Avrupa Birliği’nin temelleri 1949 yılında dönemin Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman’ın adını taşıyan Schuman Bildirgesi ile Kömür ve Çelik Birliği’nin kurulması ile atılır. İkinci Dünya Savaşı sonrası parçalanmış Avrupa’yı yeniden inşaa etmek ve Avrupa’da yeni bir savaşı önlemek amacı ile 6 Devlet’in bir araya gelerek kurduğu ekonomik birlik yıllar içinde büyüyerek 28 ülkeye ulaşmıştır.
Bugün sadece ekonomik değil, siyasi bir birlik de olan Avrupa Birliği, kendi Kurumları, yönetim şekli, hukuğu ile birlikte koca bir Devlet gibi hareket etmeye çalışsa da, milli çıkar çatışmaları nedeniyle Federal Avrupa’ya ulaşmayı ne yazık ki becerememiştir.
Bu başarısızlıkta Avrupa Birliği’nin hiçbir zaman bir Halkla İlişkiler becerisinin olmamasının payı büyüktür. Avrupa Birliği’nin ne anlama geldiğini, nasıl bir barış projesi olduğunu, hayatlarına ne derece katkı sağladığını bilmeyen Avrupalı çoktur. Brexit tecrübesi bunun en güzel örneğidir, bu tecrübe İngiliz halkına AB’nin hayatlarındaki pozitif etkisini bir derece de olsa göstermiş ırkçı politikaların ve Avrupa Birliği’nden çıkmanın Birleşik Krallığın çıkarına olmadığını açıkca ortaya koymuştur. Olası ikinci bir referandumda Birleşik Krallık’ın AB’de kalmayı seçeceği yönündeki beklentiler yükselmiştir.
Ancak, ne yazık ki, ortak bir Avrupalılık kimliği oluşturmak yönünde sınıfta kalan Avrupa Birliği bugün aslında kuruluş nedeni olan milliyetçiliğe karşı verdiği savaşı kaybedip içeriden parçalanma tehdidi ile karşı karşıyadır.
İlginçtir, Avrupa Birliği’nin kurucu altı üyesinin, dördündeki kendi kimliklerini ön plana çıkarıp Avrupa’da şövenizm ve ırkçılık konusunda rakip tanımayan Fransız Ulusal Cephe, Hollandalı Özgürlük için İslam Karşıtı Parti, İtalyan League Partisi, Belçikalı Vlaams Belang kendilerinden olmayana karşı savaşmak konusunda bir araya gelmekte bir sakınca görmüyorlar.
Ortak çıkar için güç birliği yapmak, sağın hep başarılı olduğu bir konu. Sol ancak ortak tehdit altında bir araya gelip mücadeleye girişebiliyor, bu bizim de pek yabancısı olmadığımız bir gerçek. Bu partilerin 2014 yılında Avrupa Parlamentosu’nda kurdukları ortak grup ‘Ulusların ve Özgürlüklerin Avrupası Hareketi (ENF)’ Nisan 2019 itibarı ile Avrupa Birliği’ne kuvvetle karşı çıkan 12 üyeye ulaşmıştır.
Bu grup İtalya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Mateo Salvini önderliğinde 23-26 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu seçimleri için ‘Ulusların ve Özgürlüklerin Avrupa’sı için Salvini İttifakını’ kurmuş ve seçimlerde ortak bir kampanya izleme kararı almıştır.
Avrupa Parlamentosundaki toplam 751 sandalyeden 33’üne sahip olan Ulusların ve Özgürlüklerin Avrupa’sı için Salvini İttifakı, Mayıs seçimlerinde güçlerini artırıp, şu an 50 sandalyeye sahip Konservatif ve Reformcular Grubu (ECF) ile birlikte Avrupa Birliği’ni içten yıkmak için çalışmalarına hız verdiler.
Radikal sağ partilerin oluşturduğu İttifak, Prag’da 25 Nisan Perşembe günü düzenledikleri mitingde Avrupa Birliği’nin tüm renklerin, kültürlerin birlikte harmoni içerisinde yaşaması prensibine karşı çıkarak seçmenlerine müslüman göçmenlerden ‘arındırılmış’ Ulus Devletlerin Avrupası’nı kuracaklarının sözünü verdiler.
Geçmişte Brexit’den sonra Frexit’in gündeme geleceğini iddia eden ve Fransa’nın da Birleşik Krallığın ardından Avrupa Birliği’nden çıkmasını savunan Fransız Ulusal Cephe Lideri Marine Le Pen, Mayıs ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimleri için taktik değiştiriyor ve Prag’da Salvini İttifakı’nın mücadelesinin amacını İtalya İçişleri Bakanı Mateo Salvini’nin ardından yineliyor. ‘Avrupa’nın savaşı başlamıştır. Ulus Devletlerin Avrupa’sı çok yaşa’.
Avrupa Birliği’nin göç politikalarını eleştiren İttifak üyeleri güçlü islam karşıtı duruşları ile tanıyıyorlar ve terör saldırılarını Avrupa Birliği’nin islama ve göçmenlere kucak açan politikalarına bağlıyorlar. Salvini İttifakı’nın Mayıs seçimleri ardından Avrupa’ya radikal bir değişim getireceğini iddia ediyorlar.
25 Nisan tarihinde Kalman Smooth yöntemi ile gerçekleştirilen siyasi analiz Mayıs seçimlerinde Salvini İttifakı’na 71, ECR’a 66 sandalye öngörüyor. Avrupa Parlamentosu’ndaki Avrupa entegrasyonunu savunan en büyük gruplardan olan EPP (Merkez Sağ) ve S&D (Merkez Sol) Grupları’nın toplam 80 sandalyesini Federalizm karşıtlarına kaybedeceği ise yapılan ikinci bir tahmin.
Bir Barış Projesi olan Avrupa Birliği Mayıs Seçimlerinde çok ciddi bir sınav verecek. Seçime son bir ay kala Birliğ’in parçalanmasına karşı çıkan güçlerin ve Avrupa Birliği Kurumları’nın mücadeleyi güçlendirmesi bekleniyor. Bu çaba ile Avrupa Parlamentosu tüm Avrupa ile birlikte Kıbrıs’ta da Türkçe altyazı ile dün yayınladığı ‘Geleceğini Seç’ isimli video’da güçlü bir birlik mesajı veriyor.
“Değişim geliyor, artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak, birlikte barış’ı, eşitliği ve demokrasiyi savunalım, çocuklarımızın büyümesini istediğimiz Avrupa’yı seçelim, oy kullanalım” diyor.
*******
“Ben bir Kıbrıslı Türk olarak bu topraklar üzerinde olan haklarımı kullanamadım, kullandırtmadılar. Bu büyük haksızlık. En doğal haklarımı kullanabilmek için Federal Çözüm diyorum ve Niyazi Kızılyüreğe destek veriyorum.” Oya Demirsöz
*******
Siz bu değişimin neresine düşüyorsunuz?
Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi (CMIRS), Mart 2019 anket çalışmasının sonuçlarını geçtiğimiz günlerde açıkladı. Anket sonuçlarına göre cocuklarının geleceğini Avrupa’da gören Kıbrıslı Türkler %67 oranında Kıbrıslı Türklerin aday olarak AP seçimlerine katılmasını destekliyor. Bu güne kadar adaylığını açıklayan 9 Kıbrıslı Türk’ten birini hatta ikisini Avrupa Parlamentosu’na gönderip, geleceğimiz üzerinde söz hakkına sahip olma şansımız var.
Kıbrıs’ın birleşmesi için Kıbrıslı Rumlar ile, Avrupa’nın bütün kalması için tüm Avrupalılar ile birlikte vereceğimiz bir mücadelemiz var. 26 Mayıs Pazar günü Avrupa Parlamentosu seçimlerinde söyleyecek sözümüz var.
Biz Demokrasiyi tasarlamaya gidiyoruz, gelir misiniz?
Nasıl Oy Kullanılır?
Avrupa Parlamentosu seçimleri için:
26 Mayıs Pazar Günü
Sabah 7:00-12:00
Öğleden sonra 13:00-18:00
saatleri arasında güneye geçiş kapılarının hemen yanına kurulacak 10 noktada oy kullanılacaktır. Bu noktaları seçimlerden iki hafta önce yine bu sayfadan takip edebilirsiniz.
Oy kullanabilmek için 2001 tarihinden sonra alınmış Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik kartınız mutlaka yanınızda olmalıdır. Başka bir kimlik belgesi ile oy kullanamazsınız.
Adaylar grup olarak oy pusulasında yer alacaktır. Sadece tek bir gruba oy verebilirsiniz. Her grup içerisinde en fazla iki tane seçim yapmanız durumunda seçtiğiniz adaylar, grup oyuna ek olarak bir oy daha alacaktır. Farklı gruplardan adaylara oy veremezsiniz.
Avrupa Parlamentosu ve AP Seçimleri ile ilgili sorularınızı avrupa@yeniduzen.com adresinden bizlere iletebilirsiniz.