TC'DE ÖZELLEŞTİRME ARTIK BİR "FENOMEN" DEĞİL
AKP bize "özelleştirin" diyor ama kendi özel sektörü daraltıyor!
Örneğin sağlık hizmetlerini devletleştirdi...
Kamu sektöründeki doktorlara özel muayenehane açmalarını zorlaştırdı...
Sadece sağlık yetmedi; büyük bir oranda cemaat ile özdeşleşen" dersaneler"den dolayı; Eğitimi de ağırlıklı olarak devletleştirdi..
Öğretmenlerin özel ders vermesi,
Dershane kurarak işletmesi yasaklandı...
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş.
Ve,
Türkiye Halk Bankası A.Ş. : (Ortakları: %51,12 T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, %48,88 Halka Açık)...
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. : (Ortakları: %58,44 T.C. BAŞBAKANLIK VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, %25,46 HALKA AÇIK, %16,10 VAKIFBANK MEM. VE HİZM. EM. VE SAĞ. YARD. SAN. VAKFI)...
Bu üç kamu bankasını özelleştireceklerdi...
Ne oldu?
Devlet kendi elinde tuttu ...
Belli ki AKP"de özelleştirmeler "fenomen" görüş olmaktan çıkmış...
Fakat nedense bize kamu bankalarını özelleştirin diyorlar!
Kendi yapmadıklarını yaptırmaya çalışıyorlar...
Bu işin siyasi yönünden de kendi derslerimizi çıkarmalıyız...
3. SEKTÖR OLARAK HALK SEKTÖRLERİ
Zaten sosyalizm, sermayenin insana değil, insanın sermayeye hükmettiği bir sistemdir.
Bu sistemde, insanlar mümkün olduğu ölçüde dışsal şartlara hükmetmelidir...
Sosyalizmin ekonomik alana doğru genişletilmesi,
Bu alandaki katılımcıların (işçilerin, mühendislerin, yöneticilerin, vs.) bütün ekonomik faaliyetleri demokratik bir biçimde kontrol etmeleri anlamına gelir!
En azından Dome Hotel örneğindeki gibi...
TC sermayesinin güdümüne girmeden, kendi irademizin tecelli etmesini sağlayacak bir model üzerinde kafa yormalıyız.
Değişim ve reformla özdeşleştirilen "liberal alternatifler" yerine verimlilik üzerinden hedefler belirlenip, verimsizce dağıtılan kaynaklar, verimli kullanılabilinecek hedefler üzerinden yeniden dağıtılmalıdır...
İşte bu yüzden 3. Sektör dediğimiz "halk sektörleri"ne ihtiyacımız vardır.
Ve bu işe biz Elektrik Kurumu'nu özerkleştirerek ve yeni kurulacak özerk Su Kurumu ile başlayabiliriz.