'Bulaş gençler arasında, düğünlere dikkat'

Profesör Dr. Tamer Şanlıdağ,  PCR ve pozitif vakalarla ilgili ‘son incelemelerine dair’ tespitlerini paylaştı: “Yüzde 100 daha bulaşıcı, enfekte olanda 50 kat fazla virüs”

Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Profesör Dr.Tamer Şanlıdağ, Mart’ta tespit edilen virüsle, yeni dolaşan virüs arasında bulaştırıcılık anlamında neredeyse yüzde yüz bir farklılık olduğunu belirtti, “Aşı önemli, gençlere dikkat” dedi

“Son bir ayda incelenen 182 pozitif vakanın yaş ortalaması 32… 12 kişi ise 11 aylık ile 17 yaş aralığında…”

 “Çift doz aşı olan 609 sağlık çalışanından sadece 1 kişi enfekte oldu”

“1 yıl önce hastaların vücudunda yaptığımız incelemedeki virüs miktarına göre, şu an enfekte olan hastaların vücudunda ortalama 50 kat daha fazla virüs tespit edildi”

“Ülkede şuan DELTA varyantı değil, İngiliz varyantı baskın. Ocak ayından bu yana en etkili varyant, İngiliz varyantı. Bununla ilgili de bütün analizlerimiz mevcut”

 “Son 1 haftada aşılanma oranı yüzde 21. Beklenti yüzde 40’tı…”

 “(Düğünler) Süper bulaştırıcı demek, onlarca yüzlerce kişiye bulaş demek”

 

Devrim DEMİR

Yakın Doğu Üniversitesi Rektör vekili Profesör Doktor Tamer Şanlıdağ, salgını izleyen komisyonun tespit ettiği rakam ve izlenimleri YENİDÜZEN’le paylaştı.

Profesör Doktor Tamer Şanlıdağ, ülkede salgının önlenmesi için aşılanmaya hız verilmesi gerektiğine dikkati çekti, çift aşılı sağlık çalışanlarına ilişkin inceleme sonuçlarını da paylaştı.

Ocak ayı itibarı ile İngiliz varyantının hâkim olduğunu ifade eden Şanlıdağ, “1 yıl önce hastaların vücudunda yaptığımız incelemedeki virüs miktarına göre, şuan enfekte olan hastaların vücudunda ortalama 50 kat daha fazla virüs tespit edildi” dedi.

Son 1 ayda 182 pozitif vakanın incelediğini de ifade eden Şanlıdağ, vakaların yüzde 45’nin kadın, yüzde 55’nin ise erkek olduğunu ifade etti.

İncelenen 182 pozitif vaka içerisinde, 17 yaş altı 12 kişinin olduğuna vurgu yapan Şanlıdağ, bu grubun yaş oranlarının da 11 aylık ile 17 yaş arasında değiştiğini söyledi.

 

Şanlıdağ aşılanmaya dikkat çekti…

Profesör Doktor Tamer Şanlıdağ, “Gündemde aşı karşıtlığı meselesi de var. Bir yandan da toplumun aşı seçme beklentileri içinde bulunduğunu da görüyoruz” diye konuştu.

 Bu izlenimin ortadan kaldırılması gerektiğine değinen Şanlıdağ, “Salgını izleyen bir araştırma grubumuz var, şuan Başbakanlık bünyesinde bu komite çalışmakta. Şubat ayından bu yana belirli periyotlarla raporlama yapılarak, salgının gidişi, alınması gerek tedbirler, tespit edilen dinamiklerin karşısında nasıl bir tutum alınması gerektiği hususunda bilgiler vermekte” dedi.

Pandemiyi durdurmak için 60 yaş üzeri aşıyı yüzde 80’ne çekmek gerektiğini kaydeden Şanlıdağ, 18 ile 59 yaş arasındaki aşılanmanın da yüzde 70’e çekilmesi gerektiğini kaydetti.

Aşıdan kaçan, aşılanmak istemeyen, belli kurallara riayet etmeyen bir kesim olduğuna da işaret Şanlıdağ, “Bu kitlenin bilinçlendirilmesi gerekiyor” dedi.

“Çift doz aşı olan 609 sağlık çalışanından sadece 1 kişi enfekte oldu”

Profesör Doktor Tamer Şanlıdağ, Yakın Doğu Üniversitesi bünyesinde yürütülen çalışmalar hakkında detaylı bilgi verdi. Şanlıdağ, sağlık çalışanlarına çift doz ‘Sinovac’ aşısı yapılmasının sonrasında etkinliğin 609 çalışan üzerinde araştırıldığını kaydetti.

Çift doz ‘Sinovac’ aşısı olan 609 sağlık çalışanından sadece 1 kişinin enfekte olduğunu kaydeden Şanlıdağ, “Enfekte olan 1 kişi eşinden bulaştı, aile içi bulaşa neden olan İngiliz varyantıydı” dedi.

Aşı tartışmalarının ortadan kalkması gerektiğine vurgu yapan Şanlıdağ, maskenin yüzde 62, mesafenin de yüzde 32 koruduğunu kaydetti. 

 “Bireyler üstüne düşeni yapsın… Sağlık çalışanları 7/24 savaşıyor”

Mart 2020’de, pandemi başında halkın yüzde 60’nın maske taktığını ancak şu an bu durumun ortadan kalktığını ifade eden Şanlıdağ, “Bazı olumsuz durumlarla karşılaşmak istemiyorsak, süreci devam ettirelim, kurallara uyalım. Kural koymak her zaman önleyici olmasa da denetim mutlaka uygulanmalı” şeklinde konuştu.

Toplumda yaşayan herkesin kurallara uyması gerektiğine değinen Şanlıdağ, kurallara uyarak pandemiyle savaştaki sürece katkının büyük olacağını, sağlık çalışanlarının bu süreçte 7/24 savaştığını bu sürecin sadece sağlık çalışanları ile yürütülmediğini de belirtti.

 “Son 3 varyant 1 ay öncesine kadar yoktu… Her yeni bir varyant daha hızlı bulaşan varyant demektir”

Ocak ayından bu yana bir projenin daha hayata geçirildiğini, ülkedeki varyantların tiplendirilmesi için çalışıldığını kaydeden Prof. Doktor Tamer Şanlıdağ, pandeminin sürecini belirleyecek en önemli unsurlardan bir tanesinin de varyantların analizi olduğuna dikkati çekti.

“Yeni bir varyant demek, daha kolay bulaşan, daha hızlı yayılan, aşıya daha fazla direnç gösteren bulaştırıcı oranı gittikçe artan varyant demektir” diyen Şanlıdağ hastalığın seyrini belirleme oranının değiştiğini ifade etti. 

Virüsün dolaşımının kısıtlanması, sonlandırılması için aşılanmanın şart olduğunu kaydeden Şanlıdağ, bugüne kadar en az 8 varyant açıklandığını kaydetti. Bu varyantlar içinde 4 varyantın Dünya Sağlık Örgütü tarafında da en etkili oldukları tespit edilen İngiltere, Güney Afrika, Brezilya ve Hindistan varyantı olduğuna dikkati çeken Şanlıdağ, son 3 varyantın ülkede 1 ay öncesine kadar olmadığını söyledi.

Sık temas ettiğimiz ülkelerde bu varyantların tespiti olduğunu kaydeden Şanlıdağ, “Üç varyantın ülkemize girmesi an meselesiydi. Bunlar iyi takip edilip izlenmesi gereken varyantlar” dedi.

İncelenen son bir ayda incelenen 182 pozitif vakanın yaş ortalaması 32…

Profesör Doktor Tamer Şanlıdağ, son 1 ayda Covid-19 PCR laboratuarında 182 pozitif vakanın incelendiğini, bu vakaların yüzde 45’nin kadın, yüzde 55’nin ise erkek olduğunu belirtti.

 Şanlıdağ yaş ortalamasının ise 32 olduğuna vurgu yaptı.

182 pozitif vakanın 12’sinin ise çocuk grubunda olduğunu kaydeden Şanlıdağ, bu 12 kişinin yaş ortalamasının 11 aylık ile 17 yaş arasında değiştiğini kaydetti.

“Virüs 1 yıl öncesine göre 50 katını taşıyor”

Şanlıdağ, şu an enfekte olan hastaların vücutlarındaki virüs miktarının 1 yıl önceki araştırmalara göre 50 kat fazla olduğu tespitlerini de paylaştı.

Bu araştırmaya göre, mikrobu taşıyan hastaların virüsü vücutlarında daha fazla barındırdıklarını kaydeden Şanlıdağ, “Bu kadar varyant varken, bu hastalık daha kolay bulaşabilir, hastalığın seyri değişebilir” dedi.

“İngiliz varyant tehlikesi… Yüzde 70 daha etkin…”

Ocak ayı itibarı ile İngiltere varyantının ülkeye girdiğine ve yüzde 70 daha etkin olduğuna dikkati çeken Prof. Doktor Şanlıdağ, başka varyantların da olduğunu, bunların kesin teyit edilmesi için analiz çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.

Virüs tiplendirme projesinin devam ettiğini ve bir bölümünü tamamladıklarını, yeni çıkanları da tamamlamak üzere olduklarını kaydeden Şanlıdağ, “Ülkede şuan DELTA varyantı değil, İngiliz varyantı baskın. Ocak ayından bu yana en etkili varyant İngiliz varyantı. Bununla ilgili de bütün analizlerimiz mevcut” ifadelerini kullandı.   

Geçtiğimiz aylarda bir şantiyede çıkan 108 vakayı da anımsatan Şanlıdağ, “Bu vakalar bir anda nasıl patlak verdi? Bu insanlar hangi ülkeden geldi? 1 kişi mi 107 kişiyi enfekte etti? Bu konuda araştırma yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Şanlıdağ, “Virüs tipi çok önemli. İngiliz varyantı yüzde 40-70 oranında fazla bulaşıyor.  DELTA, İngiliz varyantına göre yüzde 50 daha fazla bulaşıyor… Mart’ta tespit edilen virüsle, yeni dolaşan virüs arasında bulaştırıcılık anlamında neredeyse yüzde yüz bir farklılık var, mücadele etmek kolay değil” dedi.

“Son 1 haftada aşılanma oranı yüzde 21. Beklenti yüzde 40’tı…”

Ülkede artış gösteren vakaların sürpriz olmadığını, aşılanmanın hızının arttırılmaması halinde sayıların önüne geçmenin mümkün olmayacağını dile getiren Şanlıdağ, “Gençlerde bir aşı kaçamağı var. Gençlerin aşılanması için özendirme veya giriş alanlarında aşı yönünde kararlar aşıya ulaşım yönünde farklı yollar denenebilir” dedi.

Düğünlerde ve açık alanlardaki toplu buluşmalarda bulaş riskinin de çok yüksek olduğunu söyleyen Doktor Tamer Şanlıdağ, “Süper bulaştırıcı demek, onlarca yüzlerce kişiye bulaş demek… 1 kişi yüzden fazla kişiye bulaştırabilir,  temas süresi, ortam, taşıdığı virüs miktarı çok önemli” şeklinde konuştu.

Eylül, ekim aylarında üçüncü doz aşılanmanın olunması gerektiğini kaydeden Şanlıdağ, virüsü durdurmak adına bunun yapılması gerektiğini vurguladı, son 1 haftada aşılanma hedefinin yüzde 40 olmasına rağmen yüzde 20’de kaldığını kaydetti.

Ağustos ayının girmesi ile güz döneminin yaklaşacağına bununla birlikte eğitimin de konuşulmaya başlanacağına işaret eden Şanlıdağ, “Toplum aşılanırsa, güz dönemi rahat geçecek” dedi.

 

Özel Haber Haberleri