Gençlik Dairesi'nin Müdürü Gencay Eroğlu…
UBP Hükümeti döneminde bu göreve atanmış.
Hala aynı görevde…
Dikkatinizi çekerim, hükümette şimdi CTP ve DP var!
Daire, Serdar Denktaş'ın bakanlığına bağlı, Gençlik Dairesi...
Yani Serdar Denktaş'ın bürokratı kendileri.
CTP-DP Hükümeti'nin bir bürokratı.
Yani hükümet!..
Hüküm, et!..
Hüküm eden, yöneten!..
Peki hükümetin bir bürokratı gibi mi davranıyor?
Kocaman bir hayır!..
Bağlı olduğu siyasi geleneği gizlemiyor, açık açık dile döküyor.
Bir başka ‘güç odağı’nın ataması gibi.
Tıpkı Türkiye'deki 'paralel yapı' benzeri...
Detay Gazetesi'ndeki açıklamalarını okudum Gencay Eroğlu'nun.
Gerçekten ilginç…
Şaşırmamak elde değil.
“Gencay Hanım muhalefet partisinin lideri mi acaba?” diye düşündüm bir an.
Hükümete muhalefet yapıyor! Yapabilir, müdürlükten ayrılır, siyasetini yapar.
Ne yapmış hükümet peki?
Dairesinin faaliyetlerine köstek olmuş.
Bak sen!.. İnceleyelim, nasılmış bu ‘köstek’...
***
Neler diyor, neler talep ediyor, neye kızıyor?
Dairenin bütçesinde ‘azalma olduğunu’, bunun meclis komitelerinde yapıldığını belirterek bütçedeki düşüşe neden olanların, yani milletvekillerinin ‘dairenin çalışmalarından rahatsız olanlar’ olduğunu iddia ediyor.
Aynen şu cümleyi kuruyor: “Demek ki bir takım çevreler bizim çalışmalarımızdan rahatsız oluyor ki bizim çalışmalarımızı engellemek istiyorlar. Bunun başka bir açıklaması yok”... ‘Biz’ kim peki, yani ‘siz’, hükümet kim? Başka ne diyor? >>
“Demek ki gençlerimizi düşünmüyorlar. Şimdi meydanlarda ‘gençlik bizim için önemlidir’ diyenler, en fazla gençlik demagojisi yapanlar, nutuklar savuranlar, bugün ülkenin Gençlik Dairesi’nin bütçesini kesenlerdir” Politika yapıyor!
Peki, ne talep ediyor?
Okey, bütçe artsın!.. Onu anladık...
Başka?
“İstihdama ihtiyacımız var” diye ekliyor. Vay vay vay!..
Seçime 5 kala, Gencay Eroğlu istihdam talep ediyor!
Bu nedenle de bütçenin artırılmasını istiyor!
Tüm bunlar Derviş Bey’in seçim çalışmalarının bir parçası olmasın sakın!
Derviş Eroğlu ve UBP'nin kamuda istihdam geçmişini bilmesek inanacağız!
***
Açıklamaları bunlar…
Diyelim ki dedikleri doğru.
Bunları konuşmanın yeri basın mı, kamuoyu mu?
Siz devlete bağlı bir kamu görevlisiyseniz, şikayetleriniz varsa gidersiniz ilgili bakana söyleyeceklerinizi söylersiniz.
Dikkatinizi çekerim Gencay Hanım, kamu görevlisisiniz siz!..
UBP'de herhangi bir yetkili değil!..
Derviş Bey'in kızı olmanız da bu durumu değiştirmiyor.
CTP-DP Hükümeti'ne karşı ‘sorumlu’ bir kamu görevlisisiniz. Ha eğer mevcut durum, çok övündüğünüz icraatlarınızı sürdürmeye müsait değilse, istifa edersiniz, olur biter. Tribünlere hükümeti şikayet etmek de nereden çıktı? Muhalefete çok meraklıysanız eğer, basarsınız istifayı gider UBP'de özünüze döner muhalefetinizi yaparsınız.
Ha bu durumdan sadece Gencay Hanım mı suçlu? Hayır, böylesi rahatsızlığı olmasına rağmen hala onu o görevden bırakanlar da sorumlu elbette…
CTP-DP hükümeti ile sorunu olan birine eziyet çektirmeye gerek yok.
Bu tatsız birlikteliği sürdürmenin bir anlamı yok.
Bilmem anlatabildim mi?