Lefkoşa’da yeni açılan Mod Cafe, üç yerli işletmecisi ve dört gastronomi mezunu aşçısıyla hizmete başladı. Kendilerini geliştirmek adına ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen çalışanlar, gurme yemek, şarap ve müzik ile hem gençlere, hem de yetişkinlere servis vermeyi hedefliyor.
Dila ŞİMŞEK
Gençlerimiz yeni yatırımlarla geleceği tasarlarken, gastronomi mezunu dört kadın önemli bir fark yaratmaya hazırlanıyor: Bu ülkenin şefleri, bu ülkenin gençleri neden başaramasın?
Lefkoşa’da, üç çocukluk arkadaşı işletmecinin ortaklığı ile açılan Mod Cafe, Mayıs’tan bu yana hizmet veriyor…
Dört gastronomi mezunu genç kadının aşçılık yaptığı Mod’da, gurme tatlar servis ediliyor. Mod’un işletmecilerinden biri olan Müzisyenlik Hüseyin Altan, “Aslında kahve odaklı bir mekan açmak istiyorduk. Sonra birkaç yemek çeşidi derken, aşçılarımızla tanışmamız üzerine, restoran, kafe ve bistro olarak şekillendik” dedi.
Gastronomi okuyan genç aşçılar, mesleklerini böyle bir mekânda yapacakları için çok mutlu olduklarını belirterek, “Hepimiz DAÜ’de, aynı bölümdeydik. Arkadaşlarımızla birlikte bu mesleği bu kadar güzel bir mekânda, böylesine anlayışlı işverenlerle yapacağımız için kendimizi şanslı hissediyoruz” şeklinde konuştu.
Aşçılar, bu mesleği, eğitimini almış kişilerin yapmasının önemini vurgulayarak, özellikle yerli gurme tatların servis edileceğini, insanların yedikleri yemekten gerçekten keyif almasını istediklerini anlattı.
Genç aşçılar, “Yeni bir mekanın açılması herkes için zorlu bir yol ama bizim hedefimiz burayı çok daha iyi hale getirmektir. Yerli şeflerin yerli işletmelerde, bu mesleği okumuş insanların sahiplenmesini istiyorum” diye ekledi.
Gastronomi okuyan dört yeni mezun ve aynı zamanda arkadaş olan Ege Körceğez, Suğde Arpalıklı, Kardelen Üntaç ve Şenay Güvensoylu, bu sayede aynı mekanda, mesleklerini icra edecek.
On senedir Kıbrıs’ta yaşayan İtalyalı Andrea Gorgoretti ise, Mod’da çalışmaya başladığını söyleyerek “Uzmanlık alanım şarap üzerine. Seçkin ve lezzetli tatları getirerek pazarlıyorum, restoranlara seçimde yardımcı oluyor, iki farklı üniversitede ders veriyorum” dedi.
Meknın hala yeni olduğunu ve yapılacak çok şeyin olduğunu söyleyen Mod ekibi, böyle pozitif bir ortamda, herkesin sevdiği mesleği yapmasının paha biçilemez olduğunu ifade etti.
Hüseyin Altan: “Sadece kahve odaklı diye başlayıp, restoran olarak şekillendik”
“Ben Kent Orkestrasına bağlı müzisyenim. Ben ve iki çocukluk arkadaşım, başlarda kahve odaklı bir mekan açmak istemiştik. Ancak sonrasında birkaç çeşit yemeği de ekleyelim derken, çok daha çeşitli bir hale geldik. Aşçılarımızla tanışıp çocuklarımızdaki bu heyecan ve isteği görünce işlerimiz böyle şekillendi. Lefkoşa’da çok fazla çeşitli mekan var özellikle de gençlere yönelik, ancak biz sadece gençlere değil, yetişkin ve orta yaşlı kişilere de hizmet vermeyi hedefliyoruz. Temmuz’un 6’da Amerika’dan gelecek bir orkestra ile özel bir etkinlik düzenleyeceğiz ve ben de performans göstereceğim. Kendimizi elimizden geldiğince geliştirmeyi hedefliyoruz.”
Şenay Güvensoylu: “Zaten büyük bir zevkle yaptığım şeyi mesleğe dönüştürmek istedim”
“Ben DAÜ’de Gastronomi okuyorum, Şubat ayında mezun olacağım. Gastronomi okumak çocukluktan beri hayalimdi. Büyükbabam, yaptığım yemekleri hep çok beğenir, ‘sen aşçı olacaksın’ derdi. Bu da beni çok etkiledi. Zaten büyük bir zevkle yaptığım şeyi mesleğe dönüştürmek istedim. Sevmeden yapılacak iş değildir bu. İş ilanını, bölümümüzün sosyal medyadaki grubundaki paylaşımında görüp başvurdum. Sonrasında ise gelip, işletmeciler ile görüşüp yarı zamanlı olarak işe kabul edildim. Burada çok güzel bir ortamımız var. Meslektaşlarımı zaten kendi bölümümden tanıyorum ve hepsi arkadaşım. İş verenlerimiz ise çok anlayışlı ve iyi kişiler. Hepsi ile çok uyumlu bir ekip olduk”
Kardelen Üntaç: “Yerli şeflerin yerli işletmelerde, bu mesleği okumuş insanların sahiplenmesini istiyorum”
“Şubat’ta DAÜ’de Gastronomi bölümünden mezun oldum. Çocukluğumdan beri mutfakta, babaanneme yardım ederek büyüdüm. En büyük tutkum, yemek yapacağımda alışveriş yapmak değil de, evdeki malzemeyi kullanarak yapardım. Kısıtlı imkanlarla neler yapabildiğimi görünce bunu meslek olarak yapmalıyım dedim. Teyzem bana çok destek olurken, annem farklı bir bölümü okumamı istemişti. Okuduğum dönemde de kendimi geliştirebilmek için çeşitli yerlerde çalıştım. Yeni bir mekanın açılması herkes için zorlu bir yol ama bizim hedefimiz burayı çok daha iyi hale getirmektir. Yerli şeflerin yerli işletmelerde, bu mesleği okumuş insanların sahiplenmesini istiyorum. Bu mesleği okumuş yerli şeflerin, kendi işletmelerimizi sahiplenmesini istiyorum. Bu ülkenin şefleri, bu ülkenin gençleri neden başaramasın?”
Suğde Arpalıklı: “Kendimi geliştirerek bölümüm üzerine öğretmenlik yapmayı hedefliyorum”
“Arkadaşlarım gibi gastronomi okuyorum ve birkaç hafta içinde mezun olacağım. Eylül’de ise bir dönem pedagoji eğitimi alacağım. Mezun olacağım için sosyal medyada iş ilanı bakarken, Mod’un işletmecilerinden biri olan İbrahim abinin paylaşımını gördüm. Kendisine ulaşarak, bu bölümden mezun olduğumu ve iş başvurusu yapmak istediğimi söyledim. Kabul edince de görüştük ve anlaştık. Sonrasında ise, bölümümün sayfasında iş ilanının paylaşılmasını sağlayarak diğer arkadaşlarımıza ulaşmış olduk. Ben aslında polislik okumak istiyordum, ama okuyacağım okulun kapanması üzerine başka bölümler arayışına girdim. Zaten ilgim olduğu ve sevdiğim için bu bölüme girdim, çok mutluyum. Ben, kendimi geliştirerek bölümüm üzerine öğretmenlik yapmayı hedefliyorum. Şu anda üniversite ve liselerde eğitim veren kişiler bu bölüm mezunu değil ve gerçekten bu bölümü okumuş, bu işi yapmış kişilerin eğitim vermesini istiyorum. Yerli lezzetleri sunarak insanları mutlu etmek istiyoruz”
Ege Körceğez: “Kişisel zamanınızdan fedakarlık yapmanız gereken, zahmetli bir yol”
“Ben 23 yaşındayım, Gastronomi bölümünde okuyorum, Şubat ayında mezun olacağım. Yemek yapmaya olan ilgim, aslında bu bölümü seçmeden önce çok fazla yoktu. Turizm okumak istiyordum. Ancak lisedeyken, bölüm tanıtım günlerine katıldım ve bölümü gördüm, hakkında daha çok şey öğrendim. Sonrasında ise sevip bu bölümü okumaya karar verdim. Başta annemle babamı ikna etmek zor oldu çünkü aileler, çocuklarının belli başlı bölümlere yönelmesini istiyorlar ve dünyadaki gelişimi çok iyi takip edemiyorlar. Ama bölümü okumaya başladıktan sonra onlar da sevdi. Ben okurken de birçok yerde çalıştım. Uluslararası alanda kendimi geliştirmek istiyorum. Ben bir sene kadar Ercan Havaalanı’nda çalıştım ve o zamandan beri ‘uçan şef’ olmak en büyük hayalim oldu. Gastronomi bölümü ve mesleğimiz çok fedakarlık isteyen, kimi zaman kişisel zamanınızı ayırmanız gereken bir şey. Bu yüzden gerçekten sevmeyen birisinin atılmaması gerekir. Biz burada ekip olarak, hep arkadaşlarımla da iç içe olduğumuz için çok güzel bir harmoniye sahibiz”
Andrea Gorgoretti: “Restoranlarda daha gurme tatlar olması gerektiğini düşünüyorum çünkü insanlar buraya bunun için geliyor ve daha fazla bir ücret ödüyor”
“”Ben İtalyalıyım ve on senedir Kıbrıs’ta yaşıyorum. Uzmanlık alanım şarap üzerine. Gurme şarapları ithal ederek burada pazarlıyorum ve özgün tatlar seçiyorum. Kıbrıs’ta Avrupa’nın aksine şarap daha az tercih ediliyor. Ayrıca, marketlerde bulunan şarap çeşitleri restoranlarda da satışa sunuluyor. Restoranlarda daha gurme tatlar olması gerektiğini düşünüyorum çünkü insanlar buraya bunun için geliyor ve daha fazla bir ücret ödüyor. Aynı zamanda bununla ilgili iki farklı üniversitede ders de veriyorum. Mod’un işletmecilerinden birisi olan Hüseyin’i şahsen tanıyordum ve kendisi bana bu işi teklif etti. Çok memnunum”