Doktorlar Şeker hastası, kalp hastası v.s. olmamanız için neler yapmanız vede neler yapmamanız gerektiği konusunda hep uyarılarda bulunurlar. Hatta ve hatta “Şu şu şu belirtiler varsa, en kısa sürede doktorunuza görünün. Sizde potansiyel çok yüksek...” falan uyarısı bile yaparlar.
Tüm bunların habercisi vardır da “Çapulcu”, “Besleme”, “Piç”, “Vatan Haini”, “Satılmış” olma hastalığının bir habercisi veya belirtileri yok mu yani ? Vardır vardııır.. İster Türkiyeli isterse Kıbrıs’lı olun;
‘Büyüklerinizin’ söylediği her şeyi yanlış anlamaya (!) başlamışsanız; ‘Büyüklerinizin’ yaptığı her şeyi eleştirmeye başlamışsanız;
‘Büyüklerinizi’ artık ‘küçük’ görmeye başlamışsanız;
Sıkça “Aman Allahım..Bizi kimler yönetiyor ?” demeye başlamışsanız; Büyüklerinizin her icraatına “Bu işte bir bit yeniği var...” demeye başlamışsanız;
Şurada buradaki her eylem, her halk hareketinde ortalarda görünmeye başlamışsanız;
Bir sivil toplum örgütüne, bir sendikaya vb. üye olmuşsanız;
Ülkeniz ve insanınız adına ‘sesli’ veya ‘sessiz’ düşünme’ye başlamışsanız; Ülkeniz ve insanınız için endişelenmeye başlamışsanız;
Politikacı gördüğünüzde tüyleriniz diken diken olmaya başlamışsa;
Polis gördüğünüzde aklınıza TOMA, Biber Gazı, Cop v.s.gelmeye başlamışsa;
Bütün bunlara EK olarak, Kıbrıslı’ysanız
Aklınıza her estiğinde “Anavatan sen çok yaşaaaa” demiyorsanız;
Her ama her fırsatta “Anavatan şükraaaannn...” demiyorsanız; Anavatan’dan ‘Büyükleriniz’ geldiğinde önlerinde ‘el pençe divan’ durmuyorsanız;
Yalakalık konusunda cahil ve beceriksizseniz; İlle de ‘Barış’ diye ısrar ediyorsanız;
İlle de ‘Çözüm’ diye ısrarcıysanız;
Eylemler ve halk hareketlerinin tümüne katılmaya başlamışsanız;
Eylemlerde TC ve/veya KKTC bayrağı sallamıyorsanız;
Aklınıza her estiğinde TC Büyükelçiliği’ne yürümeye kalkarsanız;
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sağladığı tüm olanakları kullanıyorsanız;
K.K.T.C. her fırsatta ‘yok’ sayıyor ve bunu dillendiriyorsanız;
Eski-yeni, sizi tüm yönetenleri sorgulamaya başlamışsanız;
Eski’yi fazlaca kurcalamaya başlamışsanız;
Ananız belli de babanızın kim olduğunu bilmiyorsanız;
Tehlike çizgisindesiniz demektir. ‘Çapulculuk’ bir yana, ‘Besleme’, ‘Vatan Hainliği’, ‘Piç’lik hastalıklarına yakalanmanın eşiğindesiniz. En erken zamanda,
1. Evinize kapanın.
2. Dünya ve insanlarla olan ilişkilerinizi dondurun.
3. Televizyonlar, radyolar, gazeteler’le ilişkinizi tamamıyla kesin.
4. Internet’miş, Facebook’muş, Twitter’miş....Sakın haaaa....
5. Sakın kitap okumayın. Okumak ihtiyacınızı Kur’an okuyarak giderin.
6. Şarkı türkü dinlemeye kalkmayın. İlahiler dinleyerek rahatlayın.
7. Alkol çok çok yasak...Onun yerine bol bol ayran için..
8. Düşünmeyin. Düşünme hissine kapıldığınızda tuvalete gidin.
Bütün bunları yapmış olmanıza karşın hala kendinizi iyi hissetmiyorsanız, malesef iş işten geçmiş, olan olmuştur demektir. Boşuna uğraşmayın. Siz artık sadece bir ‘Çapulcu’ değil aynı zamanda ‘Besleme’, ‘Vatan Haini’, ‘Satılmış’ ve bir ‘Piç’siniz.