Kıbrıs halkı olarak dün yine tek bir vücut olarak Adıyaman’daydık.
6 Şubat 2023’te meydana gelen depremde saniyeler içinde yıkılan ve 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davasının beşinci duruşması Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
***
Kalabalık bir kafile, davanın takibi için o acılı şehre giderken, binlerce kalp da adadan yükseliyordu Adıyaman’a…
İsias, bizlerin içinde hiçbir zaman dinmeyecek bir acı, asla kapanmayacak bir yara bıraktı.
Ve bu acının, kayıpların hesabını sormak adına da 6 Şubat’tan sonra her an birbirimize hesap soracağımızın sözünü verdik.
Sadece birbirimize mi? Hayır, en başından şampiyonlarımıza söz verdik.
Sözümüzde duracağız!
***
Dava dosyasına son eklenen bilirkişi raporu, bizim adalet arayışımızda güçlü bir temel sunuyor.
Ne yazıyordu bu raporda?
Otel olarak kullanılan ve ilgili devlet birimlerince onaylanan İsias Otel’in saniyeler içinde kum yığınına dönüşmesine neden olan usulsüzlükler. Hem de satır satır, madde madde, sayfa sayfa…
Binanın çocuklarımızı bizden alan, yaşamdan koparan birden fazla kusuru vardı.
***
Proje aşamasından başlayarak birçok usulsüzlükle tamamlanan yapı, bilime uygun yapılmamasından dolayı göz göre göre çocuklarımıza mezar oldu.
Duruşma öncesinde basın açıklamasını okuyan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya da bu duruma vurgu yaptı ve “Otel denen yapının proje aşamasından yıkıldığı güne kadar her aşamada usulsüzlükler olduğu, bilime uygun yapılmadığı, beton kalitesinden etriye aralıklarına, kaçak asansör için döşemelerin kesilmesine, iki bina arasında yeterli derz aralığı olmamasına, kaçak katın yıkıma etkisine, belgelerde usulsüzlükler ve daha sayamadığımız birçok konu raporda bilimsel olarak ortaya konmuştur. Bu da adalet mücadelesinde öne sürdüğümüz ‘olası kast’ ile yargılanma talebimizi daha da güçlendirmiştir” dedi.
***
Deprem öldürmedi şampiyonlarımızı, bunu biliyoruz.
İhmaller, usulsüzlükler, denetimsizlik ve para hırsı öldürdü.
Deprem sonrasında birçok kez Adıyaman’a giden biri olarak, sporcularımızı, eğitimcilerimizi ve kardeşlerimizi bizden koparan İsias Otel’in çevresinde birçok binanın dimdik ayakta durduğunu da söylemeliyim.
***
Bir emsal davadır İsias Davası…
Başka yerlerde yapılan usulsüzlüklerin hesabının sorulması için de bir ayna davadır.
Gelecekte hiçbir evladın ailesinden koparılmaması için önemli bir davadır.
O yüzden peşini bırakmayacağız ve adalet arayışımıza sonuna kadar devam edeceğiz. Ondandır ki tüm siyasi renklerimizi bir kenara bırakıp, bir bütün olarak oradayız ve orada olmaya devam edeceğiz.
***
Yine Karakaya’ya bırakacağım sözü:
“Biz biliyoruz ki bu bir “doğal afet” değil, açgözlülük, ahlaksızlık ve sorumsuzluklarla örülmüş bir cinayettir.”
Ve bu cinayetin ortaklarındandır görevini yerine getirmeyen ve görevlerini kötüye kullanan kamu görevlileri de.
Her birinden de hesap sorulmalıdır.
Aynı davada sorgulanmaları sağlanmalı ve bu binaya işletme ruhsatını, olmayan belgelerle nasıl verdiklerini, mahkemeye gelip o yaslı ailelerin gözlerinin içlerine baka baka anlatmalıdırlar.
Hakikate ulaşmak adına bu olmalıdır.
***
Dün de devam edildi duruşmaya, çok güçlü bilirkişi raporuna itiraz etti savunma avukatları. Son çırpınışlarıyla altını dolduramadıkları savunmalarını yaptılar.
Verilerle binadaki tüm usulsüzlükleri güçlü bir şekilde sunan raporun ısmarlama geldiğini dahi iddia ettiler.
Tek bir gerçek var o da, tek tek hesabını verecekleridir o binada kaybettiklerimiz için…
***
Gözler artık 24 Aralık’a çevrildi. Bir sonraki duruşma bu tarihte görülecek ve uzun sürmesi bekleniyor.
Açıklanan ara kararda, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk hallerinin devamına, diğer 8 sanığın ise adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasının devamına hükmetti.
Kamu görevlilerinin soruşturma dosyasının akıbetinin araştırılmasına, sanıklara ek savunma verilmesi talebinde yer olmadığına, yeni bir bilirkişi raporunun reddine de karar verildi.
***
Unutulmasın ki Şampiyon Meleklerimiz için adalet sağlanana kadar mücadelemiz, bir bütün şekilde sürecek.
İsias ortak davamız, İsias ortak acımızdır…