UBP’nin kirli süreçli kurultayı sonunda parti başkanı seçilip, Başbakan da olan ve yeni hükümeti kuran Sucuoğlu talihsiz bir başlangıç yaptı… TL yabancı paralar karşısında güneşte kalmış dondurma gibi eriyor; genel ekonomi ve yurttaşların aile ekonomileri yıkımlarda… Halkın fakirleşme süreci son sürat ilerliyor…
Türkiye’nin TL’sini Türkiye’nin hükümeti doğru mali ve ekonomik programlar ve uygulamalar yapamayıp, parasının değerini kontrol edemiyor; Kuzey Kıbrıs’ın hükümeti n’apsın?! Dolayısıyla Kuzey Kıbrıs’ta alınacak önlemler Türkiye’nin yanlış para politikaları ile başarısız olma kaderine sahip… Gene de yıkımın şiddetini azaltacak ne yapılabilirse denenmeli, uygulanmalı ve Türkiye’nin siyasal dinci AKP hükümetinin yanlışlarından geri dönüp TL’nin erime sürecini bir noktada önleyeceği umuduyla beklemeli…
Kısa vadede neler yapılabilir?! Başlama noktası genel ekonomik depresyonun halk üzerinde yarattığı depresyonu azaltacak ve giderecek önlemlerin alınması olmalıdır. Bu bağlamda, yurttaş satın alma gücünde perişanları oynarken devlet ve kurumları yurttaşın da göreceği tasarruf önlemleri almalı, lüks harcamalardan kaçınmalıdır. Örneğin, sadece zorunlu dış seyahatler yapılmalı, o da küçük ekiplerle olmalıdır; yani CB Tatar son zamanlarda yaptığı ve muhataplıklar seviyesi açısından bir Cumhurbaşkanı dengi olmayan davetlere gitmemelidir. Makam araçları, RHA’lar vızır vızır dolaşmasın, halkın gözüne batacak lüks ve keyfi harcamaları önlensin… Ve böyle tasarruflarla yaratılmış mali kaynaklar ekonomiyi tetiklemek üzere kullanılsın.
Derkeeen, Başbakanlık bugün beş yıldızlı Concord Tower Hotel’de geniş katılımlı ve 09:30-18:00 arası sürecek bir toplantı düzenlemiş… Gündem ‘Kısa Vadeli Ekonomi Eylem Planı’ hazırlamak; katılımcılar da ilgili bakanlar, bürokratlar, ekonomik örgütler, üniversiteler ve uzmanlar… Açılış ve kapanışta hükümet erkanının konuşmaları neresinden bakılsa iki saat sürecek; yemekler, çay-kahve molaları da iki saat derseniz toplam sürenin nerdeyse yarısı verimsiz süre… Ama en can yakıcı tarafı da beş yıldızlı lüks bir otelde yapılacak olması… Hükümetin tasarrufa yönelmesi ve lüks harcamalardan kaçınması gerekirken, en lüksünden harcamalar ile ekonomik sıkıntıları önlemek üzere eylem planı hazırlayacaklar… Tasarruf olsun diye evinden çıkmamaya çalışan, elektrikte, suda, yediğinde içtiğinde tasarruf yapmak gayreti içinde olan ve depresyonlardan bunalan yurttaşın gözünün içine baka baka lüks ortamda, pahalı yiyecek-içeceklerle ve salon kiraları ile ‘Kısa Vadeli Ekonomik Eylem Planı’ hazırlayacaklarmış… Başlangıç falso çünkü gösteriş odaklı… Yurttaşa ekonomik sıkıntılara karşı eylem planı hazırlamaya çalıştıklarına dair gösteriş yapacaklar ve ekonomik yıkımdaki yurttaşa bu gösterişi gösterişli yerden yapacaklar… Başlangıç lüks; eylem planında tasarruf yazsalar ne olacak, uygulamayacakları başından belli…
Bir de bunca devlet binasında, üniversitelerde ve ekonomik örgütlerin binalarında böylesine bir toplantıyı yapacak salon yok mu ki beş yıldızlı otelin salonlarında yapılacak?! … Lüks otelin çay-kahve molalarının ve öyle yemeğinin menüleri herhalde basit olmayacaktır… Evine ekmek götürme derdindeki yurttaşın yaşadığı sorunları çözmek beş yıldızlı otelin şaşalı ortamında zengin menülü yiyecekleri tüketilerek yapılacak… Ve samimi olduklarına inanacak yurttaş da?! Katılımcı üniversiteler, ekonomik örgütler, uzmanlar elbette iyi niyetle orda olacak ama onların iyi niyetini kendi siyasi ikballerine devşirmeye çalışan bir hükümetin kullandığı araç olacaklar… Onlar ne kadar etkili önlemler ve eylem planları önerilerse önersinler, bu hükümet tasarruf kavramına sahip olmadıkça her şey havada kalacak… Ve tasarruf niyetinde olmadığı da bu toplantıyı düzenlemek için seçtiği mekandan belli… Ayrıca, seçim yatırımları süreci başlamıştır; tasarruf hükümetin gündeminde olmayacaktır.
Katılımcılardan biri bu toplantının misyonu ile yerinin çeliştiğini ifade eder mi?! Etse, halk adına doğru, hükümet için ise tatsız bir çıkış olur… Neyse, uzun sözün kısası, fakirleşmiş yurttaşın sorunlarına lüks içinde çare arayacaklar… Yaman çelişki… Yurttaş umutlanmasın… Hükümet dışındaki katılımcılar da yararlı olacak bir iş yaptıklarına inanmasın… Hükümetin aklı başka yerde…