"Yorgunum derseniz anlarım da gerginliğim yok" dedi Akıncı...
"Gergin misiniz" sorusu üzerine!
***
Kıbrıs'ın epeyce kabuklanmış ama halen kanayan yarasına "pansuman" değil, "çözüm" arıyoruz ve yine kritik bir viraj var!
Eğer bu viraj "keskin" dönülürse tren devrilebilir, yavaş ilerlerse yokuşu çıkamaz!
Hepimiz de içinde...
Çözümcüsü statükocusu şükrancısı devrimcisi...
Ve masanın bir yanındaki irade Akıncı'yla yüz yüzeyiz.
***
Federal devlet de bizim olacak.
Kurucu devlet de!
"Birleşik Kıbrıs" da hepimizin olacak, "öteki"nin değil.
Ve Akıncı'nın şu sözleri önemli:
"İki evet için çalışıyoruz."
***
Birkaç ip ucu alıyoruz.
Örneğin, "iki ayrı devlet" mi olacak bu çözüm, gizli konfederasyon gibi!
Ve "çözüm" dediğimiz de "federasyon" taklidi mi yapacak?
Çok açık açık bunu soruyorum Başkan'a:
"Bu çözüm Federasyon olacak, tek uluslararası devlet, tek egemenlik, Birleşmiş Milletler'e tek üye devlet! Tek merkez bankası..."
Ama ekliyor:
"Kurucu devletlerin de güçlü yetkileri olacak, eğitimden sağlığa, kendi polisinden kendi kesimindeki çoğunluğuna kadar..."
***
% 20 rakamını ortaya arıyor Akıncı!
İlk kez sanırım!
"Mülkiyet" önemli oranda "tazminat"la çözülecek gibi!
O nedenle gözler "çözümün finansmanı"nda.
Elbette "toprak düzenlemesi" olacak, "tek karış iade" olmadan, ne mümkünü var ne adaleti!
Kuzeyde "ikamet" edecek Kıbrıslı Rum nüfusun, Kıbrıslı Türk nüfusun en fazla % 20'si kadar olabileceğini anlatıyor Akıncı...
"İsteyen istediği yerde yaşayabilir, siyasi hakkı olmaz, bir de bu ikamet hakkı açısından sınırlandırılmalı" diyor.
***
Bir hassas mesele de garantiler.
Akıncı, Türkiye'nin de bu konuda "esneklik" mesajı verdiğini anlatırken, "Hiçbir toplum kendini tehdit altında hissetmemeli" diyor.
Yine de altını kalın bir boyayla çizdiği mesaj şu:
"Tehlike yaşanabilir duygusu dahi önemlidir. O yüzden iki kesimlilik gerekli. Yurttaşlara temel konularda güvence verebilmemiz lazım."
***
Yorgunuz!
Kıbrıs'ta yaşayan tüm toplumlar olarak, epeydir...
Ve ışıl ışıl bir geleceği yaşayarak, dinlenmek istiyoruz artık!