Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği, başarılı bir sezon geçirmeyen Cypfruvex’in hasat sonu için şenlik düzenlemesini eleştirerek, “Bu şenlik, neyin şenliği” diye sordu.
Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın yazılı açıklamasında, Cypfruvex’in açıkladığı fiyatta çok az ürün aldığını ve üreticiyi memnun etmediğini savundu.
Akçın, şunları kaydetti:
“Tüccar geçen yılın Temmuz, Ağustos ayında sezonu 2 bin 500 TL civarında pazarı zaten açmıştı. Geçen yıldan yüzde 90 bahçeleri almıştı. Cypfruvex açıkladığı fiyattan ürün almadı. Hep o fiyatın altında ürün almaya çalıştı ama başardı mı, başaramadı mı? Ürünün yüzde 90’ınını tüccar zaten geçen yıldan almıştı. Ta ki Türkiye de Nisan ayı sonu pandemiden dolayı tüm açık pazarları kapatınca tüccar alımları durdurdu ve kalan ürün konusunda 03/04/2021 tarihinde bir yazıyla ilgilileri uyardığımızda Cypfruvex paketlenebilecek ürünü de konsantre için geçen yılın fiyatının altında yani ‘70 krş’ kilosu fiyat açıkladı. Bu fiyat ise ne üreticiyi, ne de tüccarı memnun etmedi.”
Bazı bölgelerde dolu vurgunu olduğundan tüccarında elinde dolu vurgunu bahçeler olduğunu belirten Akçın, “Cypfruvex’in elbette bir denge unsuru olduğunu kabul ediyoruz ancak yönetim kuruluna atananlar hükümetin talimatıyla hareket etmektedirler. Dolu oldu bir bölge doludan zarar gördü ancak pandemi dolayısıyla yüzde 70’i hasat edildikten sonra zarar tespiti yapılmaya başlandı ve zarar düşük göründü. Oysa yüzde 20’nin üzerinde bazı bölgelerde zarar vardı. 40 yıl önce yapılan bir yasayla, narenciyede yüzde 20’nin üzerinde zarar varsa sigorta kapsamına girer. Kabul edilebilir değil bu. Defalarca söyledik, yazdık. Böyle yasa olmaz. Bunun yüzde 10 civarına düşürülmesi gerekir dedik ama olmadı” dedi.
“Üretici, hiçbir planlama olmadan narenciye bahçesi dikiyor"
Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na, Toprak Ürünü Kurumu’nu sildiği gibi Cypfruvex’in borcunu neden silmediğini soran Akçın, “Şimdi de Türkiye den gelen suyu ön plana çıkarıp, her gün demeç üstüne demeçler verilmekte. Üretici de bu demeçlere inanarak, 1000 dönümden fazla yeni narenciye bahçesi diktiler ve dikmeye de devam ediyor. Ne aşılanacak? Hangi ürünün pazarı var? Dünyada hangi ürünler ön plana çıkıyor? Bu hususta bir açıklama, bir planlama yok. Yol gösteren de yok. Oysa tüm tarım politika ve planlamanın su gelmeden yapılması gerekirdi” şeklinde devam etti.
“Her isteyene kuyu izni"
Her isteyene bir kuyu izni verildiği eleştirisinde de bulunan Akçın, “Oysa yer altı suları devletindir. Tüm vatandaşlarındır. Bu konuda tedbirli olup, kuyu açanlar etrafındaki tarlalara da su vermeye mecbur edilmelidir. Geçmişte olduğu gibi. Yani adaletli dağıtım yapılmalı idi” dedi.
Çok sayıda ürediğini söylediği fareler konusunda da bir şey yapılması gerektiğini kaydeden Akçın, hem harup, hem de narenciyede ağaçlara ve sulama lastiklerine zarar veren fareler konusunda acilen ada genelinde ilaçlama yapılmasının şart olduğunu belirtti.