Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, Zirve Kıbrıs’ta dün Bâlâ Kayadelen’in konuğu olarak EÖP’ün Ankara temaslarını anlattı, ülkenin gündemine dair yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Gürcafer, Covid-19 salgınının ülkemizde erken fark edildiğini ve sağlık önlemleri çerçevesinde uzun süren bir kapanma ile salgının Mart 2020’de önünün alındığını kaydetti.
Ancak, sonrasında çok doğru öngörülerle hareket edilmediğini kaydeden Gürcafer, gelinen noktada sıfırın tükendiğini belirtti.
Gürcafer, “Gerek muhalefet gerekse tüm paydaşlarla bir araya gelinip, birlikte karar alınmalı ve bu kararlar birlikte uygulamaya konulmalıydı. Ancak sanırım biraz ego ön plana çıktı ve biz bunu başaramadık. Geldiğimiz noktada da artık sıfırı tükettik. İnsanların ‘ak akçe kara gün dostudur’ misali birikmişleri vardı, ilk kapanmanın olduğu dönemde, bu birikimler kullanılarak bugüne kadar geçim idame ettirildi. Bugünün dünden farkı, o kötü gün için ayrılan birikimler de tüketilmiş noktadır. İşsizlik kendini çok daha fazla hissettirmeye başladı” dedi.
Süreçte avantajların değerlendirilip ekonominin doğru planlanmadığını ifade eden Gürcafer, “Evet, bir çaresizlik var. Bizim dünyaya kıyasla çaresizliğimiz daha fazladır. Çünkü bizim Merkez Bankamız yoktur, para basamayız. Bu bir dezavantajdır ama küçük ve bir ada ülkesi olmak bir avantajdır. Bunları iyi analiz edip doğru düzgün öngörülerde bulunarak ekonomiyi planlama yoluna gitmedik. Süreci birlikte planlayıp, birlikte göğüslemedik” diye konuştu.
“‘Çok yakında aşılanıyoruz’ diyebiliriz”
Cafer Gürcafer, bugün devleti yöneten iktidar yapısına bakıldığında ‘size bakmayacağız, tencerenizi kaynatmanız konusunda bir projemiz yok, katkımız da olmayacak. Alacaklarımızı da almaya devam edeceğiz. Çünkü biz de bunları sizden alarak kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacağız’ şeklinde bir görüntünün olduğunu belirtti.
Böyle bir yapı varken akıl, ekonomik örgütlerin “devletten bir şey beklememeliyiz” gerçeğini kabullendiğini ve “kendi başımızayız ve bunun için neler yapabiliriz” konusunu konuştuğunu söyleyen Gürcafer, “Yaptığımız çalışmalar çerçevesinde ortaya çıkan netice ise aşı kilittir” dedi.
Bugün ülkemizde 10 binlerce insanın açlıkla karşı karşıya olduğunu dile getiren Cafer Gürcafer, daha kötüsünün olmaması için çaba sarf etmek gerektiğini söyledi.
Gürcafer, “Ama çok fazla çaba sarf eden yok, çaba sarf edenleri de eleştiren çok. Bu şekilde bir yere varamayız. Bu dönem birbirimizi kaldırıp, kaldırıp yere vurma dönemi değil, tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakıp, birlikte mücadele etmemiz gereken bir dönemdir” diye konuştu.
KTİM Başkanı Gürcafer, Başbakan Ersan Saner’in “önümüzdeki 2 ay içerisinde 20 yaş üstündeki nüfusu aşılamayı hedefliyoruz” açıklamalarına da işaret ederek aşı ile ilgili birtakım gelişmeler olduğuna vurgu yaptı.
Gürcafer, “Tahmin ederim ki geldiğimiz nokta artık o kadar da kötü değil. Sanırım aşı ile ilgili birtakım gelişmeler var. Sayın Başbakan da sinyalleri verdi. Zaten EÖP’ün Ankara ziyaretinde de bu hususta bir takım şeyler netleşmişti. ‘Çok yakında aşılanıyoruz’ diyebiliriz” şeklinde konuştu.
“Tehdit altındayız. Bu süreçte elimizden gelen gayreti ortaya koymamız lazımdır”
Gürcafer EÖP’ün Ankara temaslarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
KTİMB Başkanı, EÖP Dönem Sözcüsü Cafer Gürcafer, ziyaret çerçevesinde TC. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile KKTC ekonomisinin pandemi dönemi ve sonrasında nasıl ayağa kaldırılabileceği ve sürdürülebilir bir yapıya nasıl kavuşturulabileceğini konuştuklarını ve çok verimli bir toplantı yaptıklarını söyledi.
Gürcafer, Ankara temasları çerçevesinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ankara Ticaret Odası ve Türkiye Müteahhitler Birliği ile de bir görüşme yaptıklarını söyledi.
Gürcafer, Ankara’daki bu STÖ’ler ile yaptıkları görüşmede KKTC’nin sürdürülebilir sosyal ekonomik ve sağlıklı bir yapıya kavuşturulabilmesi için neler yapılabileceğinin masaya yatırılması gerektiğini konuştuklarını kaydetti.
TC. Karayolları ve TC. Sanayi Bakanlığında da birer toplantı gerçekleştiğini söyleyen KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, tüm görüşmelerde doğru ifade edebilme fırsatı bulduklarını, aşı konusunda öngörülerinin ve önerilerinin kabul ve destek bulduğunu ifade etti.
Gürcafer, şunları aktardı: “Bizim dediğimiz şuydu; ‘kapatın, kaynaklarınızın tümünü ortaya koyun, bizim de varsa imkanlarımız biz de koyalım. Bu savaş döneminde hane halkına göre bir adil katkı dağılım yapalım. Devlet olarak ihtiyaç olan parayı gidi, borçlanın’ Tabi bu hem hükümetin hem de küresel ekonomi patronlarının işine gelmezdi.
Neticede yanlış yönetildi ama geldik tünelin ucuna. ‘Tünelin ucunda ışık görünüyor ve dünya, ekonomik olarak aldığı yaraları sarmak için program yapıyor. Biz de plan programımızı yapalım dedik. Bu işin yolu, kilit aşıdır. Bize olanak sağlayın, paramızı verelim, alalım toplum için veya siz gidin Türkiye’ye bunun doğrusunu anlatın ve bu aşıları erken almamızı sağlayın’ dedik. Biz bu görüşmeleri yaparken TC. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay ve ekibinin geleceği bilgisini aldık, buna umut bağladık. Sayın Oktay ve ekibi geldi, yollar ile ilgili yatırımların başlayacağına ilişkin açıklamalar yapıldı. Aşı ile ilgili ‘merak etmeyin Türkiye Cumhuriyeti sizi yarı yolda bırakmaz’ dendi. Söyledikleri de doğruydu ama bizim anlatılmasını istediğimiz bu değildi. Çok daha kapsamlı, detaylı bir sunum yapılmasıydı olmadı. Olmayınca biz görüşme talep ettik.
Birkaç gün içinde randevu verildi gittik. Çok faydalı toplantılar yaptık. Görüyorum ki bizim gidişimizi abuk sabuk eleştirilerle yıpratmaya çalışanlar var. Şu anda içerisinde bulunduğumuz süreç her saniye hepimizin ailesinin hayatını tehdit eden bir süreçtir. Bu süreçte elimizden gelen gayreti ortaya koymamız lazımdır.”