Geçmişte yazmıştım sporun siyasiler tarafından çok fazla benimsenmediği. Doğruluğunu seçim döneminde de gördük. Şimdi de görüyoruz. Tam bir belirsizlik ve rezillik. Yalaka insanların sözde kıvrak zekaları ile yine sporun içine etmişler. Bir ülkenin sporuna kötülük yapsanız bundan iyisi olmazdı. Bu kadar da pes doğrusu.
Bakmışız hükümet değişmiş. Bir anda insanlar da değişiveriyor. Geneli yalaka ya, dün UBP’li bildiklerimiz, bugün DP-UG’li olabiliyor. Bunlar yetmezmiş gibi, yukardan birileri işaret ediyor, takım elbiseler bir anda iliklenip “emret efendim” denebiliyor. Ne de olsa GANİMET KÜLTÜRÜNÜN şu andaki lider pozisyonundaki kişiyi kırmak istemiyorlar.
Dikkat ediniz... Son dönemlerdeki döneklerin hiç biri bizler DP-UG’liyiz demiyor. Yalnızca UG’liyiz deniyor. DP asla ağızlarda dolaşmaz. Reklamı yapılmaz. Geçmişi irdelemek istemem ama her iki parti arasındaki ilişkiyi ve aileler arası çatışmayı düşündüğümde kendimden bile nefret etmiştim. Ama demek ki onlar için normal. Yapılan ve söylenenler birer senaryoymuş. İlke, parti disiplini, vizyon hepsi palavra. Vizyondaki insanlar böyle yaparsa, toplum ne yapsın? Bu ne biçim mide, ne biçim ahlak, ne biçim siyaset anlamak mümkün değil.
Yeni nesil “köle topluluğu” bireysel kazanımları için her an bir işaretle parti değiştirebilinecek kapasitede yetiştirilmiş. Tüm bu yaşatılanlar, sporun ülkemizde bilimden uzak durması ve çıkar guruplarının tavan yapılmasını getirmiş. Ultra ustalar için önemli olan toplumun bekletileri değil. Kendi bireysel kazanımlarıdır.
Hükümet kurulalı 34 gün oldu. Sporun başında kimin duracağı, planı, programı hiç bilinmiyor. Her şey oluruna bırakılmış. Zaten hali hazırda herkes birer küçük Cumhuriyetçik kurmuş. DP kökenliler bir taraftan, sözde DP-UG’liler diğer taraftan bastırıyor. Arka planda inanılmaz koltuk savaşı için koşuşturmaca devam ediyor. Serdarlı sahasının direkleri bile bunlara tahammül edememiş.
Spordan anlamayan dünyanın en “aptal” insanı, sporun bu şekilde yönetilmeyeceğini bizlere söyleyebilir. Ancak bizler ısrarla yanlış olan doğru üzerinde gidiyoruz. Bir ülkenin gençliği kişilerin emelleri uğruna heba edilmemeli. Dünyanın en geri kalmış ülkelerinde bile spora insanlar daha saygılı. Birileri emeklilik döneminde iyi yaşam sürdürebilmesi için veya iki parti arasındaki hüsumetten ve birilerinin işaretinden dolayı spor bu şekilde yönetilecekse, daha iyi kapısına kilit vurun. Böylelikle hem spora saygısızlık yapılmaz. Hem de çok ciddi tasarruf etmiş oluruz.