Ulusal Birlik Partisi (UBP) İskele Milletvekili Nazım Çavuşoğlu, UBP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıkladı.
Çavuşoğlu bu sabah basın toplantısı düzenleyerek adaylığını resmen açıkladı.
Çavuşoğlu, UBP’yi tek başına iktidara taşımak için aday olduğunu vurgulayarak, “Bu yüzden adayım” dedi.
Partililerinin kendisini genel başkan olması yönünde düşünceleri olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Güçlü UBP, güçlü demokrasi, güçlü devlet demektir” dedi.
Çavuşoğlu, genel başkan seçildikten sonra UBP siyaset okulu ve araştırma merkezi kuracağını da belirtti.
Kurultay sürecine de değinen Çavuşoğlu, “Kurultay süreci kavga süreci olmayacaktır, aday olan arkadaşlar benim yol arkadaşımdır” dedi.
Çavuşoğlu ayrıca şunları kaydetti:
"Egolarımı tatmin etmek için değil, ülkeye hizmet için adayım”
“Ülkenin başbakanlığına aday olduğumun bilinçindeyim”
BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ ŞÖYLE:
"Hepinizi en içten duygularımla, sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum... Basın toplantımıza, hoş geldiniz ...
Ulusal Birlik Partisi, Parti Meclisi’nin 31 Ekim tarihinde yapılmasını kararlaştırdığı 20. Olağan Kurultaymız’da Genel Başkanlığa aday olduğumu sizlerin karşısında çok sevdiğim, ülkeme, partililerimize açıklamak istiyorum.
Halkımız ve partimiz için çok çalışarak, yararlı projeler üretmek için, dürüst, açık, birleştirici bir anlayışla saygı ve sevgi çerçevesinde ve tüm iyi niyetimizle çıkmış olduğumuz bu yolda Allah yardımcımız olsun.
Yaptığımız temaslar, uzun yıllardır UBP’lilerin ve halkımızın bana gösterdiği ilgi, cesaretlendirici, yüreklendirici, güç veren sözleri, bu seçim yarışından başarı ile çıkacağımızın somut göstergesidir. Arkadaşlarım, yetkili organlarımız ve halkımızla birlikte UBP ve ülkemiz için çok başarılı işler yapma olanağı bulabileceğimizden eminim.
Şimdiden, genel başkanlık yarışı seçim sonuçlarının ülkemize, halkımıza, partimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Genel Başkanlık yarışına girecek herkese, yetkili organlarımıza, köy, mahalle,ilçe örgütlerimiz için aday olacaklara, bu sürece emekleri, oyları ile katılacak, katkı koyacak olan üyelerimize başarılar temenni ediyorum.
Açıklamalarımı üç temel başlık altında topladım.
1) UBP GENEL BAŞKANLIĞI’NA NEDEN ADAY OLUYORUM?
2) UBP İÇİN DÜŞÜNCELERİMİZ, PROJELERİMİZ VE YAPACAKLARIMIZ...
3) ÜLKEMİZ, VATANIMIZ ve HALKIMIZ İÇİN YAPACAKLARIMIZ...
Değerli kardeşlerim benim Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanlığı’na adaylığımın gündeme gelmesi, konuşulması yeni bir olgu değildir.
Hepinizin bildiği üzere ilk kez 14 Aralık 2003 genel seçimlerinde Ulusal Birlik Partisi’nden İskele milletvekili oldum.
Seçildiğim günden bu yana partimin mecliste ve meclis dışında verdiği bütün görevleri layıkıyla yapmaya çalıştım. Bir gün bile halkımızdan tabanımızdan hiç kopmadım.
Sıkıntılı günler geçirdiğimiz 2006 yılında oybirliği ile Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri oldum.
2008 yılında önemli bir kurultay gerçekleştirip genel başkanımızı değiştirirken partinin genel sekreteri idim ve sanırım hiçbir tartışma yaşanmadan bu kurultayın sonuçlanmasında ve kurultaydan kardeşçe çıkmamızda çok büyük katkımın olduğu halen herkes ifade etmektedir.
2008 kurultayımızdan hemen sonra Parti Meclisimiz tarafından oybirliği ile yeniden Genel Sekreterlik görevine seçildim.
2009 yılında Sayın Derviş Eroğlu’nun Genel Başkanlığı’nda tek başımıza 26 milletvekili ile iktidara gelirken onurla, gururla UBP Genel Sekreterlik görevinde bulunuyordum.
2010 yılında Sayın Derviş Eroğlu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 3’ncü Cumhurbaşkanı seçilip parti genel başkanlığından ayrıldıktan sonra yapılan tüm kurultaylarda adım Genel Başkan adayları arasında geçiyordu ancak ben uzlaşı adına fedakarlık yapmayı tercih ettim.
2012 yılında ise yine gerek tabandan gerekse tavandan Genel Başkan adayı olmam için telkinler yoğunlaştı.
O günün koşullarında girmeyi uygun görmedim.
Çoğu arkadaşıma göre girmeliydim. Bugün bile hala “o kurultaya girmeliydin”, diyen çok kardeşim var.
Değerli kardeşlerim, yine hepinizin bildiği üzere 2013 yılında erken genel seçim yapılıncaya dek, Tarım Bakanlığı, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı görevlerinde bulundum.
2013 seçimlerinden sonra partimizde Genel Başkanlık değişimi söz konusu olduğunda ise yine,tabandan, halkımızdan gelen telkinler,istemler ve yapabileceğime, başarılı olabileceğime olan inancımla ben de aday olmak istediğimi ortaya koydum.
Ancak o dönemde,“kurultaya tek adayla gidilsin, UBP Meclis grubu kendi içerisinde bir isim belirlesin ve o isim kurultayda tek aday olsun” gibi bir görüş belirlendi.
Öyle de oldu.
Ben ve şu anki genel başkanımızın da aramızda olduğu bazı arkadaşlar, grupta genel başkanlığa aday olduk.
Sanırım bu ifade ettiklerim bazı kişilerin “Çavuşoğlu Bakanlık alamadı, o yüzden aday oldu” şeklindeki iddialarına yeterli yanıtı teşkil etmektedir.
Değerli medya mensupları gelelim günümüze ve neden aday oldum sorusunun yanıtına;
UBP Genel Başkanlığı’na adayım çünkü; Partimiz,ülkemiz, halkımız için başarılı işler yapacak birikime, dirayete, çalışkanlığa ve vizyona sahibim.
UBP’nin çok çalışmaya, birliğe, kardeşliğe, büyük düşünen, partimizi tek başına iktidara taşıyacak bir Genel Başkana ihtiyaç duyduğu için adayım.
Adayım çünkü; UBP’nin ve ülkemizin gerek Kıbrıs konusundaki gelişmeler, gerekse sosyo-ekonomik durumumuz göz önünde tutulduğunda çok kritik bir süreçten geçmekte olduğunu görüyorum. Bu kritik süreçte ciddi katkı sağlayacağıma inanıyorum.
Adayım çünkü UBP’lilerin çoğunluğunun isteminin, talebinin benim genel başkan olmam yönünde olduğuna inanıyorum.
UBP’yle ilgili düşüncelerime, projelerime ve Genel Başkan seçilmem halinde ne yapacağıma dair görüşlerim ise özetle şöyledir;
Ulusal Birlik Partisi demokrasimiz, egemenliğimiz, çağdaş, refah içinde,yaşam kalitesi yüksek Devlet ve toplum yaşantımız için vazgeçilemez bir siyasal Partidir.
UBP, değerleri ve hedefleri olan, güçlü bir partidir...
UBP’nin ideolojisi Kıbrıs Türkünü azınlık noktasından alıp, devlet noktasına getiren düşüncedir.
UBP, Kıbrıs Türk Halkı’nın özü, sözü ve gerçek özgürlükçü, atılımcı ruhudur.
UBP, Kıbrıs Türkü’nün en fazla güven duyarak, inanarak birinci parti çıkardığı, bünyesinden Cumhurbaşkanları, Başbakanlar çıkaran lider, önder partidir.
UBP, Anavatan Türkiye ile karşılıklı sevgi, saygıya dayalı iki devlet temelinde ve dünya ile onurlu ilişki demektir.
UBP, aynı partide ancak, ortak bir duruştan yoksunlaşan, herkesin bir sonraki seçimde nasıl kazanırım güdüsü ile kendi aklınca hareket ettiği, ideolojk temele ve öze dayalı politika yapması gerekenlerin, dedikodu taşıyıcılığı yaptığı, parti içi disiplinin ayaklar altına alındığı, kısırlaşmış, üretkenlikten kopmuş, çözüm üreten değil, sorun yaratan bir parti asla olamaz..
UBP, inatların değil inançların partisidir.
UBP kişisel değil ilkesel duruşların partisidir.
UBP değerlilerin değil değerlerin partisidir.
UBP, güçlü, üretken, halkla bütünleşen, herkesin ortak bir amaç için çok çalıştığı bir parti olmalıdır.
Çünkü güçlü UBP, güçlü devlet demektir.
Çünkü güçlü UBP, güçlü Halk demektir.
Çünkü demokrasiyi kendi içinde özümsemiş güçlü UBP, güçlü demokrasi demektir.
O nedenledir ki ilk işimiz UBP’de az önce ifade ettiklerimin gerçekleşmesi için gereken fikirsel alt yapı ve kadroların oluşmasını sağlamak olacaktır.
Bu bağlamda özümüzden, temel ideolojimizden, hedeflerimizden kopmadan, gururla andığımız tarihimizden ve başarılarımızdan ilham alarak, tüm tezlerimizi ele alacağız.
Günümüz iletişim teknolojileri kullanılarak ulaşacağımız daha geniş kitlelerle,parti tezlerive politikaları paylaşılacak ve katılımcı demokratik bir anlayışıyla geliştirilecektir.
“UBP Siyaset Okulu ve Siyasal Araştırmalar Merkezi” kurularak siyaset üretme, siyasi kadrolarımızı sürekli eğitme yoluna gidilecektir.
Partinin sesinim etkin bir şekilde tüm KKTC’ye ve dünyaya duyurulması için “İletişim ve Medya Merkezimiz” yaşama geçirilecektir, Parti gazetemiz özerk bir hale getirilecek bunun için gereken kadro mutlaka oluşturulacaktır.
Kapılarını yepyeni yüzlere, yepyeni fikirlere açmış, insanları sadece cinsiyet kotalarına göre değil, onları aynı zamanda fikirsel, yetenek, mesleki becerilerine göre de değerlendiren bir anlayışla hareket eden bir UBP mutlaka yaşama geçirilecektir.
UBP gençlere gerçek anlamda önem veren, onların yetişmiş ilkeli bireyler olarak siyaset alanına kazandırılmalarını destekleyen bir yapıya kavuşturulacaktır.
UBP,kadınlarımızınsiyaset dünyamıza katacaklarının farkında olarak gerçek anlamda cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldıracak ve onlara fırsat eşitliği yaratacak ortamı sağlama ilkesiyle hareket edecektir.
UBP, ülkesinin kendi ayakları üzerinde durmasını birincil hedef haline getirmiş, ülkedeki kalkınmaya öncelik veren, ekonomik sorunların ortadan kaldırılması için seferberlik ilan eden, büyük projeleri hayata geçirmeyi hedefleyen, büyük düşünen, kişiye özel değil topluma genel icraatları merkeze alan bir yapıya kavuşturulacaktır.
UBP tüzüğü yenilenmiştir ancak yeni tüzüğümüz 31 Ekim kurultayımızda ilk kez uygulanacaktır. Yaşamakta olduğumuz süreç ışığında ve gelen öneriler, yapılan eleştiriler dikkate alınarak, gerekmesi halinde yeni düzenlemeler için bir kez daha tüzük kurultayına gidilecektir.
UBP,genel başkanı seçilmem halinde, yetkili kurullarımız tarafından yıllık olarak onaylanan bütçe ile yönetilecektir. Bütçemizin uygulama raporları her üç ayda bir, Parti Genel Yönetim Kurulumuza sunulacak, böylece şeffaf hesap verebilir bir anlayış yerleştirilecektir.
UBP genel sekreterliğim döneminde UBP banka kartı ile ilgili yaptığımız çalışmalar tekrar canlandırılacak ve hayata geçirilecektir.
Çok amaçlı olarak kullanılabilecek elektronik UBP üye kartı hazırlanması yoluna gidilecektir.
Başkent Lefkoşa’da partimizin mülk edinme hedefine binaen tüm parti toplantılarımızı yapabileceğimiz, etkinlikler düzenlememize elverişli, bünyesinde gelir elde edebileceğimiz iş yerlerinin de olacağı bir yapıya kavuşmamız için teklif usulü ile proje hazırlatılması ve uygulama için uygun koşulların yaratılması amacı ile çalışılacaktır.
İlçe, köy, mahalle örgüt binalarımıza gereken ilgi gösterilecek, buraların daha etkin ve verimli kullanılabilmesi için üyelerimiz, gönüllülerimizle birlikte gereken çalışmalar yapılacaktır.
Değerli kardeşlerim siyasal partilerde en önemli şey sevgi, saygı kardeşlik, dostluk ve el-ele, gönül gönüle yürüyüştür.
Bizim gelişimizle birlikte UBP genel başkanlığı birkaç saat değil günde yirmi dört saat çalışacaktır. UBP genel başkanlığının ve genel başkanının kapıları saat mefhumundan bağımsız 24 saat açık olacaktır.
Tüm UBP’lilerle,halkımızla 24 saat diyalog içinde olacağım.
Tüm UBP’lilere ve halkımıza karşı adil davranacağım, herkese aynı yakınlıkta olacağım.
Benim hedefim egolarımı tatmin etmek değil, partime, ülkeme yararlı işler yapmak, ülkeme hizmet etmektir.
O nedenle sizin vasıtanızla şunu ilan ediyorum: UBP kurultay süreci benim için bir kavga, kargaşa yaratma ve bundan nemalanma süreci olmayacaktır.
Bugünkü Genel Başkanımız dahil, UBP Genel Başkanlığı için aday olacak herkes benim kardeşimdir, yol arkadaşımdır.
Benim üyelerimizden ricam, özgür iradeleri ile sandık başına gitmeleri ve demekratik bir anlıyışla partimiz için canla başla çalışacağına inandıkları ve güvendikleri, daha başarılı olacağını düşündükleri,bir adayı yeni genel başkan olarak seçmeleridir.
Hiç endişe etmesinler; UBP güzel günlere ilerleyecek ve halkımızı bugünden çok daha güzel günlere taşıyacaktır.
UBP’liler en küçük bir endişe içinde olmasın, UBP mutlaka güçlenecek, UBP mutlaka büyüyecek ve tek başına iktidara gelecek gücü yakalayacaktır.
Ben, sadece UBP Genel Başkanlığı’na aday olmuyorum.
UBP Genel Başkanlığı’na aday olurken partimizi tek başına iktidara taşımaya ve bu ülkenin başbakanlığına da aday olduğumun bilincindeyim.
Çalışmalarımı işte bu vizyonla sürdürüyorum.
Memnuniyetle ifade edeyim ki halkımızdan, partililerimizden çok büyük teveccüh görüyorum.
İnşallah hep birlikte başaracağız!
Saygıdeğer basın mensupları,
Ülke vizyonu ve projelerimiz elinizdeki kitapçıkta 26 madde olarak yer almaktadır.Ülkemiz için eğitimden sağlığa ulaştırmadan ekonomik programlara, yönetimden kadın haklarına kadar, önerilerimizle ve halkımızın daha iyiye daha güzele, çağdaş normlarda adil eşit özgür şartlarda, refah ve mutluluk içinde yaşamasını sağlayacak plan ve programlarımızla yola çıktık. Çıktığımız bu yolda halka hizmet etmek, bu uğurda çalışmak bizim birinci sorumluluğumuzdur. En yüce değer ve en kutsal sorumluluk halka hizmettir.
Saygıdeğer basın mensupları,
Yapısal reformlarını hayata geçirmiş, kendi kendine yeten, kendi kendini yöneten, kurumlarına ve halkına her alanda sahip çıkan adil, demokratik, çağdaş, dürüst ve hesap verebilir bir anlayışla yönetilen, halkının vatandaşı olmaktan gurur duyduğu bir KKTC yaratmak adına oluşturduğumuz ülke vizyonumuzu dasizlerle paylaşmak istiyorum...
Ülke Vizyonu
1. Adil, demokratik, dürüst ve hesap verebilir bir yönetim
Kıbrıs Türk Halkı adil, demokratik, dürüst, hesap verebilir ve temiz bir yönetim anlayışı ile yönetilmelidir. Adaletin, eşitliğin, özgürlüğün, toplumsal huzurun ve güvenliğin garantisi temiz (şeffaf) yönetimdir. Ülkede erozyona uğrayan adalet duygusunun yeniden güçlendiği, siyasete ve siyasetçiye güvenin arttığı, ne söylediğini bilen ve her söylediğini yapan bir siyaset anlayışının geri geldiği, anayasası ve yasaları demokratik ve çağdaş bir KKTC yaratmak bu ülkeyi yönetenlerin ilk görevidir.
2. Çağdaş ve Demokratik yasalara sahip bir KKTC
Kıbrıs Türk Halkının geleceğe taşınmasında ciddi engeller yaratan, Anayasal değişikliklerin ve Kamu Reformu'nun diğer yandan siyaseti kısır bir döngüye sokan, Partiler yasası ve Seçim Yasalarının yenilenmesi hayati öneme sahiptir. Yıllardır dile getirilen bu değişikliklerin artık bir an önce hayata geçirilmesinin ısrarla takipçisi ve sağlayıcısı olunacaktır.
3. Kendi kendini yönetme erkini eline almış irade sahibi bir devlet
Kendi kendini yönetme hakkını sonuna kadar kullanmak, devlet sahibi olmuş bir halkın en doğal beklentisidir. Bu iradesinden yoksunlaşmış, özgüveni kırılmış, bağımsız karar alma yetisini yitirmiş yöneticilerin görüntüsü bu ülkede yaşayan kimsenin hoşuna gitmemektedir. Gerek farklı anlayışları gerekse özgüven yoksunu yöneticilerin ortaya çıkardığı görüntü derhal değiştirilmeli, ülkeyi yönetme iradesi, öz olarak da şekil olarak da ortaya konmalıdır.
4. Kurumlarını yaşatan, kurumları ile yaşayan bir ülke
Kıbrıs Türk Halkının özünden çıkan ve bizi ifade eden kurumlarımızın bir bir yok olması tıpkı her Kıbrıs Türkü gibi bizleri de rahatsız etmektedir. Kurumlarımız yaşayabilmeleri için evrensel ekonomik akıl gözetilerek yeniden yapılandırılmalı ve bu bakış açısı ile geleceğe taşınmaları için gerekli adımlar atılmalıdır.
5. Ülkenin Sosyal ve Kültürel yapısını önemseyen bir yönetim
Ülkenin ekonomik ve sosyal gereksinimleri de göz önünde bulundurularak bir siyaset belirlenecek Kıbrıs Türk Halkının kültürel yapısı ve siyasal iradesini olumsuz etkilemeyecek politikalar oluşturulacaktır. Tıpkı tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi bunların kontrol altında tutulması, ayrıştırıcı olmayan evrensel kurallara bağlanması varsa mağduriyetlerin giderilmesi ve her şeyden önemlisi ortaya konulacak açık, anlaşılır yasalarla yeni mağduriyetlerin yaratılmaması ivedilikle sağlanmalıdır. Bu konularda atılacak olan adımlarda toplumsal hassasiyetler dikkate alınarak düzenlemeler yapılacaktır. Bu çerçevede çalışma hayatı ile burada yaşamak maksatlı bulunma ayrı ayrı değerlendirilecektir.
6. Yaşayabilir ve içinde yaşanabilir bir çözüm
Masada macera değil çözüm arayan, ideolojik saplantılardan uzak bir bakış açısı ile yürütülecek olan tüm çözüm arayışlarının samimiyetle destekçisi olacağız. Çözüm kapsamında Ulusal Birlik Partisi'nin de temel kriterleri haline gelmiş; İki kurucu devletten oluşan ve egemenliğin iki halktan kaynaklandığı, iki toplumlu iki kesimli siyasi eşitliğe dayalı, ekonomik alanda eşit söz hakkına sahip olduğumuz, gerçekleşecek çözümde varılacak anlaşmanın AB'nin birincil hukuku olacağı, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin etkin ve fiili garantisinin devam ettiği, KKTC vatandaşları arasında hiçbir ayırım yapmayan bir çözüm modelini içtenlikle destekliyoruz.
7. Anavatan Türkiye ile karşılıklı saygı temelinde, devletsel nitelikte ilişkiler
Kendi geleceğimizi kendimizin inşa edeceği bilinciyle, planlarımız, projelerimizle ekonomik ve tarihsel bağlarımızla daima bize güç kaynağı olan T.C. ile karşılıklı saygı temeline dayalı bir ilişki gerçekleşecektir. Asırlardır tarihsel, kültürel ve ortak mücadelelere dayanan bu sarsılmaz birlikteliğin salt ekonomik ilişkilere indirgenmesi çok büyük bir yanılgı olur. Kıbrıs sorununun çözümünde ise T.C ile ortak dil ve ortak sorumlulukla çözüme odaklı anlayış geliştirilecektir.
8. Dünyadaki Kıbrıs Türklerine kucak açan ve onları bağrına basan bir KKTC
Dış Türkler konusu bizim için çok özel bir konu başlığı olacak ve bu konudaki girişimlerimizi tüm tabuları yıkarak gerçekleştireceğiz. Dış ülkelere farklı gerekçelerle göç etmiş ve dış ülkelerde yaşamlarını sürdüren vatandaşlarımız artık yok sayılmayacaktır. Yapılacak değişikliklerle Kıbrıs Türklerinin yoğunlukla yaşadığı ülkelerin kendi iç anayasal durumları da göz önüne alınarak yürütülecek yasal düzenlemelerin hayata geçmesi ile dünyadaki Kıbrıs Türklerine ilk etapta seçme hakkının tanınması için gerekli çalışmalar yapılacaktır.
9. Kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlendiği bir KKTC
Ayrıcalıksız bir toplum yaratmak amacıyla, kadınların toplumsal ve kamusal yaşama daha aktif ve daha etkin katılımının sağlanması için gerekli tüm önlemler alınacaktır. Kadınların siyasette ve siyasi alanda faal olarak görev almaları için pozitif ayrımcılık yapılacaktır. Kadınlarla ilgili dernek, kurum, kuruluş, vakıf ve sivil toplum örgütlerine destek sağlanacak; kadınları ilgilendiren yasal düzenlemeler yapılırken bu örgütlerle işbirliği içinde çalışmalarda bulunulacaktır. Kadına yönelik şiddetin ayrıca cinsel ve ekonomik istismarın önlenmesi, öncelikli politikalarımız arasındadır. Ev kadınlarının sosyal güvence kazanmasını sağlayacak çalışmalar yapılacak, ev içi emeğin saygınlığı korunarak kadınlar için yeni istihdam alanları oluşturulacaktır. Kadınların, eğitim, çalışma hayatı, çocuk ve aile sorumlulukları dikkate alınarak sosyal güvenlik ve çalışma koşullarında iyileştirmeler yapmak amacıyla çalışmalar başlatılacaktır.
10. Katılımcı, Demokrasi kültürünü içselleştirmiş, Sendikaları ve STK'ları ile diyalog
içinde bir Yönetim AnlayışıSendikalar, Sivil Toplum Örgütleri gerek dünyada gerekse ülkemizde yönetimin, denetimi ve yönlendirilmesi noktasında varlıkları ile önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Ben bilirim ben yaparım anlayışı ile günümüzde bir yere varmak mümkün değildir. Kendi alanlarında uzmanlaşmış kişilerin bir araya gelerek oluşturdukları bu gönüllü kuruluşlarla istişare edilerek hareket edilmesi ve yapılan uygulamalarda maksimum fayda sağlanması katılımcı demokrasinin gereğidir. Tüm sendikalar ve STK'lara bakışımız bu perspektifle ele alınacak, tüm sendikalar ve STK’larla birlikte zümresel çıkarlar için değil toplumsal çıkarlar doğrultusunda işbirliği yapılacaktır.
11. Yönetime, üretime, geleceğe ortak bir gençlik
Kıbrıs Türkü'nün öz güveni yüksektir. Bu nedenledir ki dünyanın dört bir yanında eğitim alarak iş bulmakta ve önemli makamlara gelebilmektedir. Gençlerimizin eğitiminde ve kariyer edinmelerinde, dünya gençleri ile birlikte onlarla ortak şans ve geleceğe sahip olabilmeleri için yeni politikalar üretilecek, her kademede yönetimden üretime çalışma hayatının ihtiyaç duyduğu tüm iş kollarında gençliğin enerjisinden ve yeni fikirlerinden yararlanılacaktır.
12. Çevre politikalarını oluşturan bir yönetim, çevre bilinci yükselen bir toplum
Çevre politikalarının oluşturulmasında ve hayata geçirilmesinde katılımcı demokrasi ilkesinden hareketle sivil toplum örgütlerinin ve yerel yönetimlerin önemi büyüktür. Bu nedenle çevre ile ilgili programlamalar ve planlamaları yaşayan ve yaşatılan çevre bilinciyle merkezden değil, yerinden yönetimler aracılığıyla gerçekleştirilecektir. Uygulamalarda halkçı bir anlayış gözetilecek, çevre konusunda vatandaşlarımızdan gelen her türlü şikayet dikkatle incelenecek, çevre sorunlarının çözümünde vatandaşların inisiyatif alması teşvik edilecektir. Çevre ile ilgili uluslararası örgütlerin talepleri ve çalışmaları dikkate alınacaktır. Çocuklarımızın mirası olan çevre bilgi, sevgi ve sorumluluk duygusu ile korunur, çevremiz yaşanmaz hale geldikten sonra çevre bilincinden bahsetmek anlamsızdır, bunun için küçük yaşlardan itibaren çevre bilinci kazandırılacak bir eğitim programının yaygınlaştırılması öncelikli görevimiz olacaktır.
13. Suya kavuşan ve suyu iyi yöneten bir devlet
Anavatan Türkiye'den su getirilmesi projesi, Ulusal Birlik Partisi’nin öteden beri üzerinde büyük önemle durduğu konuların başında gelmektedir. Bu projenin uygulanması stratejik, sosyal ve ekonomik atılımlarımız için büyük önem taşımaktadır. Su projesinin paydaşlarla birlikte doğru bir şekilde uygulanması için istişare mekanizmasının sağlıklı kullanılması yönüne gidilecek ve geçikmeksizin gereken yasal düzenlemeler yapılacaktır. Bunun yanı sıra ülkemizde var olan doğal su kaynaklarımız korunması, su havzalarımızın kirletilmemesi amacıyla yasal düzenlemelerin yapılması sağlanacaktır.
14. Yenilenebilir, ucuz, temiz, yeşil enerji kaynakları arttırılan bir KKTC
Enerji politikalarımızın temelini, enerjinin ucuz ve güvenilir bir şekilde temin edilmesi, rekabete dayalı enerji piyasaları ile entegrasyon, vatandaşın bütçesindeki yükün azaltılması, çevre ve insan sağlığının korunması oluşturmaktadır. Yenilenebilir ve alternatif enerji kaynaklarının kullanımı teşvik edilecektir. Maliyet arttıran tüm unsurların üzerine gidilecek, kablo ile elektrik getirilerek sistemimize entegre edilmesi için anavatan Türkiye ile gerekli işbirliği yapılacaktır.
15. Dünya ile barışan dünya ile yarışan bir KKTC
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dış ilişkileri bize göre sadece Kıbrıs Sorunu kapsamında ele alınmamalıdır. Bilinmektedir ki dünya ticareti, dinsel, ırksal ve kimliksel temellerden her gün biraz daha bağımsızlaşmaktadır. Bu bakış açısından hareketle, gerek AB Yeşil Hat Tüzüğü bağlantılarının geliştirilmesinin, gerekse Türki Cumhuriyetler, Müslüman Ülkeler, Afrika ve Orta Doğu ülkeleri ile yakın ticari ilişkilerin tesis edilmesinin ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlayacağı inancındayız.
16. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele
Kamu harcamalarında tasarruf sağlanırken diğer yandan kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilerek adil bir vergi sistemiyle gelirlerinin artması sağlanacaktır. Kamunun kaynak dağıtım mekanizmalarında yolsuzluğun azaltılabilmesi için arazi tahsisi, vergi, ihaleler, devlet yardımları, krediler, teşvikler, sübvansiyonlar, gümrük işlemleri, işe alma, terfi ve tayinlerde, siyaset-sermaye ilişkilerinde şeffaflık sağlanmalıdır. “Vergi barışı projesi “çerçevesinde, kayıt dışılığı kontrol altına almak amacıyla vergide yeni sayfa açılacaktır. Bu proje kapsamında, vergi ihtilafları ile ilgili dosyalar vergi ve faiz indirimi yoluyla tasfiye edilecek; matrah artırımı, tahsilât kolaylığı, stok affı, demirbaş affı gibi yollarla sistemin kayıtlı ekonomiye geçirilmesi için yapılan çalışmaların sonucu sıkı sıkıya takip edilecektir. Kurum kazançlarının vergilendirilmesinde, gelir ve kurumlar vergisi arasında entegrasyon sağlanacaktır. Böylece, bir yandan kurum kazançları üzerindeki vergi yükü azaltılırken, diğer yandan gerçek kişi kazançlarının daha net tespiti mümkün olacaktır. Bu düzenlemeler AB'ye uyum ve yabancı sermayenin vergilendirilmesi açısından da önem taşımaktadır. Damga vergisi ve harçlar gibi işleme dayalı vergilerin çoğu kaldırılacak, kalanların ise oranları düşürülerek üst sınır getirilecektir. Böylece olayların ekonomik boyutunun kavranması kolaylaştırılarak gelir, kurumlar ve katma değer vergisi hasılatı artırılacaktır.
17. Sağlıklı bir ekonomik sistemine sahip KKTC
Ekonomik misyonumuz vatandaşlarımızın yaşam kalitesinin, refah ve mutluluğunun artırılmasıdır. KKTC'nin tüm kurum ve kurallarıyla çalışan bir piyasa ekonomisine sahip olması, devletin ekonomideki işlevinin düzenleyici ve denetleyici olması önceliğimizdir. Bu amaçla sağlıklı belge ve bilgi akış sisteminin kurulması, kamu hizmetlerinde kalite, verimlilik, etkinlik ve vatandaşın memnuniyeti esas alınacaktır. İşsizliği azaltmak, hayat pahalılığını önlemek ve gelir dağılımında adaleti sağlamak için düzenlemeler yapılacaktır. Dış ticaretin geliştirilmesini ve ihracatın artırılması için yapılacak düzenlemelerle istihdam politikaları da sağlıklı bir zemine oturtulacaktır. Ekonomi politikalarının belirlenmesine ve uygulanmasına, başta ticaret ve sanayi odaları olmak üzere, ekonomiyle ilgili tüm sivil toplum kuruluşlarının katılımları sağlanacaktır. Sürekli ve sürdürülebilir ekonomik büyüme stratejisi, etkin ve güven veren bir ekonomi yönetimiyle mümkündür, gündelik, popülist, kısa vadeli bir ekonomi anlayışı yerine gerçekçi, uzun vadeli, reformist ve dinamik bir ekonomi anlayışı benimsemiştir.
18. Kendi kendine yeten bir ülke hedefiyle uluslar arası standartlarda üretim
Ülkemizin temel sanayi sektörü hedefi; uluslararası standartlara uygun, kalite ve fiyat açısından rekabet edebilen, katma değeri yüksek ürünler üreten, tüketici güvenliğinin esas alındığı, yeni teknolojilerin kullanıldığı ve tarımsal ihracatı desteklemeye yönelik, çevreye duyarlı bir imalat sanayi sektörü ile ticaret sektörünün oluşturulmasıdır. Faaliyet konusu, kapasite ve istihdam konularını içeren işyeri sayımları yapılarak sayım sonuçlarını içeren işyeri envanter çıkarılacaktır. KOBİ stratejisi en kısa sürede oluşturulacaktır. Organize sanayi bölgelerinin kapasiteleri artırılacak ve sanayi kuruluşları bu bölgelerde toplanacaktır. Yapılan bu çalışmalar neticesinde ülkemiz sanayisinin durumu, benzer ülke sanayileri ile aynı kapasitede olacaktır.
19. Eğitimde çığır açan reformlarla çalışma hayatı planlanan bir KKTC
İyi bir eğitim lüks değildir, eğitim temel bir haktır. Bir ülkenin kaderi ve geleceği eğitim kurumlarında şekillendirilir, eğitim sisteminin içeriği ve niteliği bir ülkenin geleceğini belirler. Planlı eğitim, ihtiyaçlara göre yetişmiş insan gücü, doğru bilgilerle, doğru ellerde ve doğru yerlerde yetişen çocuklarımız geleceğimiz açısından hayati önem taşımaktadır. Mevcut sistemin getirileri ve götürüleri apaçık ortada dururken bunları hala görmezlikten gelmek ve gereken reformları yapmamak bu ülkenin geleceğini umursamamaktır. Biz eğitimin, eğitimcilerin ve farklı sektörlerin de fikir, görüş ve önerilerini alarak yeniden planlanması gerektiğini düşünüyoruz. Merkezleşmiş ve tüm ihtiyaçlara cevap veren kampüslerin sadece üniversitelerle sınırlı kalmaması, orta eğitimin de çok programlı ihtiyaçları karşılayacak şekilde farklı bölümleri kendi bünyesinde barındıracak şekilde kampüsleşmesi gerekliliğine inanıyoruz. Biz yeni dönemde eğitim planlamamızı bu bakış açısından hareketle ve bu vizyonla hayata geçireceğiz.
20. Rekabet gücü yükselen eğtim kalitesi artan üniversiteleri ile 150 bin öğrenci hedefineyürüyen bir KKTC
Üniversitelerimiz ekonomimizin can damarını oluşturmaktadır. Üniversitelerimizin dünya ile rekabet edebilmeleri ancak öğretim kalitesinin gerçek anlamda yürütülecek denetimlerle artırılması, bölümlerin çeşitlendirilmesi, altyapı eksikliklerinin giderilmesi, öğrencilerin yaşamsal alanlarının düzenlenmesi ile mümkündür. Ülkedeki öğrenci sayısının 150 bini aşması ancak bu şekilde mümkün olabilir. Bu temel sektörde yapılacak reform nitelikli uygulamalar inanıyoruz ki Kıbrıs Türk Ekonomisini kendi ayakları üzerine kaldıracaktır. Bu hedefler için YÖDAK ın görevini yapması sağlanacaktır. Bu açaçla gerekli yasal düzenlemeler hem MEB hem YÖDAK düzeyinde yeniden ele alınacaktır.
21. E-Devlet projesini tamamlayarak çağ atlayan bir KKTC
E-Devlet Projesi bu ülke için bir çağ döngüsüdür. E-Devlet Projesine geçilmesi ülkedeki tüm tabuları yıkacak, devlet tüm kamusal düzene hakim olacak ve gerçek anlamda yürütmesi gereken denetim ve planlama misyonuna kavuşmuş olacaktır. Dönemimizde hayata geçirdiğimiz e-pasaport, tamamlanmak üzere devrettiğimiz e-tapu ve ivme kazandırdığımız e-nüfus, e-kimlik ancak E-Devlet Projesi'nin hayata geçmesi ile gerçek anlamda işe yarar hale gelebilir. Biz bu konu üzerinde hassasiyetle durmaktayız. E-Devlet Projesi'ni en az anayasal ve yasal reformlar kadar bu ülkenin önünü açacak temel reformlardan biri olarak görmekteyiz. Sağlıktan, Eğitime, Maliyeden, Güvenliğe, Vergiden, Ulaştırmaya, Nüfustan, Ticaret hayatına kadar tüm konuları etkisi altına alacak bu uygulama ülkede çok daha hızlı çok daha verimli bir denetimin, kontrolün ve planlamanın hayata geçirilmesine temel teşkil edecektir.
22. Herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu bir KKTC
Sosyal güvenlik alanında, e-devlet temelinde tüm kamu kurum ve kuruluşları arasında koordinasyon ve işbirliğini sağlanacak, sosyal politika uygulamalarının en önemli ve en etkili aracının sosyal güvenlik sistemi olduğu gerçeğinden hareketle; sosyal güvenliği sosyal sigorta, sosyal hizmet ve sosyal yardım üçlü durumunun iyileştirilmesi için çalışmalar yapılacaktır. Özellikle sigortasız işçi çalıştırılmasının önüne mutlaka geçilecektir. Böylece, sigortasız çalışanın sigorta kapsamına alınmasıyla birlikte eş ve çocuklarının da güvenceye kavuşması sağlanacaktır. Çocuklar, gençler ve yaşlılarla ilgili sosyal hizmet programlarının kalitesinin artırılmasına ve genişletilmesine önem verilecektir. Engelli vatandaşlarımızın mesleki ve tıbbi rehabilitasyonu genişletilecektir. Bu konuda hizmet ve imkan sunan bir anlayışla hareket edilecektir. Ömür boyu bakım ve tedaviye muhtaç engellilerimizin bakım ve tedavilerinde kolaylıklar, öncelikler ve seçenekler oluşturulacaktır. Ülkemizde ekonomik nedenlerden dolayı gittikçe artan sayıda eşlerin çalışma hayatına katılması, özellikle çocuklarla yaşlıların bakımında problemler oluşturmaktadır. Bunun giderilmesi için kreşler, huzurevleri hastanelerinin genişletilmesine önem verilecektir. Yaşlılara ve muhtaçlara yapılan sosyal yardımlar günün şartlarına göre yeniden gözden geçirilecektir. KKTC dışında çalışan vatandaşlarımızın sorunları ile yakından ilgilenilecek, çalışma şartları ve sosyal güvenliklerinin iyileştirilmesi için çalıştıkları ülkelerle sosyal güvenlik alanında antlaşmalar ve düzenlemeler yönüne gidilecektir.
23. Çağdaş ölçütlerde, izlenebilir, hak ettiğimiz bir sağlık sistemi
Doğumdan itibaren yaşam kalitemiz, huzurumuz, yaşam endişemiz olmadan çalışma hayatına katkı koyabilmemiz sağlık ile mümkündür. Etkin ve verimli sağlık politikaları ile hak ettiğimiz sağlık sistemi yaratılacaktır. E-sağlık hizmeti önceliğimizdir. Vatandaşlarımızın doğumdan itibaren ihtiyaç duyduğu güvenli sağlık hizmeti için dosyalama evraklama sistemi hayata geçirilecektir. Sağlık turizmi ile KKTC ekonomisinin yeni bir kaynakla nefes alması için çalışmalar başlatılacaktır.
24. Ulaşımda dünya normlarına sahip bir KKTC
Ulaştırma sektörü, karayolları, havayolları, denizyolları, bilgi ve iletişim altyapısı ile, ülke ekonomimizin en temel unsurlarından biridir. Ulaştırma sektörü gün geçtikçe büyüyen ülkemizde, ön plana çıkan, güvenli, dakika, daha kısa sürede ve daha konforlu ulaşım talepleri için gerekli düzenlemelerin yapılması ve bir ulaştırma master planı oluşturulması maksadı il çalışmalar başlatılacaktır. Toplu taşıma sistemlerinin her düzeyde geliştirilmesiyle toplumsal ulaşım hakkı sağlanacak, bireysel taşıt yerine toplu taşıma kullanımı teşvik edilecektir. Öğrencilere, emeklilere toplu taşıma ücretsiz olacaktır. Köy-kent ulaşım entegrasyonu sağlanarak köyler yaşanabilir kılınacak, kentlere yığılma önlenecektir. Mevcut taşıtların ortaklıklarla şirketleşmesi / kooparetifleşmesi sağlanacak ve toplu taşıma ağları kullanılarak taşımacılığın sürekliliği sağlanacaktır. Kaçak taşımacılığın önlenmesine yönelik caydırıcı yasal düzenlemeler yapılacak ve bunun takipçisi olunacaktır.
25. Turizmi yeniden planlanan, çeşitlendirilen ve ayağa kalkan bir KKTC
Turizm sektörünün doğru bir şekilde yeniden yapılandırılarak çeşitlendirilmesi, teşvik sisteminin ele alınarak gözden geçirilmesi ve doğru şekilde yapılması için gerekli çalışmalar ertelenmeden başlatılmalıdır. Ülkemizin zengin turizm potansiyeli harekete geçirilerek, dünya turizm pastasında önemli bir yer tutan iş-kongre, fuar, spor ve kültür turizmi alanlarında, dinlence turizminde edindiğimiz konuma gelmemizi sağlayacak bir hamle başlatılmalıdır. Turizm sektöründe yönetim, yatırım ve pazarlama alanlarındaki tüm politikalar, mevcut "ürün ve işletme" odaklı anlayıştan kurtarılarak, fiziki, kültürel ve sosyal çevre uyumu içinde tasarlanmış "destinasyon" odaklı bir anlayışa kavuşturulacaktır. Bir turizm ülkesi olarak "North Cyprus" markasının oluşturulmasına dönük tanıtma Projelerine önem verilecek, bu projelerin özellikle dış ticaret ve yabancı sermaye politikalarımız ile koordinasyonu gözetilecektir. Turizm Turizmcilerle planlanmalı, sektör temsilcileri bu yeni Turizm hamlesinin bizzat baş aktörleri durumuna getirilmelidirler.
26. Tarım ve Hayvancılık reformunu hayata geçiren bir KKTC
Dünya nüfusunun hızla arttığı düşünüldüğünde gelecekte insanlığın beslenme ihtiyacının sorun yaratabileceği günlerin çok uzak olmadığı görülecektir. Çarpık kentleşme ile verimli tarım arazilerinin yok edilmemesi için ivedi tedbirler alınacaktır. Coğrafi verimlilik üzerine devlet kurumları yönlendirici görevini üstlenecek bu doğrultuda; tarımda devlet desteği, her bölge ve her ürün için ayrı ayrı projeler kapsamında ele alınacak, programlar uygulanırken ülkemizin gerçekleri göz önünde bulundurulacaktır. Tarımsal Kooperatifler ve Birlikler ile Tarım Kredi Kooperatiflerinin bu sürece katılmaları ve daha etkin bir rol almaları da teşvik edilecektir. Ekolojik (organik) tarıma önem verilecek ve desteklenecektir. Genetik olarak değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerin üretiminde insan sağlığı ve çevrenin korunması konusunda dünyadaki gelişmeler yakından takip edilecektir.
Ülkemiz, hayvancılık sektöründe büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak, tesislerin ilk yatırım bedellerinin yüksek oluşu, nitelikli insan gücü ve ihtisas gereksinimi, ülkemizde modern ve çağdaş bir hayvancılığın yapılmasını zorlaştırmaktadır. Üretici örgütlenmeleri teşvik edilecek, daha büyük ölçekteki işletmelerin oluşması sağlanacak ve entegre hayvancılık işletmelerinin kurulması desteklenecektir. Damızlık hayvan yetiştirilen özel sektör kuruluşları desteklenecek, yerli ırklar ıslah edilecektir. Deniz balıkçılığına yönelik hukuki, kurumsal ve teknik çalışmalar hızlandırılacaktır. AB Balıkçılık politikası esas alınarak üretim koşulları geliştirilecektir.