“Üst Kurul” diye bir kurul toplandı.
Siyaset sus-pus.
Hayret!
İrade kayboldu, demokrasi paspas yapıldı, talimatla yönetilmek ayyuka çıktı; yetmedi, kimsenin Anayasa'yı umursadığı da yok.
***
'Üst Kurul' nedir?
Soruyoruz ama yanıt da almak mümkün değil.
***
Sami Özuslu yazdı dün, “Hükümet yoksa Üst Kurul var” diye.
“Anayasa, yasa ve diğer kurallar bizzat devletin tepesindeki makam tarafından ayaklar altına alınıyor.”
Yüksek Mahkeme Başkanı'nın müdahale etmesi gerekiyor aslında!
Anayasanın bir sahibi, sorumlusu, savunucusu yok mu?
***
Hasan Kahvecioğlu çok net anlattı:
“Üst Koordinasyon Kurulu toplandı…”
TC Büyükelçisi, KTBK Komutanı, KTGK Komutanı, İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı, Mağusa Belediye Başkanı...
Tatar "Üst Koordinasyon Kurulu" diye bir kurul icat etti.
Anayasamızda…
Yüksek Adliye Kurulu var.
Cumhuriyet Güvenlik Kurulu var.
Bakanlar Kurulu var.
Yüksek Seçim Kurulu var.
Meclis Genel Kurulu var.
Ama “Üst Koordinasyon Kurulu” diye bir kurul yok.
***
Diyelim ki bu "Cumhuriyet Güvenlik Kurulu."
Komutanlar da olduğuna göre!
Orada da Meclis Başkanı var.
Dışişleri Bakanı var.
Polis Genel Müdürü var.
Büyükelçi yok!
***
Bu “Koordinasyon Kurulu” işini geçmişte de görmedik değil.
Özel bir konu olur, örneğin Lokmacı açılacak, asker çekilmek istemiyor.
Komutanlar çağrılır, görüşülür.
‘Kayıplar’ aranacak da askeri bölgeye denk gelir.
Dedim ya, özel bir konudur.
Yine de Anayasa’da yeri yoktur.
“Koordinasyon amaçlı toplantı” denir, anlarız.
“Üst Koordinasyon Kurulu” diye ilan edilmez.
Cumhurbaşkanı, elbette Büyükelçi ya da Komutanları çağırarak görüşebilir, tartışabilir, bakanlarla bir araya gelebilir, belediyelerden görüş alabilir.
Ancak böylesi bir kurulda alınan kararların yasal geçerliliği de olmaz.
***
Bir ‘devlet’ ancak bu kadar ‘kurmaca’ olur.
Bu kadar keyfi…