Buyurunuz!
Toplum "ekonomik kriz"den çıkış konusunda hükümeti, sendikalardan daha başarılı buluyor.
Eylül 2018 Anketi'nde okudum.
Uzman Mine Yücel anlattı.
(Kıbrıs gazetesi, 5 Kasım 2018, Ergül Ernur. CMIRS Anketi)
* * *
3 üzerinden not vermişler.
En iyi notu Cumhurbaşkanı ve medya almış.
(Medya kendi krizinden çıkamıyor.)
En kötü notu sendikalar ve muhalefet!
Hükümet elbette ortalamanın altında kalıyor.
(Cumhurbaşkanı 1.04; Medya 0.79; Merkez Bankası 0.74; bankalar 0.72; hükümet 0.71; sendikalar 0.62; muhalefet partileri 0.51.)
* * *
Ülkemizdeki "geleneksel sendikal zihniyet" bundan bir sonuç üretir mi?
Hiç sanmam!
Peki hükümet?
“Çile bülbülüm çile” (!)
* * *
İyi niyetle bir çaba var ancak "siyasi irade, kararlılık ve risk" üstlenen yok.
Bırakınız hükümeti, hayatın her alanında hemen herkes aynı:
"Aman kimseleri üzmeyelim, ürkütmeyelim, değiştirelim ama değişmeyelim."
Böylece mevcut kurulu düzeni ütüleyip ütüleyip üzerimize giyiyoruz.
* * *
Bütçe hazırlanıyor ya şimdi...
825 milyon TL konuşulsa da...
1.3 milyar gibi bir “reel açık” var.
TL eridi, Türkiye’den kaynak gelmedi, bütçenin “dipsiz kuyu” olduğu yanılsaması dinmedi.
Manzara bu.
En son 2009’da bu açığın “yarısı” vardı. Peşinden hani şu meşhur “Göç Yasası” geldi.
Yeni kuşaklar ödedi bedelini...
Kim ki bu ülkenin kaynaklarını pervasızca paylaşıyor, iş bedel ödemeye gelince onlar üzerine almıyor.
Yük yine “gençlerin” sırtında!
Yine güvencesizin, dar gelirlinin, asgari ücretlinin sırtında!
Onlar yanıyor önce...
“Ne varsa aynen kalsın ama statüko da yıkılsın” aldatmacası işte böyle bir şey!