Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Başbakan’ın ve diğer bakanların sorumluluk almak yerine sorunlardan kaçmayı tercih ettiklerini söyledi ve halkı kriz ortamı içerisinde kimsenin güvensizliğe itmesine seyirci kalmayacaklarını belirtti. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Hükümet’in yönetsel ve siyasi bir rezalet yarattığını vurguladı.
Bakanlar Kurulu’nun geçmişte bazı kişilere adaya girmeleri için özel izinler verdiğini ve hatta bu kişilerin meslek gruplarının da kararlarda yer aldığını, bu sayede ne amaçla burada olduklarının bilindiğini kaydetti. Ancak hafta sonu adaya özel uçakla gelenler için Resmi Gazete’de özel izin yayımlanmadığına dikkat çeken Erhürman, “Ortada bir Bakanlar Kurulu kararı yokken özel iznin verilmiş olduğu ortaya çıkıyor. Bu durumda izinsiz bir giriş vardır. Bununla ilgili duyduğumuz açıklama da ‘İzin yok ama buna rağmen Lapta Belediyesi’nin talebi üzerine bu verildi’ cevabını duyuyoruz. Bu da yanlış. Çünkü Lapta Belediyesi’nin kararına bakıyoruz, karardaki çağrı buraya gelme çağrısı değil. Teminatın uzatılması çağrısıdır. Ve teminatın da 28 Mayıs’ta zaten hali hazırda uzatıldığını da öğreniyoruz. Bunun teminat uzatma maksatlı bir ziyaret olmadığı da ortaya çıkıyor” dedi.
“Kaç kişi geldi, kaç kişi kaldı?”
Ülkeye 9 kişinin geldiğini, bunlardan 7 tanesinin ayrıldığını ancak 2 kişinin ortada olmadığına dair bilgilerin sosyal medya ve yazılı basında döndüğünü dile getiren Erhürman, bununla ilgili sorulara da yanıt alamadıklarını söyledi.
Erhürman sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bütün konuşmalardan anladığımız şu, bakanlar tek tek sosyal medya üstünden açıklama yaptılar. Bu açıklamalar haberlere de yansıdı. Daha sonra bu açıklamalar sosyal medyadan kaldırıldı. Bu açıklamaların içerisinde çok açık ithamlar vardı. Bakanlar Kurulu’nun yanıltıldığı ithamı vardı. Bugünkü konuşmalardan sonra ise Sn. Ulaştırma Bakanı, sosyal medyadan gördüğü iddialarla sayın bakanın iddialarını karşılaştırıp yanıltıldığı kanaatine varıp o açıklamayı yapmış.”
“Kendi içinizde birlik ve bütünlüğünüz yok”
“Bu sürecin başından beri biz de Başbakanın kendisi de birlik ve bütünlükten bahsettik. Birlik ve bütünlüğü biz ülke genelinde konuştuk. Siz birlik ve bütünlük çağrısı yaparken 10 kişi kendi içinizde o birlik ve bütünlüğü sağlayamayacak mısınız? Her biri sosyal medyada açıklama yapacak herkes bunları okuyacak herkesin kafası karışacak. Nedir burada olan biten diye ve bütün bunları da bugün bize bir anlamda yatırımcı düşmanlığı damgası vurarak mı aşacaksınız? Olacak iş değil. Sloganımız önce sağlıktı. Ama yaşadıklarımız tam tersidir. Gümrükle ilgili soru soruyoruz, yanıt yok. 2 kişi kaldı mı diye soruyoruz, ona da yanıt yok. Bakanlar Kurulu kararı var mı diyoruz, yok.”
“Belediye Başkanı’nın süreçten haberi yok!
“Kapanmış bir ihale var, ihaleyi kazanmış bir şirket var. Şirketin çekildiğine dair bir bilgimiz yok. İhalenin sahibi Lapta Belediyesi. Belediye diyor ki ben bir tek sebeple bu şirkete çağrı yaptım, o da teminatın uzatılması. Lapta Belediye Başkanı’nın bu süreçten haberi yok. Daha önce yapılan açıklamaya göre Lapta Belediye Başkanı’nın çağrısı üzerine geldiklerini söylediniz ama o da yalan. Bütün bunlar yaşanırken 1 Temmuz’dan itibaren de bir güven mi bekleyeceksiniz? Bu saatten itibaren halkımıza çağrım kendi önlemlerini almaya devam etsinler. Bu güven kaybı neticesinde ancak kendi önlemlerimizi alarak krizden çıkabileceğiz. Bu anlamda halkımıza güvenim devam ediyor.”
“Başbakan ortadan kaybolmamalı”
“Siz kendi içinizde iletişimi sağlıklı kurmaya sonra da şeffaf olmaya mecbursunuz. Konular bunlar olduğunda da Başbakan ortadan kaybolmamalıdır. ‘Bu benim alanım değildir’ diyerek sorunlardan kaçamazsınız. Bu halk bu kadar krizin içinde, bir de güvensizliğe mahkum edilemez, ettirmeyiz. Bunu yaptırmayız.”