BÜTÜN YOLLAR ROMA’YA DEĞİL, ANKARA’YA ÇIKIYOR

Sami Özuslu

 

Yalan yalan…
Her yol Roma’ya çıkmıyor buradan.
Çıksa çıksa bütün yollar Ankara’ya çıkıyor!
Gerçi çiçeği burnunda Dışişleri Bakanımızın yolu Roma’ya çıkmış ama…
‘Mış’ diyorum.
Kusura bakmayın.
Çünkü görmedik, duymadık, bilmedik.
Kudret Özersay binmiş THY uçağına… Saat 4.25’te üstelik… Yanında birkaç da kişi…
İstanbul üzerinden varmışlar Roma’ya…
Sonra da meşhur ENI şirketinin yöneticisiyle görüşmüşler.
‘Müşler’ diyorum.
Kusura bakmayın.
Çünkü görmedik, duymadık, bilmedik.
Özersay ermiş muradına da, kim çıkmış kerevetine acaba?

*  *  *

Sağ olsun Türkiye medyası…
17 gazete, 8 TV, 40 radyo, belki 100 internet sitesiyle Kıbrıs Türk basını ne duydu, ne gördü, ne bildi.
Lakin şu işe bakın ki Doğan Haber Ajansı (DHA) ta Ankara’dan duydu, gördü, bildi!
Demek ki bizim medyamızda iş yok.
Demek ki bizde gazeteci yok.
Ya da şu:
Demek ki bizde medyayı kale alan siyasetçi yok.
Demek ki bizde gazeteciler sadece işlerine geldiği zaman politikacılar için gereklidir.
Geri kalan durumlarda, aman uzak durun!
Saklayın.
Gizleyin.
Bilgi vermeyin.
İnsan yerine koymayın.

*  *  *

Mustafa Akıncı Cumhurbaşkanı seçildi seçileli Kıbrıs Türk medyasına hep mesafeli oldu.
Defalarca yazdım, söyledim, kendisine de bizzat bildirdim.
Birçok gazeteci aynı sitemleri etti.
Varsa yoksa Türkiye medyası…
Bir tek TV stüdyosuna girmedi 3 yılda Akıncı…
Kıbrıs sorunuyla ilgili bütün kritik bilgileri biz ya Türkiye basınından okuduk, ya da Kıbrıs Rum medyasından…
Belki bir, en fazla iki sefer ‘bilgilendirme’ adı altında genel toplantılar, bir ya da iki sefer de topluca TV programı yapıldı, o kadar.
Ne bir özel demeç…
Ne bir TV programı…
Yok!..

*  *  *

Öyle anlaşılıyor ki Kudret Özersay da Akıncı’nın yolundan gidecek.
İlk sınavda bunu anladık.
Aslında tam da öyle değil bence…
Özersay’ın da Akıncı’nın da hesap edemediği durumlar var.
Eminim ki bu konuyu ‘gizli’ tutabileceklerini düşündüler, o yüzden kimseye çaktırmadan, kumda yürüyüp iz bırakmadan hareket ettiler.
Zaten DHA sağ olsun ‘Roma ziyaretini hükümettekiler dahil, KKTC’de sadece bile sadece birkaç kişi biliyordu’ diye de not düştü bize de öğrendik.
Herhalde Cumhurbaşkanı…
Mutlaka Başbakan…
Belki birkaç bakan…
O kadar!
DHA öyle diyor.
İşte ‘bizimkiler’in saf tarafı da burada başlıyor.

*  *  *

Operasyonun Ankara tarafından planlandığı, organize edildiği ve TC Lefkoşa Büyükelçisi aracılığıyla “Kudret Bey küçük bir valiz hazırlasın da Roma’ya kadar bir gidip geliversin” mesajı iletildiğini tahmin etmemek için KKTC’yi hiç bilmemek gerekir. Öyle kahinlik falan gerekmez yani…
TC Dışişleri’nin pişirip kurtardığı, ‘bizimkiler’in de itiraz etmediği (muhtemelen itiraz edilecek bir şey de yoktu) bu ziyaret yüzde 99 bu ahval ve şeraitte gerçekleştirildi.
‘Bizimkiler’in saf olduğu taraf ise şu: Bu işi pişirip kotaran Türkiye Dışişleri, bu ‘çok çok gizli’ ziyareti kendi bildiği şekilde medyaya servis edecekti.
Öyle de oldu.
Bize, yani Kıbrıs Türk medyasına da yine tribünden izlemek düştü.
Tıpkı bütün uluslararası müsabakalarda göndere çekilen Türkiye ve Kıbrıs Cumhuriyeti bayraklarını izlediğimiz gibi…
Onlar ‘mış gibi’ siyasetine devam ediyor.
‘Bizimkiler’ de bu toplumu ve de medyasını ‘yok sayma’, ‘insan yerine koymama’ siyasetine…
Bravo!..
Madem öyle, buyurun seçim dönemlerinde de Türkiye medyasında boy gösterin artık…
Bizde basın mı var?
Bizde gazeteci mi var?
Selam söyle Kudret Bey.
Roma’dakilere değil.
Ankara’dakilere…
Bütün yollar Roma’ya değil, Ankara’ya çıkıyor.
Anladık bir kez daha…
Teşekkür ederiz!..