Çağatay’ın ölümü ve büyük sır...

3 Nisan 1989… Eski başbakanlardan Mustafa Çağatay Girne’de meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetti… Mustafa Çağatay’a kaldırımda yürürken bir araç çarpmıştı. Kaza Çağatay’ın evine 100, Girne Hastanesi’ne ise

 

 

 

3 Nisan 1989…

Eski başbakanlardan Mustafa Çağatay Girne’de meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetti…

Mustafa Çağatay’a kaldırımda yürürken bir araç çarpmıştı.

Kaza Çağatay’ın evine 100, Girne Hastanesi’ne ise 20 metre uzaklıkta olmuştu.

Çağatay çarpmanın etkisiyle yol kenarına savrulmuştu…

Ağır yaralıydı…

Ve o gece, 00:45’te hastanede hayata gözlerini yumdu…

Olayın üzerinden yıllar geçti…

Ancak olay hâlâ bir sır perdesi altında gizli…

Mustafa Çağatay gerçekten bir kaza sonucu mu ölmüştü?..

                                                                                              

                     ***

Kıbrıs Türk siyasetinde kısa süre kalan Dr. Ali Atun’un bu konuda    HAVADİS’e yaptığı açıklamalar ilginç…

Ali Atun, ölümünden çok kısa süre önce dönemin Başbakanı Mustafa Çağatay’ın “yeni bir parti” kurmak istediğini açıkladı.

Bu yeni bir haber!..

Atun, Mete Tümerkan’a yaptığı açıklamada dönemin Başbakanı Mustafa Çağatay’n UBP’den ayrılarak yeni bir parti telaffuz ettiğini belirterek, “Çağatay öldüğü günün sabahı beni telefonla aramıştı. ‘Gel yarın, al Aydın Sami’yi de görüşelim. Bir parti kuracağız’ dedi. Fakat gece o kaza oldu, eve dönerken kaldırımda bastılar kendisini ve öldü” diye konuştu…

Bu açıklama, Mustafa Çağatay’ın trafik kazasında ölümünü yeniden gündeme getirdi…

                                                                              

                      ***

Bundan yıllar önce Mustafa Çağatay’ın ölümü ile ilgili eşi Tuncay Çağatay ile bir röportaj yapmıştım.

Tuncay hanım o günlerde eşinin ölümü ile ilgili şok sözler söylemiş, konunun araştırılmadan kapandığına vurgu yapmıştı.

Bir gece evinin 100 metre ilerisinde bir trafik kazasında yaşama veda eden Başbakan Çağatay neden ölmüştü?..

Ali Atun’un dediği gibi yeni bir parti kurma hazırlığı, derin güçlerin O’nu öldürmesine mi yol açmıştı?..

 

Tuncay hanım YENİDÜZEN’e 6 yıl önce verdiği mülakatta “yeni bir partiden” bahsetmemiş ancak ölümün nedenlerini sorgulamıştı.

                                                                           

Tuncay Çağatay eşinin ölümüyle ilgili “gerçekleri bilmediğini ve devlet yetkililerinden hâlâ açıklama beklediğini” anlatmıştı.

Tuncay hanım kazanın oluş biçimini de sorgulamıştı:

·        << “Çağatay kaldırımda yürüyordu, araba ile yürüdüğü taraf tam zıt taraflardı. Ne olması gerekir ters tarafa geçmesi için?.. Araba sol tarafta Bellapais’a doğru gidiyormuş, Çağatay ise sağ tarafta kaldırımdaydı. Çağatay’ı kaldırıp da yere vurması için süratinin ne olduğunu  bilemiyorum… Söylenenlere göre Çağatay’a vuran kız çarpmış ve kaçmış, durmamış…”>>

Tuncay hanım 2005 yılındaki açıklamalarında şu çağrıyı yapmış, “açıklama” istemişti:

·        << “16 yıl geçti ve ben hâlâ gerçekleri bilmiyorum. Kim aldı oradan ve hastaneye götürdü, kim?.. Bir sürü duyumlar aldık, benim için muammadır hâlâ… Sanki bir sır perdesi var, inşallah bir gün bu sır perdesi kalkar ve her şey itiraf edilir. Ben 16 yıl sonra bunun çağrısını yapıyorum. O kazayı yapan kızdan, polisten, ilgili kişilerden gerçekleri bana anlatmalarını istiyorum…>> 

                                                                   

                   ***

Mustafa Çağatay’a aracın çarpmasından sonra yaşananlar da hâlâ bir sır perdesinin arkasındadır.

Lakin, Çağatay’ın yaralı olduğu, ambulansta bilerek ya da bilmeyerek oksijen verilmediği, örtülmediği öne sürüldü.

Tuncay Çağatay da bunların kendi bilgisine geldiğini ancak herhangi bir bilginin doğrulanmadığını ifade ediyor.

Tuncay hanımın bazı sözleri var ki yeniden soruşturma açmaya değer cinsten, işte o sözler:

·        “Tabii o dönemde bir de şu söylendi. Polisin kazada arabayı süren kıza gidip ‘Merak etme biz seni kurtaracağız’ dediğini de duyduk…”

·        “Kazadan sonra polise gittim, polis bana ‘Olay çıkarmaya mı geldin’ dedi çok bozuldum…”

                                                                        

                    ***

Mustafa Çağatay’ın ölümü bu ülkede aydınlatılmamış bir sırdır…

Ve bu sır, aydınlatılana kadar bilinmezliğini koruyacak, tarihte not olarak yazılacaktır.

Ta ki gerçekler ortaya çıkana kadar…   

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri