Bu savaş yayılır mı?

Serhat İncirli

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana, (dün öğle saatlerine kadar), Gazze'ye düzenlediği saldırılarda toplam 22 bin 313 Filistinlinin öldüğünü, 57 bin 296 kişinin yaralandığını duyurdu… 

-*-*-

Hamas tarafından yönetilen bakanlık, 1 Ocak 2024 öğle saatlerinden, 2 Ocak 2024 öğle saatlerine kadar geçen 24 saatte 128 Filistinlinin öldürüldüğünü ve 261 kişinin de yaralandığını ekledi.

-*-*-

Bu arada belirtelim; 7 Ekim 2023’te başlayan İsrail saldırıları sonrası Gazze Şeridi nüfusunun en az yüzde 85'i yerinden edildi…

-*-*-

Salı günü bölgedeki savaşı çok daha geniş bir alana ve daha çok ülkeye yayabilecek bir gelişme yaşandı…
İsrail, Hamas’ın “iki numaralı” ismi Salih el Aruri'yi beş kişiyle birlikte, Beyrut yakınlarındaki bir binada, insansız hava uçağı saldırısı ile öldürdü…

-*-*-

Aruri’nin yanındaki beş kişinin “korumaları” olduğunu söyleyenler de var, “hayır bazıları Hizbullah üyesiydi ve görüşme yapıyorlardı” diyor… 
Hatta, Aruri’nin öldürüldüğü binanın bir Hizbullah karargahı olduğu da iddia ediliyor…
Haliyle İran anında olayı kınıyor!

-*-*-

“Hamas’ın Hizbullah ve İran ile bağlantısı” olarak kabul edilen “El Aruri” ile birlikte ölenlerden ikisinin Hamas'ın elit askeri birliği El Kassam Tugayları'nın iki lideri olduğunu iddia eden kaynaklar da bulunuyor…

-*-*-

İki yorum söz konusu; 
1 - Hamas, “artık daha çok savaşacak”… Bu saldırı Hamas’ı sindirmeyecek aksine azdıracak…
2 - Ve Hizbullah, zaten işin içindeydi, artın daha da işin içinde olacak…
Bu da demektir ki, Türkiye ve İran da bir şekilde “destekledikleri” bu iki örgütle birlikte, İsrail’e karşı “şimdilik” söylemde de olsa, sertleşecek!

-*-*-

Peki İran ve Türkiye veya bunlarla birlikte Lübnan ve Suriye de İsrail’le doğrudan savaşır mı?
“Doğrudan” bilemem!
“Dolaylı”?
Lübnan ve Suriye zaten savaşıyor!
Şimdilik bu kadar!

-*-*-

III. Dünya Savaşı diyebilir miyiz?
Çünkü ABD, AB, İngiltere; çok açık bir şekilde İsrail’den yana!
Rusya ve Çin ne yapar sizce?

-*-*-

Orta Doğu’daki İsrail-  Hamas kavgası veya savaşı yayılıyor…

-*-*-

Kimin, kimi, nasıl ve nerede vuracağı da pek belli değil!
Aslında kimin kimi desteklediği de pek belli değil!
Örneğin Amerika, AB ve İngiltere’de on binlerce kişi İsrail’i protesto ederken, devletleri, bu ülkeden yana tavır alıyor ki bu içte ciddi karmaşaya – karışıklığa – hatta kalkışmalara sebebiyet verebilecek bir şey!
En azından “anarşizm” – bu ülkelerdeki Filistin yanlısı özellikle “sol fraksiyonlar” ile “Müslüman azınlıklar”ı ve anarşizmi yaşam felsefesi haline getirmiş olanları, “devlete karşı durmaya”, bu işe “mağazaları basarak” başlayabilir!

-*-*-

Çeşitli ülkelerde “İsrailli” hedeflere baskınlar olabilir!

-*-*-

Gerçekten içinden çıkılmaz bazı gelişmeler de söz konusu…
Örneğin Fransa Cumhurbaşkanı Emannuel Macron, İsrail’in Lübnan’a saldırmasına kızmış durumda…
ABD hükümeti ile Gazze'deki İsrail yerleşimlerinin yeniden inşası ve Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin güney Lübnan'a taşınması çağrısında bulunan İsrail'deki aşırı sağcı bakanlar arasında giderek artan bir sürtüşme var.

-*-*-

Dediğim gibi; her an her şey daha da yayılabilir…
Sen benden öldürdün, ben de senden öldüreceğim…
Buyurun!
Durma olmaz!
Öldüre öldüre, yayılma büyür!

-*-*-

Haaa bir de Kızıldeniz'deki kargo gemilerine yönelik Husi saldırıları var… Bu saldırıların artması, Amerika, İngiltere gibi ülkelerin aldığı tedbirler ve gösterdiği tepkiler, Gazze çatışmasının Orta Doğu'yu sarabileceği yönündeki korkuları artırıyor… 


Bu savaş yayılacak gibi duruyor; peki 
biz ne yapmalıyız (Hayali bile kötü)?

Kardeşim, bu konuda “akıl hocası” olabilecek biri değilim; yazdıklarım size mantıksız da gelebilir ama yine de düşüncelerimi yazmak istiyorum…

-*-*-

1 - Türkiye’nin dolaylı veya doğrudan savaşa girmesi; bizi de savaşın içine çeker…
2 – AB dolaylı olarak, NATO doğrudan savaşa girerse; Türkiye’nin veto etme şansı elinden bir şekilde alınır ve Türkiye NATO ile birlikte AB’den, yani bir şekilde “ecnebiler kulüplerinden” uzaklaştırılır.
3 – Kıbrıs sorununun çözümü hayal bile olmaz. Ada gerilir.
4 – İngiltere savaşa girerse, üsler nedeniyle Kıbrıs yine bir şekilde savaşın içinde sayılır…
Bizi yakından ilgilendiren daha fazla olasılık sayabiliriz…

-*-*-

“Savaş yayılırsa dışında kalma şansımız çok az”…
Peki ne yaparsak, bu savaşın dışında kalabiliriz?
Mesela, “Kıbrıs sorununu çözersek!”
Çözebilir miyiz?

-*-*-

Kesinlikle “çözüm olasılığı”, mantıklı gelmiyor olabilir ama bu savaşın dışında kalabilmenin yolu; Ada’yı birlikte sahiplenip, elalemin üssü veya maşası olmaktan çıkarabilmektir!
Mümkün mü?
Değil gibi duruyor!

-*-*-

Gidişat, savaşın yayılması halinde, hem coğrafi hem de siyasi açıdan Kıbrıs’ı etkileyeceğidir…
Evet, asıl başarı dışında kalabilmektir ancak gerek AB’ye, gerek ABD’ye, gerekse Türkiye’ye iki tarafın farklı açılardan teslimiyeti; yeni bir şey değildir.
Haliyle onlar savaşa girdiği anda, biz zaten içindeyiz!

-*-*-

Haaa en azından ne yapabiliriz?
En azından kendi içimizde yapabileceklerimizi şöyle sırlayabilirim…
İç barışı sağlamak…
Paylaşmayı, çalmamayı, rüşvet yememeyi benimsemek…
Ciddi hazırlıklar yapmaya başlamak… 
Her türlü mafyadan uzak kalmayı, Kıb – Tek’e ve dolayısıyla da halka kazık atmaktan vazgeçmeyi becermek…
Trencilik oynarmış gibi saçma sapan egemen eşit siyaseti dangalaklığını durdurmak… 
Gerçeğe dönmek, kemer sıkmak, yoksulluğu kabullenmek, küçülmek ve beklemek! 

-*-*-

Külliyeyi derhal hastaneye ve sığınağa çevirmek!
Hemen şimdi!

-*-*-

Türkiye, Allah korusun savaşa dahil olursa, bir ay sonra KKTC’de ne elektrik olur, ne de çeşmelerden su akar!
Bilinmeyen “kalabalık” nüfus, ne kadar dayanır, ayrı mesele!
Hadi Türkiye’den gelen nüfus, bir şekilde ülkesine, evine, sandalla bile döner de; mesela bunca yabancı öğrenci ne yapar?

Felaketin boyutunu bir de bu açıdan düşünmek lazım!

-*-*-

En iyisi barış!
En doğrusu siyasi çözüm!
Belki çok bencilce olacak ama Kıbrıslının başka şansı yok!

“Grand İsias Oteli yaratan her birey suçludur”… “Bizleri diri diri öldüren depremler değildir, adeta toplu mezar inşa edenler ve bunlara katkı koyan ve göz yuman ahlaksızlardır”… “Adalet arayışımız otel konusunda adı geçen ve otel ile ilgili olan bütün suçlular hak ettikleri cezayı alana dek sürecek”… KALBİMİZ ADIYAMAN’DA ÇARPIYOR