Bir an önce erken seçim yapılması ve yeni parlamentodan istikrarlı bir hükümet çıkarılması gerekirken, bazı muhalefet partileri “bütçeyi geçirelim seçime öyle gidelim” dediler.
2022 Bütçesi bugün meclis bütçe ve plan komitesinden geçecek, önümüzdeki hafta da muhtemelen meclis genel kurulunda tartışılarak oy çokluğuyla geçirilecek:
Bütçenin rakamlarına baktığımız zaman ülkemizin içler acısı durumunu daha net görmekteyiz. 12 milyar 700 milyon TL’luk bütçede öngörülen açık 1 milyar 460 milyon TL ‘dir. Ancak TC’den gelmesi beklenen 1 milyar 650 milyon TL TC yardımları, 710 milyon TL yatırım projeleri, 940 milyon TL savunma giderleri ve 1 milyar 650 milyon TL TC kredilerini de hesaplarsak bütçe açığı gerçekte 6 milyar 410 milyon TL yapar.
Bu durumda bütçe giderleri olarak öngörülen 12 milyar 700 milyon TL’nin yarısı açık demektir. TC’den öngörülen miktarlar gelse bile açık 1.5 milyar TL olacak.
TC’den 2021’de gelmesi gereken miktarın Kasım ayı ortasına geldiğimiz bugünlerde yalnızca üçte birinin geldiğini, gerisinin gelip gelmeyeceğinin de hala bilinmediğini de düşünürsek 2022’nin ülkemiz için çok daha kötü geçeceğini görürüz.
Peki 12 milyar 700 milyon TL nerelere harcanacak?
- Personel giderleri: 4 milyar 99 milyon 663 bin TL
- Cari transferler: 5 milyar 367 milyon 790 bin TL
- Sosyal güvenlik kurumlarına ödenen devlet primleri giderleri: 271 milyon 363 bin TL
Bunları topladığımız zaman 9 milyar 740 milyon TL yapar. Bu durumda 2022 yılında KKTC devletinin toplam bütçesinin dörtte üçü maaş ve ücretlere gidecek.
Yine 2022 yılında 7 milyar 130 milyon TL olarak öngörülen yerel gelirlerin tümü gerçekleşirse sadece maaş ve ücretleri karşılamak için 2 milyar 610 milyon TL’ye ihtiyaç olacak.
Bu rakamlar ülkenin ne kadar kötü yönetildiğini göstermektedir. Ama iş bununla da bitmiyor.
TL kullanmamızdan dolayı bu bütçenin bırakınız hazırlık aşamasını, komitede görüşüldüğü son 3 günlük döviz-TL rakamlarında yaşanan eksi yönde değişimle birlikte bütçe rakamları da çöpe gidecek duruma geldi.
Erdoğan’ın ekonomiye ekonomi gözüyle değil, dine dayalı ideoloji gözüyle yaklaşması ve baskı altına aldığı TC Merkez Bankası’nın ısrarla faiz indirimine gitmesi hem Türkiye ekonomisini, hem TL kullanmamızdan dolayı KKTC ekonomisini dibe vurduruyor.
Bu durumda bütçeyi geçirseniz de geçirmeseniz de birşey değişmez. Zaten Maliye Bakanı Dursun Oğuz’un açıkladığı borç rakamları sorunun büyüklüğünü bütün çıplaklığıyla ortaya seriyor.
Kamunun aşırı borç yükü altında olduğunu ifade eden Oğuz, “Haziran 2021 itibariyle iç borcun 34 Milyar, dış borcun ise 47 Milyar TL’ye yükseldiğini” söyledi.
Rakamlara bakar mısınız, 2022 yılı için 12.7 milyar TL gider, 7.13 milyar TL yerel gelir öngörülüyor. Yani 2022 yılında toplam yerel gelirlerinizle, giderlerin ancak % 56’sını karşılayabileceksiniz. Gerisini de birkısmını Türkiye karşılayacak, kalanı da borçlanacaksınız.
Bu arada toplam borcunuz da Haziran 2021 itibarıyla 81 milyar TL olacak. Bu borç 2022 yılı için öngörülen toplam yerel gelirlerimizin 11 katından fazladır.
KKTC’nin yıllar içinde getirildiği yer burasıdır. İki devletli çözüm isteyenlere bu rakamlar birşey söyler mi bilmiyorum. Ama bildiğim çözüm olmadan bu ülke ne kendi kendine yetecek bir ekonomi, ne de kendi kendini yönetecek bir siyasi yapıya kavuşamaz.