Gündem hızla değişiyor, konular akıldan çıkıyor.
Peş peşe gelen skandallar, bir önceki skandalı unutturabiliyor.
Bu aralar Sağlık ve Ekonomi başkanlıklarının skandalları yarışıyor.
Ünal Üstel ve Erhan Arıklı yönetimindeki bu iki bakanlıktan sürekli nahoş haberler geliyor.
Kıbtek'in ihalesiz yakıtı... Şimdi ilk kez çıkılan ve henüz iptal da edilmeyen ihale hakkında söylenenler...
Bülent Ersoy'un müzik ekibine verilmiş sahte PCR testi sonuçları...
Sayıştay uyarısına rağmen sağlık fonundan yapılan usulsüz ödemeler...
Ve sahte Adapass meselesi...
Aşı kayıtlarıyla ilgili tutarsız verirler...
Bu sistemin ihalesiz, Sağlık Bakanlığı'nda görevli birisinin eşinin şirketine verilmesi...
Daha neler neler...
* * *
Sağlık ve Ekonomi bakanlıkları skandal haberleriyle yarışadururken, Maliye Bakanlığı'nın başını ağrıtan 'kara para aklama kararnamesi' meselesi de gündemden düşer gibi olsa da, hala bilinmeyen yönleriyle potansiyel bir skandal olarak bir köşede duruyor.
Hatırlayın, Bakanlar Kurulu bir gece ansızın, hiçbir izahat yapmadan, resmi gazetede yayımladığı bir kararname ile 'kayıt dışı varlıkların yasal hale gelmesi'ne kapı açmıştı.
Yurt içinden de, dışından da...
TL cinsinden de, döviz de...
Yastık altından da, küp içindekinden de...
Ak da, kara da...
Ne olursa olsun, her tür parasal varlık temize havale edilecekti.
Hem de yalnızca yüzde 2,5'luk faizle...
Ya beleş yani!..
* * *
Basının ve siyasetin etkisiyle hükümet bu konuda geri adım atmak zorunda kalmış, süresi dolmadan kararname yürürlükten kaldırılmıştı.
Ancak yürürlükte kaldığı 20 gün içinde yüklü bir meblağ 'yasal hale' gelmiş, yani 'aklanmış'tı.
Maliye Bakanı Dursun Oğuz temize havale edilen para miktarını 880 milyon TL, elde edilen vergi miktarını da 22 milyon TL olarak açıklamıştı.
Az buz değil...
Bugünkü kurdan hesaplayınca, neredeyse 1 milyar TL...
KKTC'nin 2021 yılı bütçesi 10 milyar 140 milyon TL'dir.
Yani 'aklanan' para miktarı, KKTC bütçesinin 10'da birine denktir.
20 günde sadece...
Yürürlükten kaldırılmasa ve de bazı kişiler 'kara para akladı' suçlamasından çekinip vazgeçmese, kim bilir meblağ ne kadar olacaktı?
* * *
Bu sorunun yanıtını bilemiyoruz ama elde edilen meblağla ilgili yeni bazı bilgiler var...
- 20 günlük süre içerisinde 'para aklama' meselesi için 9 kişi başvuru yapmış.
- Bu sürede 'temize havale edilen paralara ilişkin detaylar şöyle:
- 16 milyon Dolar...
- 35,4 milyon Euro...
- 28,1 milyon Sterlin...
- 6,8 milyon TL...
Vergi Dairesi'nin başvurusu yapılan bu paralardan aldığı vergi miktarları ise sırasıyla şöyle:
- 400 bin Dolar...
- 884 bin Euro...
-703 bin Sterlin...
- 171 bin TL...
Nereden baksanız sağlam para!..
Belli ki alan da memnun, temizleten de...
* * *
Temize havale edilen bu paraların sahibi olduğu söylenen 9 kişi ise meçhul!..
Bu paraların nereden geldiği, nasıl kazanıldığı da bilinmiyor.
880 milyon TL'nin bu meçhul 9 kişi arasındaki dağılımını da kestiremiyoruz.
9 kişi aynı aile ya da şirketten midir, yoksa farklı mıdırlar sorusu da cevapsız...
Ancak şu açık ki, bu memlekette kayıt dışı çok ama çok para var.
Bakın, bugünlerde açıklanan vergi listelerinde, yüksek oranlarda kesilmiş olsa bile bu 9 kişinin sadece yüzde 2,5'ten hesaplanan vergilerinin çok altında kalan 'şampiyonlar' var!
Peki ama kimdir bu insanlar ve şirketler?
Nedir bu paraların kaynağı ve kaymağı?
Neden bu paraları sakladıkları yerden çıkarma ihtiyacı duydular?
Ve daha ne kadar 'gizli şampiyon' var bu memlekette acaba?
Kim bilir?
Hakikaten, kim bilir?
Dursun Oğuz mesela, bilebilir mi?