgili bir radikal değişiklik hazırlıyorsunuz, belediyelere sormadan…
Kime sordunuz peki?
Nerede pişirdiniz? Anladınız siz onu!
Tam bir keşmekeş.
***
YENİDÜZEN’de bir haber, daha doğrusu bir basın açıklaması.
Ülkenin en saygın sivil toplum örgütlerinden, Barolar Birliği'nin açıklaması.
"Anayasa'yı ihlal ediyoruz" diye açıklama yapan "Başbakan" için yapılmış bir açıklama.
Baro, “Anayasa'yı ihlal etmeyin” diye açıklama yapmak zorunda kalıyor, o derece her şey alt üst!
"Anayasaya aykırı atılan her adım hukuk devletini yok saymaktır" diyor Baro!
Ya da demek zorunda kalıyor, ne yazık.
***
Ve son haber…
Güneş Gazetesi’nden…
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın açıklaması.
“Kıbrıs Helen adası olmayacak”…
Diyeceklerim bu kadar.
BİR KULİS…
İhtiyat Sandığı’ndaki 300 Milyon…
Çalışma Bakanlığı’nda Sosyal Sigortalar Dairesi’nin “bazı ödemelerine” ilişkin hazırlanan bir proje ile İhtiyat Sandığı Fonu’ndaki kaynaktan para borçlanılması gündeme geldi.
Konu şu; İhtiyat Sandığı fonundaki “300 Milyon TL’nin Merkez Bankası aracılığı ile Sosyal Sigorta’ya borç olarak verilmesi için bir çalışma yapılıyor.
Yapılan çalışmanın hayata geçmesi ile Sosyal Sigortalar’ın piyasadaki faizlerden daha düşük oranda bir faizle borç almasının sağlanmasının hedeflendiği belirtiliyor.
***
Henüz bir ‘çalışma’ şeklinde üzerine fikir alışverişi yapılan ve netlik kazanmayan adımla ilgili somutlaşmış bir durum olmadığı da bakanlık kaynaklarınca doğrulanıyor.
Bilgi aldığım üst düzey bazı kaynaklar atılacak adımın hayata geçmesi halinde “hem Sigorta’nın yüksek faizli borçlanmadan kaynak kullanacağını hem de İhtiyat Sandığı’nın zarar görmeyeceğini” iddia ediyor.
***
Elbette bu adımı takip etmekte fayda var.
Zira İhtiyat Sandığı'ndaki para işçinin emeklilik parasıdır ve kayba uğramamalıdır!
Çünkü devletin İhtiyat Sandığı’na borcunu ödemeyeceğine ilişkin çok net bir algı var, bu kesin.
Şu da bir gerçek Sosyal Sigortalar bu borçlanma rüzgarı ile nereye varacak, onu kimse kestiremiyor.
İzleyeceğiz.
Hassas bir konu.
BİR SORU…
KKTC battı, ilanı kim yapacak?
“KKTC” denen yapı bu ayki maaşları ödeyebilmek için kaynak arıyor.
Peki önümüzdeki ay?
Sadece devletin maliyesi mi?
Kurumları da ödeme güçlüğü çekiyor.
Mesela belediyelerin büyük bölümü, batık.
Kurumları birçoğu keza öyle…
Sosyal Sigortalar sürekli para borçlanıyor.
Birileri çıkıp, komple, tümden bu devlet battı diye ilan edecek mi, çok merak ediyorum.
Zira artık resmen iflas ayyuka çıkmıştır, KKTC denen yapı hiçbir ödemeyi yapma kabiliyetini göstermemektedir.
Durum çok net bir iflastır.
KKTC battı, tek merak edilen, ilanı kimin yapacağıdır.
BİR TESPİT…
UBP’nin UBP’ye muhalefeti
UBP’li bakanların garip garip halleri var.
Mesela bir özellikleri de kendi kendilerine muhalefet olmalarıdır.
Sağlık Bakanı çıkıp “sağlıktaki sistemsizlikten” şikayet edebiliyor.
Hatta devletin ilaç bulamadığından…
Utanmadan, sıkılmadan…
Ah Ali abi ah.
Öte yandan yeni Maliye Bakanı çıkıp “devletin ödeme yükümlülüklerini yapamadığından” bahsedebiliyor.
Ve dahası…
İyi de beyler, 40 senedir, hade 40 seneyi geçtim, yıllardır hükümette YKP mi vardı acaba?
UBP sizin parti, siz de UBP’li bakanlar değil misiniz?
Bu şikayetçi halleri kimedir vesselam?
Bir vazgeçin Allah aşkına…