Olaylı, kavgalı, mahkemelere düşmüş UBP kurultaylarının ikinci turu arifesinde, 2013 yılının ilk iki ayında kamuya ‘geçici’ statüde istihdam edilen 350 küsur kişiyle ilgili tartışmada ‘orta yol’ önerileri gündeme gelmeye başladı.
Kanal SİM’de önceki gece ‘Kırmızı Masa’ programına konuk olan CTP-BG milletvekili Tufan Erhürman ile UBP milletvekili Faiz Sucuoğlu “bütün geçicilerin katılacağı sınavlar” önerisini tartışma gündemine soktu.
Henüz her iki partinin de bu önerileri tartışmadığı, dolayısıyla kişisel görüşler olduğu anlaşılıyor, ancak ortada bir ‘sorun’ var ve bu sorunun nasıl ortadan kalkacağı konusunda bir netlik yok.
‘Geçici istihdam’ meselesi UBP kurultayı döneminde, UBP içindeki yarışta İrsen Küçük’e avantaj sağlansın diye hoyratça atılan adımlar sayesinde toplumun gözüne bir o kadar daha battı.
Ahmet kaşif grubunun bütün itirazlarına ve tepkilerine rağmen İrsen Bey tınmadı ve kimilerine göre 354, kimi kayıtlara göre 363 kişi ‘geçici’ olarak işe alındı.
**
Oysa ‘geçici memur’ ya da ‘geçici işçi’ alabilmenin hem kuralları ve şartları var, hem de bu statüde işe alınan insanlara verilebilecek görevler de belli.
‘Geçici kamu personeli’nin ‘kadrolu kamu görevlisi’ gibi çalıştırılamayacağı yasalarımız da var. Ama kim takar yasayı, hukuku, hatta Anayasa Mahkemesi kararlarını?
CTP-BG milletvekili Tufan Erhürman bu tür istihdamların birçok bakımdan hukuk dışı olduğunu söylüyor, ama ‘külliyen’ bir çözümün de mümkün olmadığının altını çiziyor.
Yani ne “tüm geçicileri kadrolamak” mümkün, ama ne de “tüm geçicileri sokağa atmak...”
Dolayısıyla bir ‘formül’ bulunmasının kaçınılmaz olduğu görüşünde...
**
Ana muhalefet milletvekili Faiz Sucuoğlu ise UBP kurultayı dönemindeki istihdamların “etik olmadığını” kabulleniyor. Bununla birlikte, CTP döneminde Kamu Görevlileri Yasası’nda yapılan değişikliğin, bu istihdamları ‘yasal’ kıldığını savunuyor.
Sucuoğlu’na göre ne son dönemde işe alınanların günahı var, ne de öncekilerin... Dolayısıyla kamuda görev yapan 5 bin civarında geçicinin aynı kategoride olduğuna inanıyor.
Bu noktada Sucuoğlu “Bütün geçicilerin sınava tabi tutulması” önerisini gündeme getiriyor. Yani ne zaman işe girdiğine bakılmaksızın, tüm geçiciler Kamu Hizmeti Komisyonu’nun açacağı münhallere başvuracak ve sınava girecek. Başarılı olan kadrolanacak, başarısız olanlar ise işsiz kalacak. Anayasa gereği bu sınavlara dışarıdan da isteyen ve gerekli yükümlülükleri taşıyanlar başvuru yapabilecek.
**
Programda dile getirilen bu öneriyle ilgili Tufan Erhürman’ın açılımı ise şu: “Herkesin aynı sınava girmesi yerine banşa göre sınav yapılabilinir.”
Yani eğitim alanında çalışan geçiciler ile sağlıktakiler aynı sınava girmeyecek. Kamu Hizmeti Komisyonu’nun ilgili branşlarda açacağı münhallere o alanda çalışan geçiciler başvuracak. Anayasa gereği dıştakiler de sınava girebilecek.
Branşa göre sınav yapılması mesleki beceri ve bilgiye göre bir eleme olmasını sağlayabilecek.
**
Kuşkusuz henüz ‘ham’ öneriler bunlar, ancak ‘geçiciler’ konusunda bir formül aramak, tartışmak şart. Zira mevcut sistem hem sürdürülebilir değil, hem de insani değil!
Dar siyasi menfaatler için devlet imkanlarının bu şekilde kullanılması komşuyu komşuya, akrabayı akrabaya düşman ediyor.
Bu yüzden kesin olan şu ki “geçici istihdam” konusunun ülke gündeminden düşürülmesi, yasal düzenlemeye gidilerek “iki dudak arası” istihdam imkanının sıfırlanması gerekiyor.
Kırmızı Masa’ya konuk olan Erhürman da, Sucuoğlu da bu konuda hemfikir... Mevcut hükümetin programında da geçici istihdamının tarihe havale edileceği yazıyor.
Bu önemli bir fırsattır ve istihdamlar konusunda bir “milat” yaratmak gelecek nesillerin “daha adaletli bir düzen” algılamasına katkıda bulunacak ve gençlerimizin bu ülkeden soğumasını engelleyecek önemli bir iştir.
Bir yandan bunu yaparken ama, mevcut geçicilerin durumunu da netleştirmek gerekiyor.
Oratya atılan “sınav” önerisi bir çıkış yolu olabilir mi? Eskiden beri çalışanların böyle bir sınavda başarı şansı az mıdır?
Konu henüz ham, ama tartışmak, başka öneriler varsa onları da konuşmak, tartışmak gerekiyor.
Öte yandan geçmişte ‘geçici’ oldukları için işten durdurulmuş ya da geçiciler işe alınırken kendilerini “beşinci sınıf” hissetmiş, yok farzedilmiş, ekonomik ve psikolojik sorunlara terkedilmiş gencecik insanlarımız da vicdan hesaplamalarında dikkate alınmalı.
Kesin olan şu ki “geçici istihdam” konusu bu toplumda kanserleşti ve neşter şart!