Kuzey Kıbrıs seçmeni yarın sandık başında olacak; yeni bir meclis heyeti seçecek… Yarın, yarınlar için yeni bir başlangıç olacak…
Önemli olan sonuç… Kuzey Kıbrıs insanını mutlu yarınlara güven içinde taşıyacak bir sonuç… İhtiyaç bu ve Kuzey Kıbrıs insanı yaşadığı can yakıcı ve bunaltıcı siyasetler nedeniyle bu ihtiyacını iliklerine kadar hissediyor.
Uzun yılların siyasetleri Kuzey Kıbrıs’ta sıkıntı stokunu artıran sonuçlar üretti, siyaset kendinden bekleneni veremedi, üstüne düşeni yapamadı, sorumluluklarını yerine getiremedi… Ama son dönem hükümetinin bütün bunların üstüne tuz – biber ektiği farklılıkları oldu; farklılıkların özeti de usulsüzlük, rüşvet, siyasi ahlaksızlık, devlet malı talanı, yasa bilmez ve tanımazlık…
Başbakan’ın özel hayatının tantanaları Türkiye basınında bile yer buldu; banka hesabındaki izaha muhtaç para hareketlerinin açıklamasını yapmaktan ısrarla kaçındı… Başbakanın sahip olduğu özel mülklerinin dedikoduları ayyuka çıktı; bir eksik ‘potin kutuları’ kaldı… Başbakan yardımcısı ile ilgili kamuoyu yorumları da kirli siyaset üzerinden oldu. Bazı bakanların da kendi özel şirketlerine, aile yakınlarına, eş – dost - akrabasına sağladığı çıkarlar siyasetin, hükümet üyeliği eliyle kirletilmesini gündem yaptı.
Yurttaşlık dağıtıldı, kurallara uygun olanlara kamuoyu daha farklı yorum yaptı ama kural dışı yapılanlar kamu vicdanını iyicene yaraladı; kokuları da burun kemiğini kırdı… ‘Yurttaşlık taciri komisyoncular’ mesleği türedi… Aldılar – verdiler ve paylaştılar… Ercan Uçak Alanı rezaletinin neresinden başlamalı, taraflarının siyasete getirdiği rezilliği anlatmaya neresinden başlamalı?!... Arsa dağıtıldı, kurallara aykırı inşaat katlarına neyin karşılığı olduğu bilinen izinler verildi, kumarhane ve bahis evleri izinleri de cabadan olmadı…
Sani de UBP – DP’nin bu son hükümeti siyaseti kirletme ve rezaleti yükseltme yarışındaydı. Ve Kıbrıslı Türkler siyasetin kirliliğini ve rezaletini konuşmaktan sorunlarını konuşamaz, dertlerine çare arayamaz hale geldi… Bir seçim kampanyası ki, Kıbrıs sorunu konuşulamadı, ekonomi programları yeterince tartışılamadı ve yurttaşın bilincine ulaştırılamadı; sokaklar bile siyasi partilerin görsel seçim malzemelerinden yoksun kaldı… Bugüne dair bu uğursuzluklar örnekleri daha uzayıp gider.
Şimdi artık Kuzey Kıbrıs seçmeni yarınların kapısı önündedir… Seçmen olarak kendine ve seçmen olmayan yaştaki kendi insanlarına karşı sorumluluklarıyla yarınların kapısında, oy sandığının önünde… Elinde bir oy pusulası, bir mühür ile… Yarınların mührünü bu oy pusulasına vuracak… Ya bugünün kokuşmuş rezil düzeninin devamı, ya da bu bugünleri yarınlara taşımayacak ve hatta bugünlerin hesabını soracak, yargıya taşıyacak yarınların önün açılması ve başlatılması; makus talihin değişmesi aşaması… Kuzey Kıbrıs yarından sonra ya çirkef kokacak, ya da mis kokacak… Bu sonuç, elinde oy pusulası ve mühür tutan seçmene ait olacak.
Kokuşmuşluğundan utanmayan ve hesabından kaçmak için yeniden siyasi güç olmak isteyen yüzsüzlere destek verilmemesi, bugünkü seçmenin kendi ve gelecek nesillerinin yarınları için bir sorumluluktur… Yani seçmenin yarın kullanacağı oy demokratik hakkı değil, demokrasi ve gelecek için sorumluluğudur.
Ve seçmen sorumluluğunu yerine getirirken, dünün ve bugünün sağ siyasetin eseri olduğu ve hesabın da onlara kesilmesi gerektiği bilincini edinecek yeterince kötü deneyimlerden geçmiştir. Kokuşan sağ siyasetin partilerinin sağ siyasete verdiği zararın Kuzey Kıbrıs’ta sağ siyaseti tüketmemesi için türetilmiş sağ siyaset yedek partilerinin yaratacağı yarınlar taş devrinden cilalı taş devrine geçmekten başka bir olgu olamayacaktır. Bugünlerden kurtulmak, ‘cilalanmış’ sağ partilerin marifeti ile de olası değil…
Elinde oy pusulası ve mühür tutan seçmenin, yarınlara dair umudunun sol siyasette olduğunu ve sol siyasetin ana akım partisi CTP’nin bu umudu yarınlarda gerçekleştirebileceğini ve CTP’ye tek başına iktidar yolunu açacak desteği vermesinin aslında kendinin kendine ve nesillerine dair sorumluluğu olduğunu bilerek oy kullanması Kuzey Kıbrıs insanının yarınlarını kurtaracaktır.
Yarından sonra mutlu yarınlara yol alabilmek için CTP’ye mühür…