Pirinç… Herhalde gıda tüketimimizde en önde gelen ürün…
Kıbrıs’ın kuzeyine getirilen bakliyatın neredeyse % 60’ı pirinç...
Ve başımıza bir de ‘GDO’ çıktı şimdi.
Aslında “insan sağlığına zararlı” mı, tam da bilinmiyor….
Ama “genetiği” ile oynanıyor; bir “ucube” mi çıkıyor karşımıza bizi içten içe “zehirleyen” yoksa yeni dünya düzeninin “normali” mi, kestirmek zor!..
***
Türkiye’de son günlerde “GDO’lu pirinçler” sürekli imha ediliyor.
Kimi markalar öne çıkıyor.
Peki, bu markaları ülkemize de getiren var mı?
Marketler Birliği’ne göre yok.
Bir ithalatçıyla konuşuyorum, “var” diyor... “Ülkeye giren pirinçlerin yarısı bu firmalardan... Ancak ambalajlar ve markalar değişiyor” iddiasında...
Söylediği o ki... Birileri bu pirinci alıyor, üzerine kendi markasına basıyor...
Biliyorsunuz ‘pirinç’ üretimimiz yok!..
Ne yapılıyor, ‘torbalarla’ geliyor, sonra, burada marketler ya da kimi firmalar ‘kendi isimleri’ ile paketleme yapıyor...
***
“Bizim marketlerimizde GDO’lu pirinç yoktur” deniyor...
İyi de, nereden bileceğiz?
Devlet Laboratuarı da diyor ki, “tahlil yapacak altyapımız yok...”
Kime güveneceğiz?
Denetimlere de güven yok, ne yazık.
Bir de “devletin denetimine tabi olmayan yerlerden” söz ediliyor, Askeri Kantinler...
Bir diğer ‘anomali’ de bu...
Mutlaka ki askerin iç denetimi vardır...
Ama ‘devlet içinde devlet’ mi yani?
***
Yurttaş gıda sağlığı konusunda nasıl kendini güvende hissedecek...
Çok zor değil aslında...
Ülkemize bakliyat ithal eden hepsi beş firma var...
Devletin ilgi birimleri, bu ithalatçı firmaların, tek tek, Türkiye’de hangi şirketlerle çalıştığını saptayabilir...
Bunlar saptanır ve ‘şeffaflıkla’ açıklanırsa, biraz daha ‘güvenli’ hissederiz kendimizi...
Ticaret Dairesi var, Gümrük var!..
Kimden mal aldıkları da belli, depolarının yeri de...
Eğer bu ‘güveni’ vermezseniz, şikayet etmeyiniz o halde, ‘Neden maydanozu dahi güneyden alıyorlar’ diye...
---------------------
notcuklarım
TATAR İSTANBUL’DA “SAHTECİLİK VE KORSANLA MÜCADELE FORUMU KÜRESEL KONGRESİ”NE KATILACAK!
[ Konu 'KKTC' mi acaba? ]