Dev-İş, CAS yönetiminin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda toplu iş sözleşmesinin görüşüleceği 6 Ocak tarihli toplantıya katılmadıklarını duyurdu, UBP-DP azınlık hükümetini göreve çağırdı.
Konu ile ilgili açıklama şöyle:
CAS emekçilerinin Sendikalaşma ve Toplu İş Sözleşmesi hakkı için Meclis önünde verdikleri mücadele bu gün itibarı ile 21. Gününe girdi.
Hükümet ise Kör Sağır Dilsizi oynamaya devam ediyor.
Sendikamızın yasalar nezdinde verdiği mücadele de sürerken, atanmış CAS yönetimi Başbakandan aldığı güçle yasa tanımaz icraatlarına devam ediyor.
CAS’ta yetkili sendika olmamızdan kaynaklanan hakkımızı kullanarak 42/1996 Toplu Sözleşmesi Grev ve Referandum yasası tahtında yaptığımız TİS görüşme taleplerine ısrarla icabet etmeyen CAS yönetimi, aynı yasa tahtında mukayyitliğin karara bağladığı TİS görüşme toplantısına da icabet etmeyerek Yasa tanımaz tutumunu sürdürüyor. Hatta bir adım daha ileriye giderek TİS toplantısı için resmi kararı aldığı gün bir duyuru yayınlayarak bu kararı tanımayıp inkâr ediyor. Bununla da yetinmeyip çalışanlara Anayasal haklarını kullanıp Sendikamız çatısı altında örgütlendiler diye 26 Kasımda başlattıkları sözde işten durdurma belgelerini 1.5 ay sonra ipe sapa gelmez gerekçelerle kör göze parmak misali tamda TİS görüşmesine gelmeleri gereken 06.01.2017 tarihinde tebliğ ederek meydan okumalarını sürdürüyor.
DEV-İŞ ve CAS emekçileri olarak soruyoruz:
-UBP-DP hükümeti kimin hükümetidir? Tüm KKTC vatandaşlarının mı? Yoksa kendilerine biat edenlerin mi?
-Yasalar yalnızca hükümetler için mi vardır?
-Hükümetler ve yasalar vatandaşların haklarını korumuyorsa burada hukuk devletinden veya demokrasiden nasıl söz edebiliriz?
-Anayasanın kendilerine tanıdığı hakkı kullandılar diye ekmek paralarıyla tehdit edilen CAS emekçilerinin haklarını KKTC’nin ilgili kurumları korumuyorsa kim koruyacaktır?
-Hükümetler ve yasalar yalnızca Sermayedarların hükümeti ve yasalarımıdır?
-KKTC’nin izole yapısı bu sebepten ötürümü korunmaya çalışılıyor?
Sendikalar Mukayyitliğinin TİS görüşmesi ile ilgili aldığı kararı ve aynı gün CAS yönetiminin yaptığı yalanlama