Siz bugün bu satırları okurken biz ailece İngiltere yolunda olacağız…
Kızımızı İngiltere’de üniversiteye yerleştirmek için annesiyle birlikte yola düştük yine…
Yine diyorum çünkü aynı şeyi üç yıl önce de ablası için yapmıştık.
Şimdi sıra küçüğünde…
* * *
Telaşlanmamaya, endişeli ve üzüntülü görünmemeye çalışıyoruz ama hiç de öyle değil.
Aslında üzülmek yerine sevinmek gerekiyor çünkü kızınız/oğlunuz yılların emeğinin karşılığını aldı ve isteğini yerine getirmeye gidiyor.
Evet, bu anlamda sevinçliyiz, gururluyuz ama içten içe de endişe ve üzüntümüze engel olamıyoruz.
Endişeliyiz çünkü şimdiye kadar el bebek-gül bebek büyüttüğünüz çocuğunuz bugünden sonra hayatı daha da tanımaya başlayacak…
“Şunu da ye, bunu da ye” diye yedirmeye-içirmeye çalıştığınız çocuğunuz bugünden sonra yemeğini de kendi yapacak, yıkamadığı çamaşırını da artık kendi yıkayacak…
* * *
Sabah kalkıp okula giderken kahvaltısını yaptı mı yapmadı mı diye bilemeden, belki okulda bir poğaça veya iki ince dilim arasında bir dilim peynirin sandviç diye satıldığı oralarda kahvaltı yaptığını öğreneceğiz.
Okuldan gelecek, yurt odasında çalışmaya çalışırken bir de yemek derdini düşündüğünü öğreneceğiz.
* * *
Üşüttüydü, hasta olduydu, boğazı yakıyordu, öksürüyordu… Bunlar hep uzaktan şahit olup, tavsiyelerde bulunacağımız durumlar olacak anılarımızda… Şimdiden gelecekten geçmişe anı biriktirmeye başladık bile… Bir de buradaki anılarımız… Dersini çalışırken bize anlatması, bazen dinleyemez hale gelişimiz, öğrendiklerini tartıştığımız, aldığı keyifler, üzüntüleri, sevinçleri…
* * *
Şimdi yollardayız…
Memleketten uzakta, hayata daha sağlam atılabilmek umuduyla devam eden eğitim… Belki başka yerlerde, belki buralarda devam edecek hayatlar… “Belki başka yerlerde” sözcükleri çok yakın olmayan bir zamanda hayatımıza girdi ne yazık ki! “İnsan doğduğu değil, doyduğu yerde” demişler bir zamanlar… Keşke öyle olmasa… Keşke doğduğu yerde doymanın garantisi olsa… Ancak artık öyle bir garanti vermek, hatta umudunu taşımak bile zor.
O kadar yılın, emeğin ve özverinin tabii ki bir karşılığının olmasını bekler insan… Yılların veya harcanan emeğin yerine konmasını değil ama karşılığını bulmasını…
Bu da çok doğal.
Hem sevinçliyiz hem buruk… Daha yüzlerce aile gibi… Anne-baba, kardeş ve okumaya giden o kadar gençle birlikte… Sadece kızımız için değil, bütün gençler, aileler için üzüntülerin üzerine hep sevincin, gururun tüm renklerinin serilebilmesi umuduyla…