2014’ün son çeyreğinde 2015 bütçesi için hazırlıklar yoğunlaşırken siyaset kurumu da önümüzdeki yıl için sorumluluklarını belirleme fırsatına kavuşuyor.
2015’in dördüncü ayında “değişim tepeden başlar” dedirtebilecek çok önemli bir seçim yaşayacağımızı göz önünde bulundurarak bütçe görüşmelerinin değişimi konuşmak için müsait bir ortam yaratacağını tespit etmekte yarar var.
Gelişerek varlığımızı sürdürebilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz çok yönlü değişimlerin Cumhurbaşkanlığı seçimi ortamında toplumsallaşacağı ve akabinde de ete kemiğe bürüneceği bir yıl olacak 2015.
2014, 4 yıllık UBP iktidarının yarattığı ağır sosyal tahribatın giderilmesi açısından olumlu bir yıl olmuştur.
137 milyon artış
Son iki yılda emekli maaşları, ikramiyeler, kıdem tazminatları, burslar, maaş nitelikli sosyal yardımlar (özürlü, sosyal yardım, şehit eşi, malul gazi ve ebeveyn maaşları) yani hane halkı transferleri reel olarak yüzde 5’in üzerinde arttı (137 milyon). Bu açıdan toplumumuz 2015’e girerken nefes alma ve reformların önemini daha rahat bir ortamda tartışabilme imkânına erişti.
Eşel mobil uygulamasını donduran ve dolaylı vergilere fahiş zamlar yaparak halkın cebine elini uzatan UBP iktidarının ardından 2013 ve 2014’te CTP-DP iktidarının eşel mobili tavizsiz uygulaması, dolaylı vergilere zam yapmaması, hane halkı transferlerini 130 milyonun üzerinde artırması ve “kamu gelirlerini artırma – giderlerde ek mükellefiyet yaratmama” politikasını tavizsiz uygulaması sayesinde gelecek yıl (2015) “umut yılı” olabilecektir.
2014’te “kamu gelirlerini artırma - giderlerde ek mükellefiyet yaratmama” politikasına Derviş Eroğlu destek değil köstek olmuştur. Kamu alacaklarının tahsilini amaçlayan esaslı uygulamaların eski alışkanlıklarla birilerine kıyağa dönüştürülmesini sağlamaya çalışan Sayın Eroğlu’na rağmen CTP’nin dirayetli duruşu sayesinde uzun yıllardır ödenmemiş olan vergi borçları tahsil edilmiştir. Giderlere ilişkin ilkesel duruş da Sayın Eroğlu’nun toplum mühendisliği çalışmalarına rağmen tavizsiz uygulanabilmiştir.
2014 için öngörülen 357,5 milyonluk bütçe açığı, gelirlerin artırılması sayesinde tahmini 47 milyon dolaylarına indirilmiştir. Mali sürdürülebilirliğin sağlanması konusundaki hassasiyet, kamu borç stokuyla ilgili somut adımlar atılamasa da 2015’in umut yılı olmasını sağlayan esas etkendir.
Yerel gelirlerimizin yerel giderlerimizi karşılama oranının hâlâ yüzde 75’in altında olması, 2013 seçimlerine damgasını vuran “kendi kendine yetecek bir sistem” vaadinin realizasyonunu engellemektedir. Kronikleşmiş sorunlarımız geleceğimizi ipotek altına almaya devam etmektedir.
Hükümetin 2013 ve 2014’te bir yandan halkın alım gücünü düşürmemeyi gözetip diğer yandan bütçe disiplinini tavizsiz uygulamış olması mali ve sosyal yönlerden ciddi başarı göstergesidir ancak ekonomik büyüme açısından istenilen düzeye çıkılamamış olması, “sadece doğru sosyal ve mali politikalar uygulamak yetmez” sonucunu doğurmaktadır.
2015’te mali sürdürülebilirliği sağlamak adına gelir ve giderlerde rasyonaliteden taviz verilmemesi kadar ekonomik sürdürülebilirlik hedefiyle reformların siyasetin odağına yerleştirilmesi gerekecektir.
Sosyal, ekolojik, mali ve ekonomik sürdürülebilirlik, “kendi kendine yetecek bir toplum” tahayyülünün can damarlarıdır.
2015’i umut yılına dönüştürecek olan da bu bilinçtir.
2015, toplumumuzun yaşam kalitesini geliştirecek somut dokunuşların gerçekleşeceği bir yıl olacak.
2015’in dördüncü ayında Sibel Siber’i sosyal adalet, şeffaflık ve devletin kurumları arasındaki eşgüdümü gözetecek yeni Cumhurbaşkanı tayin ederek halkımız aslında 2015’in umut yılı olmasını kendi siyasi iradesiyle siyaset kurumuna “buyurmuş” olacak.
Sibel Siber gibi örtülü ödeneği dahi şeffaflaştırabilecek, temiz, dürüst, adil, nitelikli ve dinamik bir Cumhurbaşkanı, “değiştirmeye alışmış” toplumumuzun siyasette tertemiz bir beyaz sayfa açma kararlılığının da bir simgesine dönüşebilir.
Bütçe görüşmeleri başlarken aslında değişim yanlılarının değişimin içini doldurabileceği çok değerli bir tartışma sürecine girmiş olacağız. Cumhurbaşkanlığı katındaki değişimler bu tartışmanın dışında bırakılabilir mi?
2015 umuda gebedir…