1963’te CYTA’daki işine geceleyin gittikten sonra “kayıp” edilen Mehmet Raif’in oğlu Raif Toluk, sosyal medya paylaşımında şunları yazdı:
“Tam 55 sene oldu bu daireye, CYTA’ya gittiği son gece. Orada çalışırken birden kayboluverdi Mehmet Raif. Bu gün o günlerin başlangıcıdır. 21 Aralık 1963.
55 senedir bizim sormadığımız, araştırmadığımız yer kalmadı.
Bizi kim kaale aldı ki.. E biz devletik madem hala daha bu minnacık adada bu kayıplarımızı niye bulmazsınız?
Siyaset yapıp o kayıpları kullanırsınız herhalde….”
“Önce hiç kimse göç etmesin. Ettirmemek için de birşeyler yapılması gerek.
Şimdi biz 1969 abim, 1971 ben, 1973 annem ve küçük kardeşim bu memleketten göç ettik.
Sebep de babam 1963’te şehit oldu daha doğrusu işine gitti ve bir daha dönmedi. Onun parasını veriyorlardı bir ev kiraladıktı, Marmara bölgesinde iyiydik, sonra ansızdan bilinmeyen bir sebeple anneme verilen para yarıya indirildi. Mecburen ev değiştirdik. Rahmetlik Cin dayının ahırının yanında garajı kendimize ev yaptık daha ucuzdu diye. Hiç gocunmadık. Garajı üç oda yaptık, yatak odası 4 kişi, mutfak ve tuvalet banyo. Ne ise, sonra mecbur olduk 16 yaşında mücahit oldum 8 lira alayım diye. Sonra okulu bıraktım Avustralya’ya gideceğim diye, hem 15 lira alayım diye. Ne ise göç ettik dünyanın bir ucuna. Bu yönetimlerin açgözlülüğünden dolayı.
2 oğlum oldu dışarıda. Ve ben KIBRIS'ımı çok sevdiğimden buraya geri döndük. Çocuklar okula gittiler üniversite bitirdiler, askerliklerini yaptılar, imtihanlara girdiler geçtiler ve iş için müracaat ettiler. İkisine de iş yok. İkisi de İngilizce Türkçe çok iyi biliyorlar ama yalvarmadık birilerine diye işe alınmadılar. 20 senedir ikisi de bet ofislerde çalışıyorlar. Ben herhangi bir işe karşı değilim ama. Devlette hakları varken haksız olanlar alındı. Şimdi siz çıkıp da oğlumun hakkı yok mu derseniz biz de eskileri açarız. Ama elbette oğlunuzun da hakkı vardır adil bir şekilde. Bu kadar…”
Kaymaklı’nın simgesi, “kayıtsız kayıp” Hüseyin Ruso bugün defnediliyor…
Küçük Kaymaklı’nın simgesi, “kayıtsız kayıp” Hüseyin Ruso, bugün saat 10.00’da Küçük Kaymaklı Camii’nde kılınacak cenaze namazı ardından, Küçük Kaymaklı’da vurulduğu ve anıtının bulunduğu yere askeri törenle defnedilecek.
Hiçbir zaman “kayıplar” listesine konulmamış olan ancak ondan geride kalanlar Kayıplar Komitesi’nin Tekke Bahçesi kazılarında Hüseyin Yalçın’a ait mezarda bulunarak kimliklendirilen Hüseyin Ruso, Ayvasıl’daki toplu mezardan çıkarılarak buraya getirilmiş ve Tekke Bahçesi’ne defnedilmişti.
Hüseyin Ruso, 1963 çarpışmalarında vurulup öldürüldükten sonra naaşı olduğu yerde kalmış ve ailesinin birkaç gün sonra onu alma girişimi de yeni çatışmalar nedeniyle mümkün olmamıştı.
Kıbrıslırum yetkililer gerek Küçük Kaymaklı’dan, gerekse Lefkoşa ve çevresinden topladıkları 1963 çatışmalarında öldürülmüş olan Kıbrıslıtürkler’in naaşlarını Lefkoşa Genel Hastanesi morguna koymuşlar ve üzerinde kimlik olanları saptamaya çalışarak 21 veya 22 kişilik bir liste yapmışlar, bu listeyi Kızılhaç aracılığıyla 4 Ocak 1964 tarihinde Kıbrıslıtürk yetkililere göndermişlerdi. Kızılhaç, sözkonusu listede bulunan Kıbrıslıtürkler’in naaşlarının Lefkoşa Genel Hastanesi morgunda bulunduğunu, Kıbrıslıtürk makamların bunları gidip alması gerektiğini belirtmişti. Ancak Kıbrıslıtürk makamlar bu naaşları almayarak veya alamayarak onları morgta bırakmışlar, bir süre sonra da Kıbrıslırum makamlar bu naaşları morgtan alarak Ayvasıl Kıbrıslıtürk mezarlığı dışında kazdıkları çukurlara gömmüşlerdi.
13 Ocak 1964 tarihinde İngiliz askerleri eşliğinde Kıbrıslıtürk yetkililer Ayvasıl mezarlığı dışındaki toplu mezarları kazarak burada buldukları naaşları Lefkoşa’ya getirmişler ve 21 veya 22 Kıbrıslıtürk’e ait naaşı “Bunlar Ayvasıl şehididir” diyerek çoğunu isimsiz olmak üzere Tekke Bahçesi mezarlığına gömmüşler, ellerindeki listeyle buldukları naaşları karşılaştırma yönüne de gitmemişlerdi.
Tekke Bahçesi mezarlığına bazı “kayıp” Kıbrıslıtürkler’in defnedilmiş olduğu yönünde YENİDÜZEN’de, “Kıbrıs: Anlatılmamış Öyküler” yazı dizimizde 11 yıl önce yani 2007’de röportajlar ve belgeler yayınlamaya başlamıştık ve böylece toplumumuz bu mezarlıktaki mezarlarda bazı “kayıplar”ın bulunduğunu araştırmalarımızın sonuçlarından öğrenmişti.
Ancak Kayıplar Komitesi’nin bu mezarları kazmasına “derin devlet” engel olmaktaydı. Ancak 10 yıllık bir mücadele, çeşitli Kıbrıslıtürk yetkililerin (Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı gibi) girişimleri ve Küçük Kaymaklılı ailelerin oluşturduğu örgütün yoğun çabaları sonucunda Ayvasıl’daki toplu mezarlardan getirilerek buraya defnedilenlerin bulunduğu sanılan mezarlarda sınırlı kazı yapma yetkisi alınabilmişti. Kayıplar Komitesi böylece bu mezarlarda kazı yapabilmiş ve pek çok “kayıp” Kıbrıslıtürk’ten geride kalanlar bu mezarlardan çıkarılmıştı. Bunlar arasında “kayıtsız kayıp” Hüseyin Ruso da vardı…
Hüseyin Ruso’nun ailesi, ondan geride kalanları alıp Tekke Bahçesi’ne defnetmeyi reddetmiş ve Ruso’nun vurulduğu yerde bulunan anıtına defnedilmesi için bir yıl devam eden bir kampanya yürütmüştü. Bu kampanya sonucunda Bakanlar Kurulu kararıyla, anıtın bulunduğu Kaymaklı askeri bölgesindeki yer “askeri bölge” olma sıfatından çıkarılarak “sivil bölge” ilan edilerek burası “Küçük Kaymaklı Şehitliği” olarak belirlenmiş ve böylece Hüseyin Ruso’nun ailenin isteği doğrultusunda buraya defnedilmesi için gerekli kararlar üretilmişti.
Hüseyin Ruso’nun ailesi, dün sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda şunları belirtti.
“Şehit Hüseyin Ruso 55 yıl sonra huzura kavuşuyor…
25 Aralık 1963 tarihinde Küçük Kaymaklı’da şehit olan ancak naaşı 54 yıldır kayıp olan ve Kayıp Şahıslar Komitesi’nin 2016 yılında Tekke Bahçesi Şehitliği’nde gerçekleştirmiş olduğu Ayvasıl toplu mezarlarına yönelik kazı ve kimliklendirme çalışmaları sonucunda kalıntılarına ulaşılan Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesinin ve Küçük Kaymaklı’nın sembol isimlerinden Hüseyin Ruso’nun naaşı 25 Aralık 2018 tarihinde saat 10.00’da Küçük Kaymaklı Camii’nde kılınacak cenaze namazını müteakip KKTC Bakanlar Kurulu’nca “Küçük Kaymaklı Şehitliği” ilan edilen şehit düştüğü yerde askeri törenle defnedilecektir.”
Hüseyin Ruso’nun ailesinin acısını paylaşıyoruz…